Dünya mirasını yok eden ‘Avrupalı’ Bağdadi: Savonarola

Aşırı dinci rahip Savonarola, günümüzün ünlü ressamlarının bazı eserlerini, “şeytanın kaleminden çıktığı” gerekçesiyle yaktırdı

Rahip Girolamo Savonarola'yı resmeden yağlı boya tablosu / Fotoğraf: WikiMedia

İtalya’nın Floransa şehri, Avrupa rönesansının mimarı şehirlerden biri olarak biliniyor.

15'inci yüzyılın ikinci yarısı ile 16'ıncı yüzyılın sonları arasında bu şehir, tarihin tanıklık ettiği birçok ressam, heykeltıraş ve aydının yaşadığı bir yerdi.

Öyle ki şehrin sokaklarını dolaşırken Leonardo da Vinci, Michelangelo, Sandro Botticelli, Niccolo Machiavelli, Andrea del Vecchio ve daha birçok ünlü isimle karşılaşılabiliyordu.

Bu kişiler, şehrin refahını ve tarihe etkisini olumlu anlamda etkilerken, geleneksel ve gerici düşünceye sahip Savonarola’nın kente gelişiyle bazı şeyler değişmeye başlamıştı. 

"Muhteşem Lorenzo" olarak bilinen ve Floransa’da etkili olan Medici ailesinin mensubu Lorenzo Medici, şehrin refahını sağlama konusunda önemli rol oynayan isimlerden biriydi. 

Ailesiyle birlikte, birçok büyük mimari projenin yanı sıra ressamları, heykeltıraşları ve mimarları finanse etti.

Çevresi, politikacı ve aydınlarla genişleyen Lorenzo, bir süre sonra Floransa'nın gayri resmi lideri gibi görülmeye başlandı. 

9 Nisan 1492’de, öleceğini hisseden Muhteşem Lorenzo, Floransa'yı nasıl yöneteceğine dair tavsiyelerde bulunmak için oğlu II. Piero’yu yatağına çağırdı.

Bu sırada hatalarını itiraf etmek ve merhamet dilemek için Floransa’nın ünlü rahibi Girolamo Savonarola’yı yanına çağırttı.
 

muhtelşem.jpg
Muhteşem Lorenzo / Fotoğraf: WikiMedia


Savonarola, Muhteşem Lorenzo’nun ölüm döşeğindeki isteğini yerine getirirken, kentin kontrolünü ele geçirmek için bu durumu avantaja çevirmeye çalıştı. “Tanrının rızasını” ancak şehri ona verirse alabileceğini söyledi. 

Lorenzo da bu teklifi çaresizce kabul etti ve ailesinin Floransa üzerindeki etkisinden vazgeçti.

Lorenzo’nun ölümüyle birlikte, Medici ailesini yönetme görevi, ailesinin durumunu koruyamayan zayıf ve atıl oğlu II. Piero’ya geçti.

Savonarola ise, Piero’nun zayıf kişiliğinden yararlanarak Medici ailesine karşı sert bir kampanya başlattı.

Kent meydanlarında ve kiliselerde Medici ailesini “Tanrı düşmanı ve şeytanın dostları” olarak anlattığı konuşmalar yaptı.

Floransa’yı “günahkâr şehir” anlamına gelen Sodom’a benzeten Savonarola, zina, heykeltıraşlık, ressamlık ve çıplaklığın “Floransa’nın sonunu getirecek kıyamet alametleri” olduğunu savundu.

17 Kasım 1494’te Fransa ordusu, Napoli Krallığı’nı istila etmek için Floransa şehrine girdi. Buradaki halk, orduyu kahramanlar gibi karşıladı. Bu arada Medici ailesinin başındaki isim II. Piero, aynı yılın başında Fransa Kralı VIII. Charles ile “küçük düşürücü” bir anlaşma yaptığı için şehri terk etmişti.

Orduyu karşılayan kaballık arasında Savonarola da bulunuyordu. Fransızların gelişi ile birlikte kehanetini kanıtlamak istiyordu.

Medici ailesinin yokluğundan yararlanmak isteyen Savonarola, kehanetlerini de öne sürerek, Floransa’yı kültür şehrinden aşırı dinci bir şehre dönüştürmek istiyordu. 
 

fransa ordusu.jpg

Kral VIII. Charles komutasındaki Fransız ordusunun Floransa'ya girişini resmeden tablo / Fotoğraf: WikiMedia


Bunu gerçekleştirmek için Santa Marida del Fiore Katedrali’nde “cehennem azabı” hakkında uyarılarda bulunduğu bir konuşma yaptı. Savonarola’nın konuşmasını binlerce Floransalı dinledi.

Savonarola, seçme, seçilme ve yönetimde her sınıftan insanın yer alması gibi önerilerin yanında "bilginin yalnızca din adamlarından alınması" ve "ilimi yalnızca çok az kişinin bilmesinin yeterli olacağı" gibi fikirleri de ileri sürüyordu.

Savonarola, kadınların halk arasında sık görünmelerinin Tanrı’nın emirlerine aykırı olduğunu savunuyor, sanat eserleri başta olmak üzere insan eliyle yapılan her şeyin günah olduğunu ileri sürüyordu.

Beyaz elbiseler giyen, aralarında çocukların da olduğu müritlere sahip rahibin örgütü, sokak sokak gezip halka telkinde bulunuyor, Tanrı adına haraç topluyor, insanların hareketlerini izliyor, heykeller ve aynaları parçalıyor, oyun kartlarına el koyuyor, varlıklı kişilerden para topluyordu.

Bu milislerin varlığı, özellikle akşam saatlerinde Floransa sokaklarının boş kalmasına neden oluyordu.

Şubat 1497’de, kültür mirasının önemli bir bölümünü yok edecek tarihi bir karar yayınladı.

Müritlerine, ellerinde kırmızı haçlarla atölyelere girmelerini, sanat tablolarını, bilimsel çalışmaları “şeytanın eliyle” yapıldığı gerekçesiyle toplayarak yakmalarını emretti.

İronik şekilde, ünlü ressam Botticelli de Savonarola’nın fikri akımından etkilenerek bu yakma işlemine katıldı. 

Floransa’daki etkisi giderek artan Savonarola, Papa VI. Alexander’a hakaretler yağdırarak kendisini “Hıristiyanlığın utancı” olarak nitelendirdi. 

Bunun üzerine Papalık Kilisesi, Savonarola’nın yakalanması için karar yayınladı. Bu sırada halka yaptığı konuşmaları sürdüren Savonarola, herkese ispatlayamadığı mucizeler yaptığını söylemeye başladı.

Nisan 1498'de ise Floransa makamları rahip Savonarola’yı tutuklayarak suçlarını itiraf ettirdi.

Hakkında idam kararı verilen rahip ve bazı müritleri, aynı yılın mayıs ayında idam edildi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

El Arabiya'dan Independent Türkçe için çeviren: Abdurrahman Koç

DAHA FAZLA HABER OKU