Cumhurbaşkanı Erdoğan TRT ortak yayınında: Sinan Oğan'la pazarlık yapmadık

Erdoğan, "Bizim rakibimiz CHP değildir, rehavettir. Sinan Bey'in bizi desteklemesi de bir güç devşirmesidir" diye konuştu.

Ekran alıntısı: TRT

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; TRT ortak yayınında Sinan Oğan'ın açıklamalarını yorumladı. Erdoğan ayrıca, Oğan'la bir pazarlık yapmadıklarını söyledi.

Erdoğan şöyle konuştu:

Sinan Bey ile buradaki ofisimizde bir olumlu görüme yaptık. Bugün de kendisi bizi destekleyeceğini beyan etti. Şahsım ve yol arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum. Terörle mücadele, Türk teşkilatı ile iligli duruşumuzu çok çok iyi biliyor. Kendisinin dile getirdiği bazı hususları da biz açıklığa kavuşturduk. Milletimizn faydası olacağına inanıyorum. Mülteciler konusunda da bizler Suriye'nin kuzeyindeki briket evler olmak üzere 450 bin mülteci yurtlarına döndü. Şu an hedef 1 milyon mültecinin daha oralara döneceğine yönelik planımız var. Kendisinin de ifade ettiği gibi bir güven ortamı içinde ülkelerine dönüşü sağlama gayreti içinde olacağız. Mutabık kaldığımız konulardan biri de Anayasa'nın 66. maddesi. Bizim kırmızı çizgilerimiz bunlar değişmez. Türk Devletleri teşkilatı konusu bir diğer konu.Türk Devletleri ile burada yaptığımız toplantılar oldu. Bunlar bizim Türk dünyası ile olan hassasiyetimizdir.

'Sinan Bey'in bir talebi olmadı"

Sinan Bey ile aramızda bir pazarlık olmadı. Muhalefet bu tür şeyler üzerinde hep spekülatif arayış içine girerler. Böyle bir talep olmadı. Bütün mesele bir afet bakanlığının kurulması gibi bir tespiti var. Bizde AFAD var ancak bir bakanlık boyutunda değil. Bunlar üzerinde düşünülebilecek konular. Bunlar ilke olarak üzerinde durulabilir. AFAD olarak değil de bir bakanlık olarak gündeme gelebilir. Kurulabilir. Bakanlık da olabilir.

Pazar gününden mülteciler konusuyla ilgili bir planlama ve yol haritası çıkarılabilir. Ne kadar zamanda dönüşleri sağlanabilir bakılacak. Bizim 4'lü olarak da Moskova'da devam eden çalışmamız var. Gündeme alınabilir. Ne kadar kısa zamanda bu mültecileri kendi ülkelerine döndüreceğiz diye bunların adımları atılır.

Kılıçdaroğlu'nun yalan üzerine kurulu bir anlayışı var. Hayatı yalan. Buna deseniz ki 10 milyon'u neye dayanarak söylüyorsun. Söyleyecek hiçbir şeyi yok. Nefret söylemleri ile bunu kurtarmaya çalışıyor. Bir haftada Nazi Almanya'sındaki nasyonal sosyalistlerden bir farkı kalmadı. Sınırlarımız en son teknolojilerle donatılmış durumda ve hiç olmadığı kadar güvende. Biz başınan beri sığınmacıların güvenli geri dönüşlerini zaten destekliyoruz. Suriye rejiminin temcilcilerinin de olduğu görüşmeler devam ediyor. Olumlu sinyaller alıyoruz. Konutlar bittiğinde bu insanlar kendi topraklarına gönüllü olarak döneceklerdir. 

Kılıçdaroğlu'nun esas yapmak istediği Türkiye bir Boraltan köprüsü utancını yaşatmak istiyor. CHP'nin çaldığı bu kara lekeyi Karabağ'ın kurtuluşu ile yıllar sonra temizledik. Biz bu meselede vicdani ve insani duruş sergiledik. Türkiye'ye yakışan neyse biz bunu yapmalıyız.

Bu bizim beklentimizdi. Muhalif kesim linç kampanyalarının içine girecekleri beklentimizdi. Bunun dışında farklı bazı ağızlar da çıkabilir. Onlar da aynı şeyleri yapabilir. Sinan Bey duruşu ile açıklaması ile tavrını ortaya koymuş vaziyette. 28'in milletimin duruşu Sinan Bey'in duruşu ile bütünleşecek. Linç kültürü CHP'ye işlemiş durumda. Sevgi kültürü hakim olsun istiyoruz ama CHP'de böyle bir anlayış yok.

"Terör örgütleriyle el ele yürüyorlar"

Kararını veren milliyetçi kesin atacağı adımları atacaktır. Millet terör örgütleriyle birlikte yol yürüyenlere sandıkta dersini verdi. Eğer kalkıp Selo'yu çıkartmak istiyorsanız oyunuzu bize vereceksiniz diyor. Bu Selo Diyarbakır'da 51 Kürt vatandaşımızın ölümüne neden olmadı mı? Dağdaki teröristlerden, hapistekilere, Avrupa'dakilere kadar hepsi CHP Genel Başkanı'na oy istediler. Hatta meydan meydan dolaşıp cezaevlerini boşaltıcaklarının mesajlarını verdiler. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Van'daki konuşmasında, izleyenler 'kan kan intikam' diye bağırıyordu. Van'da da bu tabloyu yaşadık. Terör örgütlerinin işaretleriyle selamlamalar... Bunları gördük, milletim de bu maskeli baloyu gördü. 14 Mayıs öncesinde eli kanlı teröristleri çiçek çocuk olarak gören Kılıçdaroğlu ikinci tura kalınca milliyetçi oldu.

İlkesizliğin her türlüsü bunlarda var. Koltuğunu korumak için hiçbir değeri olmadığını gördük. Milliyetçiliğin yeri bellidir. Cumhur İttifakı'dır. Buna Sinan Bey de katılmıştır. Yerli ve milli bir duruş ile 28 Mayıs'a gideceğiz.

"Milleti aldatıyorlar"

Kılıçdaroğlu yalancılık huyunu herkese bulaştırdı. Asılısz iddialarla siyaseti kirletmeye çalışıyorlar. Güya AK Parti terörist başına af getirmek için girişimde bulunmuş. Böyle bir yalan olabilir mi? Bu zatın tasarıyı imzalayanlar olarak zikrettiği isimler o dönem bakanlar kurulu üyesi bile değiller. 2013 yılındaki topluma kazandırma kanunu, herhangi bir suça karışmamaş olanların teslim olması ve örgütte çözülme sağlanması. Burada amaç mensupların örgütü terk etmesi. Bu kanunun çerçevesinde MGK'nın kararları belirleyici. Terör örgütünü sevk ve idare edenler bundan yararlanamazlar diye açık ve net olarak yazıyor. AK Parti hükümetleri döneminde terörist başını çıkarma düzenlemesi yapılmamıştır, bu külliyen yalandır. Bu gerçeğe rağman milleti aldatmaya çalışıyorlar. Bizim terör örgütüne karşı duruşumuzu inlerinde imha ettiğimiz teröristlere sorsunlar. Terörü sınırlarımız içinde olduğu gibi sınırlarımız dışında da etkisiz hale getiriyoruz. Terörü biz böyle gerilettik. Bizim bu konuda defterimiz tertemiz, buradan onlara ekmek çıkmaz.

Tamamen yalan ve aldatmaca ve bununla halkımı kandıracaklarını sanıyorlar. Kalkıp da terörist başına yol açmak olsa biz bu 20 sene boyunca çok daha farklı adımlar atabilirdik. Bizim bunların başına başına inişimiz neyin ifadesidir? Bunlar kendileri böyle bir adım attılar mı? Terör örgütleriyle el ele omuz omuza olan Bay Bay Kemal değil mi? Parlamentoda gidip görüşmeleri yapan Kılıçdaroğlu değil mi? Şu anda da onların desteğini istedi, onlar da desteği verdi.

Programda gazeteci Abdulkadir Selvi'nin Selvi: "Tam anlayamadım, kimin kiminle video çekmiş?" sorusuna ise Erdoğan: "Kılıçdaroğlu'nun Kandil'dekilerle 'haydi haydi' türü video çekimleri var. Ama montaj ama şu ama bu. Video çekimleri yaptılar." yanıtın verdi.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU