36 yıl sonra üç semavi dinin bayramları ve oruçları aynı aya denk geldi. Müslümanlar Ramazan, Hristiyanlar Paskalya (diriliş), Museviler ise Pesah nedeniyle oruç tuttu.
Farklı dinlerin mensupları, önceki gün Hatay'daki kutsal mekanları ziyaret edip Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen 'birlik ve kardeşlik sofrası' iftarına katıldı.
Antakya'da gerçekleştirilen etkinlikte bir araya geldiğimiz İstanbul, Ankara Süryani Ortodoks Cemaati Ruhani Reisi ve Patrik Vekili Yusuf Çetin ile İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, İslam alemine Ramazan Bayramı mesajlarını iletti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Bayramlar, insanların birbirini kucaklamasına vesile olsun"
Farklı kültür, etnik köken, din, mezhep ve dilleri, "Türkiye'nin zenginliği" olarak niteleleyerek bir aile oluşturulduğunu kaydeden İstanbul, Ankara Süryani Kadim Ruhani Lideri ve Patrik Vekili Metropolit Filüksinos Yusuf Çetin, acılı günlerde de mutlu anlarda da hep birlikte, kardeşlik duygusuyla hareket edilmesinin önemine değindi.
Süryani Kadim Ruhani Lideri Çetin, üç semavi dinin nisan ayında kutladığı bayramların huzura, esenliğe, savaşların durmasına, kan akıtılmamasına, insanların birbirini kucaklamasına ve insanların göçe zorlanmamasına vesile olmasını temenni etti.
"Tüm İslam aleminin bayramını tebrik ediyorum"
Yusuf Çetin sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
"Bizim ülkemiz büyük bir deprem felaketi yaşadı. Patrik merkezimiz Antakya'ydı. Bizim için çok çok önemli. Tüm Süryanilerin genel patriği unvanı taşıyor. 18 Şubat Cumartesi Adıyaman'a gittik, Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi'ne gittik. Pazartesi günü, 20 şubat'ta Antakya'ya gittik, kaymakamı ziyaret ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız da oradaydılar, geçmiş olsun ziyareti yaptık.
Ülkemizin birlik, beraberliği için dua ediyoruz. Bayramlar bu sene arka arkaya geldi. Yahudi cemaatinin Fısıh Bayramı, kendilerinin deyimiyle Diriliş Bayramı, Batılıların tabiriyle ise Paskalya'nın ardından şimdi İslam aleminin Ramazan Bayramı geldi. Tüm İslam aleminin bayramlarını şahsım ve cemaatim adına tebrik ediyorum.
Depremzedelerin morale ihtiyaç duyduğunu, sadece maddi yönden değil manevi olarak da acıları paylaşmak gerektiğini dile getiren Çetin, ailelere baş sağlığı ve sabır, hastalara da şifa diledi.
Çetin sözlerini, "Ülkemizin en kısa sürede bu gibi doğal afetlerden eski haline dönmesini diliyorum. Hepimizin başı sağolsun" diyerek noktaladı.
"Tüm İslam alemine, Ramazan Bayramının hayırlı olmasını, edilen duaların kabul olmasını diliyorum"
İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin de İslam aleminin Ramazan Bayramını tebrik ederek birlik, beraberlik mesajı verdi.
Nisan ayında üç semavi dine ait dört bayramın birer hafta arayla kutlandığını hatırlatan Susin, deprem nedeniyle bu yıl bayramların buruk geçirildiğini belirterek, edilen duaların kabul olmasını diledi:
Tüm İslam alemine, Ramazan Bayramının hayırlı olmasını, edilen duaların kabul olmasını diliyorum. Özellikle deprem bölgesinde vefat edenlere Tanrı'dan rahmet diliyoruz. Yaralı olanlara acil şifalar diliyoruz.
Kayıpları olan, zarar gören vatandaşlarımızı unutmuyoruz. Diliyorum bundan sonraki bayramlar böyle geçmesin, Antakya ve zarar gören toplam 11 ilimiz bir an önce eski haline dönebilsin.
"Ülkemiz zenginliklerle dolu ancak çoğu zaman uç noktalara takılıp kalıyoruz"
Sait Susin'e Ramazan Bayramı dışındaki bazı konularda da sorular yönelttik. Bunların başında "medeniyetin beşiği" ve "kültür mozaiği" olarak anılan Hatay'ın kendileri açısından önemi de geliyordu.
Mardin, Diyarbakır, İstanbul ve Hatay gibi kentlere parantez açan Susin, özellikle Antakya'da havra, kilise ve caminin yan yana bulunmasının önemini vurguladı ve "Ülkemiz zenginliklerle dolu ancak bunu görmüyor, çoğu zaman uç noktalara takılıp kalıyoruz" diyerek sitem etti.
"Antakya'ya giderek azınlık cemaatlerinin iftar vermesini istedik ancak tepkilerden çekindik"
Sözlerini "Geçmişimiz, kültürümüz, dilimiz, yemeklerimiz aynı. Bir tek sen Müslümansın, ben Hristiyanım, buna takılıp kalıyoruz ama Antakya bunun en çok aşıldığı yer" yorumuyla sürdüren Susin, cemaat vakıfları olarak Antakya'ya giderek azınlık cemaatlerinin iftar vermesini istediklerini ancak tepkilerden çekindiklerini de ekledi.
"Hepimizin taşın altına elini koyup insanlarımıza yardımcı olmasını diliyoruz"
İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Susin'le etkinlik kapsamında ziyaret ettiğimiz St. Pierre Kilisesi'nin önemini de konuştuk.
Süryanilerin ilk kilisesi olan St. Pierre'in "Antakya Süryani Kilisesi" olarak anıldığını ve uzun süre patriklik merkezi olduğuna değinen Susin, 20 Şubat'ta da buraya geldiklerini ve deprem bölgesinde hala büyük sıkıntıların yaşanmasından ötürü üzüntü duyduklarını dile getirdi. Susin, "Dua ediyoruz ve hepimizin taşın altına elini koyup insanlarımıza yardımcı olmasını diliyoruz. Hem AFAD kanalı hem de özel olarak yardımlar yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz, böyle de olmalı" şeklinde konuştu.
"20 yılda yaşadığımızı Cumhuriyet tarihinde yaşamadık"
Seçime sayılı günler kalırken sürece ilişkin yorumunu da sorduğumuz Sait Susin, -beklendiği üzere- vakıf olarak siyasi parti zikretmeksizin 14 Mayıs'ta Türkiye için en hayırlı olanı dilediklerini belirttti. Seçim arefesinde siyasilerin dili sertleşse de aslolanın insanları kucaklayıcı ve gerçekten halkın sorunlarıyla ilgilenilecek bir tutum olduğunu da sözlerine ekledi.
2008'de çıkarılan vakıflar yasasıyla bir takım gayrimenkullerin iade edilmesine ilişkin yorumunu da sorduğumuz Susin, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteğiyle Mardin'de 100'e yakın gayrimenkul, 55 tane de kilise, manastır ve mezarlık iade edildi. 20 yıldan beri gördüğümüz yakınlığı, yaşadıklarımızı, Cumhuriyet tarihi boyunca yaşamadık ancak tabii ki eksiklikler de var" yorumunu yaptı.
"Yüzde 99'dan fazlası Müslüman olan bir ülkede kilise yapılması çok anlamlı"
Bu eksikliklerin neler olduğuna ilişkin ise Suriye'de Süryani bir ordu komutanı, vali olabiliyorken Türkiye'de bunun gerçekleşmemesini saydı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, emniyet kuvvetlerinde Musevi, Süryani, Ermeni, Rum varlığının Türkiye'nin güzelliği olacağı yorumunu yapan Susin, diğer taraftan dünyaya çok güzel mesajların verildiğini de dile getirdi.
Cumhuriyet döneminde ilk kez bir kilisenin yapıldığına işaret eden Sait Susin, yüzde 99'dan fazlası Müslüman olan bir ülkede bu hamleyi "çok anlamlı" bulduğunu kaydederek, mayıs ayındaki (seçim öncesi) açılış için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan haber beklediklerini söyledi.
"Bu topraklarda 5 bin yıllık geçmişimiz var, Süryaniler olarak bizim gidebileceğimiz bir yer yok"
"Eskiden Ramazan Bayramı'nda, Kurban Bayramı'nda herkes bizi arar ama bir kere de Paskalyamızda, Noel'de bizi arasınlar derdik, artık mesajlara cevap vermeye vakit bulamıyoruz" ifadeleriyle memnuniyetini dile getiren Susin, sözlerini şöyle noktaladı:
5 bin yıllık geçmişimiz var, biz bu topraklarda varken hiçbir kavim yoktu, biz buradaydık, bizim için çok kıymetli. Süryaniler olarak, bizim gidebileceğimiz bir yer yok. Burası bizim anavatanımız.
Varlığımızı Mezopotamya'da, Ortadoğu'da sürdürdük ve burada sürdüreceğiz. Dünyanın dört tarafına dağılmış vaziyetteyiz, ileride asimile olmakla karşı karşıya kalmak kaçınılmaz.
Bu topraklarda 2 bin yıldır Hristiyan olarak, 5 bin yıldır Süryani olarak yaşıyoruz. Suriye, Lübnan çok kötü halde. Burada (Türkiye) çok rahat bir ortamda yaşıyoruz. Ülkemizin birlik beraberliği ve bölünmez bütünlüğü herkesten çok bizim için önemli.
© The Independentturkish
