Cillian Murphy fotoğrafının çekilmesini "saldırgan" bulduğunu söyledi: "Her şeyi fetişleştiriyor"

İrlandalı aktör, "Sokakta yürürken biri sanki bu kahrolasıca bir olaymış gibi fotoğrafımızı çekiyor" dedi

(Reuters)

Şöhretle arasındaki karmaşık ilişkiyi anlatan Cillian Murphy, bunun "deneyimleri mahvedebileceğini" söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

46 yaşındaki İrlandalı aktör, Christopher Nolan'ın Kara Şövalye (The Dark Knight) üçlemesi, Başlangıç (Inception), Dunkirk ve yakında gösterime girecek olan Oppenheimer gibi filmlerinde oynadığı rollerle tanınıyor. Ama muhtemelen 6 sezon boyunca BBC dizisi Peaky Blinders'ın başrolünde oynayıp son çıkışını yapmasıyla dünya çapında bir fenomen ve tanınan bir sima haline geldi.

Murphy, Rolling Stone UK'le yaptığı yeni bir röportajda şöhret hakkında "Deneyimleri mahvedebiliyor çünkü her şeyi fetişleştiriyor" dedi.

Sokakta yürürken biri sanki bu kahrolasıca bir olaymış gibi fotoğrafımızı çekiyor.

Oyuncu, "Halkın fotoğrafımı çekmesinden hoşlanmıyorum. Bunu saldırgan buluyorum. Ya bir kadın olsaydım ve fotoğrafımı çeken bir erkek olsaydı..." diye ekledi.

Murphy, şöhreti yolculuk yapmaya benzeterek "Hedefinize ulaşmak için yolculuk yapmak zorundasınız" dedi.

Bence en iyi olanlar da böyle: Bu işi meslek aşkından başka bir nedenle yapmıyorlar. Ünlü olmaya ya da dikkat çekmeye değil, iş yapmaya yönelik tutku duyuyorlar.

Sözlerinin devamında Murphy, "şöhretin sıradanlaşarak yok olduğunu" savundu.

Ben hep buralardayım ve bu kimsenin umurunda değil. Kimse umursamıyor. Dükkana gidiyorum. Şöhret dağılıp gidiyor. Ama eğer... Succession'daki kişilerden biri buraya gelseydi, gözüm korkardı ve titrerdim. Çok değer verdiğiniz ya da harika olduğunu düşündüğünüz biriyle karşılaşmak tuhaftır.

Murphy, kendisini sık sık durduran Peaky Blinders hayranlarının, karakteri Tommy Shelby gibi "gizemli, havalı" birini beklediklerini söyledi.

Oyuncu, "Hayranların biraz hayal kırıklığına uğradığını hissediyorum. Sorun değil, bu işimi yaptığım anlamına geliyor" diye itiraf etti.

Ama bazen o karizmayı ve havalılığı falan sağlayamadığım için biraz üzülüyorum. Dizideki karakterim benden daha alakasız olamazdı.

Röportajın başka bir yerinde Murphy, din hakkındaki görüşlerinden bahsetti.

Murphy, "İnançlı kişilerle bir derdim yok" dedi.

Ama inancın dayatılmasından hoşlanmıyorum. Dayatıldığı zaman zarar verir. İşte bununla derdim var.

Bu yüzden, kurumsallaşmış dinin iyi yanlarını eleştirmek istemiyorum çünkü iyi yanları da var. Ancak bizim ülkemizde yapıldığı gibi çarpıtılıp mahvedildiğinde ve bir ulusa dayatıldığında, bu bir sorun olur.



*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/arts-entertainment

Independent Türkçe için çeviren: Sevgi Aydoğan

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU