El Pais: Tayvan bir sonraki Ukrayna olmaktan korkuyor

"Savaş istemiyoruz ama en kötü senaryoya da hazırlıklı olmalıyız"

Tayvanlılar, 25 Şubat'ta Ukrayna savaşının birinci yıldönümü için Taipei'deki Özgürlük Meydanı'nda toplanmıştı (Reuters)

İspanya'nın önde gelen gazetelerinden El Pais, Tayvan ve Çin arasında artan gerginliği, Rusya - Ukrayna savaşı üzerinden değerlendirdi.

Haberde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen yıl 24 Şubat'ta verdiği askeri operasyon emriyle başlattığı savaşın, Tayvanlı yurttaşlar arasında da endişeye yol açtığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

Tayvan Boğazı'ndaki gerginlik 70 yılı aşkın süredir devam ediyor ama Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, bazı Tayvanlılar arasında korku yarattı: Büyük çaplı savaşlar artık geçmişte kalmış şeyler değil.

Analizi kaleme alan Guillermo Abril, Ukrayna savaşının birinci yıldönümü için Tayvan'ın başkenti Taipei'de 25 Şubat'ta düzenlenen gösterideki gözlemlerini de aktardı.

Haberde, merkez soldaki Sosyal Demokrat Parti'den siyasetçi Miao Payo'nun, Ukrayna ve Tayvan arasında paralellik çizdiği şu sözlerine yer verildi:

Çok karanlık bir odada iki mum gibiyiz! Fedakarlıklarımızla dünyada demokrasi ve özgürlüğü aydınlatmak istiyoruz.

Tayvan ordusunda 4 yıl görev yaptıktan sonra şu anda yedek asker olan Lee ise "Bence Çin'le savaş yaklaşıyor. İki ya da üç yıla bu yaşanacak" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ukrayna'daki cephede de 8 ay savaştığını söyleyen 35 yaşındaki asker, yeniden Kiev saflarında savaşmaya dönmek istediğini belirtti. 

Gönüllü askerlerden Lu Tzu Hao ise Putin'in Ukrayna'yı kolay ele geçireceğini zannettiğini, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in de aynı şeyi Tayvan için düşündüğünü belirterek, bunun savaş ihtimalini artırdığını savundu.

34 yaşındaki asker, Ukrayna'ya verilen destekten de güç aldıklarını söyleyerek, "Zayıfız ama dünyanın geri kalanının desteğiyle güçlü bir ülkeyi yenebiliriz" dedi.

İktidardaki Demokratik İlerici Parti'den Peifen Hsieh de Ukrayna ve Tayvan'ın durumuna dair şunları söyledi:

İkimiz de bölgesel hırslara sahip güçlü ve saldırgan komşularla karşı karşıyayız. Savaş istemiyoruz ama en kötü senaryoya da hazırlıklı olmalıyız. Otoriter bir rejimin istismarına boyun eğmeyeceğiz.

Haberde, ağustosta dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Taipei'ye gitmesinin ardından Pekin'in Tayvan üzerinde füze atışları da dahil yoğun askeri tatbikatlar düzenlediği, ABD Başkanı Joe Biden'ınsa Çin'in saldırması halinde Tayvan'ı savunacaklarını birçok kez dile getirdiği hatırlatıldı. 

Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida da ocakta G7 zirvesindeki konuşmasında, "Tayvan'ın sıradaki Ukrayna olabileceği" uyarısında bulunmuştu. Amerikan General Mike Minihan da ocaktaki açıklamasında "2025'e kadar Çin'le savaşabiliriz" demişti.
 


Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.



Independent Türkçe, El Pais, Washington Post

DAHA FAZLA HABER OKU