HDP Eş Genel Başkanı Sancar: Bu yıkımda sorumluluk zincirinin başı cumhurbaşkanıdır

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, " En büyük sorumlu cumhurbaşkanlığı enkaz ve yıkım sistemidir” dedi

Fotoğraf: AA

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, depremlerin on binlence insanın hayatına neden olmasının baş sorumlusu olarak iktidarı gösterdi.

“Bu yıkım öyle ufak tefek eksiklerimiz vardı, biz İstanbul depremi için hazırlandık diyerek hakaretler yağdırarak, tehditler savurarak geçiştirilemez. Öyle asrın depremi diyerek geçiştirilecek, üzeri örtülecek, sıradanlaştırılacak bir durum değil bunlar. Ülkeyi yönetenlerin birinci dereceden sorumlu oldukları bir siyasal ve toplumsal felakettir” diyen Sancar şunları söyledi:

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Depremden öncesine bakalım Maraş bölgesinin deprem kuşağı olduğu biliniyordu. Uzmanlar, devlet kurumları halkımız siyasetçiler bu gerçeği defalarca dile getirdiler. Teknolojinin ve bilimin geldiği bu aşamada fay hatları üzerinde gerçekleşebilecek bir büyük depremin aşağı yukarı zamanını bile yerini bile söyleyen bilim insanlarımız oldu. Peki bu uyarılar neden dikkate alınmadı? Gerekli etütler neden yapılmadı? Denetimsiz ve tehlike arz eden binalara dair neden envanter tutulmadı, bu binalar için neden çalışma yürütülmedi. İmar aflarıyla bu bölgedeki yıkıma ve kıyıma adeta davetiye çıkarıldı. Yıkılan binaların çürük ve dayanıksız yapılar olduğu ortada. Bu iktidar insan canını güvence altına almayı amaçlayan yapı denetimi uygulamasını fiilen ortadan kaldırdı. Böylesine önemli ve kamusal bir uygulamayı özel sektöre devretti. Uzman meslek kuruluşlarının denetim yetkisini ellerinden aldı. Binaların malzemesinden çalan müteahhitlere denetim şirketi kurma imkanı verdi. Bu iktidarın en büyük icraatı her alandaki denetimi ortadan kaldırmak her alana keyfiliği yaymak olmuştur. Keyfilik bu rejimin temel özelliği haline geldi. Bunun sonucunu büyük kayıplar vererek hep birlikte yaşıyoruz.

Deprem öncesinin tedbirlerini almayan raporların gereğini yerine getirmeyen iktidar ve liyakatsizlikle yönettiği devlet kurumları çürük binalar gibi çöktü. Ama halkımızın üzerine çöktü! Yollarla övünüyorlar, yolları çöktü. Büyük binalarla övünüyorlar, binaları çöktü. Büyük havalimanları açtıklarıyla övünüyorlar, havaalanları çöktü. Kendileri çöktü, halkın üzerine çöktü. Bunun hesabını sormak zorundayız.

"Sormaktan asla vazgeçmeyeceğiz"

“Deprem anından itibaren 72 saat boyunca organize olamayan koordinasyonu sağlayamayan tek adamın talimatı olmaksızın bir vinç dahi hareket ettirmeyen, inisiyatif alamayan, beceriksiz, basiretsiz, liyakatsiz, darmadağın bir devlet yönetimi gördük” diye konuşan Sancar şu ifadeleri kullandı:

Şu soruların cevabı verilmek zorunda; depremden sonra ilk saatlerde neden hızla harekete geçilmedi, bunun önündeki engel neydi? Bütün devlet kurumlarının kapasitesi ve imkanları neden anında devreye sokulmadı? Sivil ve resmi arama kurtarma ekiplerinin acilen bölgeye sevki neden gerçekleştirilmedi? Kamunun ve özel sektörün elindeki iş makinaları vinçler kurtarma araçları neden devreye sokulmadı? Neden 72 saat geç kalındı, ne beklendi?

... Sormaktan sorgulamaktan hesabın peşine düşmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Devletten hemen sonra sarayla devlet kurumları arasında ne yaşandı? Bu beceriksizliğin AFAD’ın son derece yetersiz personelle ve gecikerek gönderilmesinin sebebi nedir? Askeri kurumların envanterinde 400’ü aşkın taşıma maksatlı helikopter Türkiye’nin farklı bölgelerinde bulunuyor, mesela Hatay’a bu helikopterlerle depremden itibaren en geç 8 saat içerisinde tam donanımla en az 4 bin kişilik arama-kurtarma ekibi gönderilebilirdi, neden yapılmadı? Arama kurtarmada en fazla deneyime sahip ve bölgeye gitmek için bekleyen madenciler neden günlerce bekletildi?

“Sorumlu Erdoğan”

“Bu sistemde devletin tüm kurumları halka sorumlu olmaktan azade kılınmış cumhurbaşkanına karşı sorumlu hale getirilmiştir. Bu nedenle bu yıkımda da sorumluluk zincirinin başı ve ilk halkası bizatihi cumhurbaşkanıdır”. İfadelerini kulanan Sancar, “Arsız şovla toplanan yardımlar nerede? Nereye gitti? Bunca gündür bir haftadır bu yardımlar ne kadar ve nereye harcandı? Tek tek açıklamak zorundasınız. Artçı depremler olacağı biliniyor ve herkes feryat figan çadır istiyor, çadırı bile göndermediniz. 15 gün sonra dün maalesef Hatay merkezli yeni bir deprem oldu yine can kayıpları yaşandı. Sebep? Sebep, insanların çadır bulamadıkları için hasarlı binalara girmek zorunda kalmalarıdır” dedi.

“Tek tek müteahhitleri tutuklayarak kendilerini temize çıkarabileceklerini sanıyorlar” diyen Sancar şunları söyledi:

Suçlular yalnız müteahhitler değildir imar affı çıkaranlar zeminin uygunluğuna bakmadan ruhsat verenler, binaları denetlemeyenlerdir. Yolsuzluk, rüşvet ve rant çarkı yaratan iktidarın bizatihi kendisidir. En büyük sorumlu cumhurbaşkanlığı enkaz ve yıkım sistemidir.

 

“Tek bir kişi bile istifa etmedi”

Bu felaket ve rezaletten dolayı tek bir kişi bile istifa etmedi. İktidarın hiçbir yetkilisi sorumluluk üstlenmiyor. Herkes görevinin başında pişkince açıklamalar yapıyorlar bir de tehditler savuruyorlar. O tehditleriniz vız gelir vız!

Hepimiz şunu iyi bilelim önceliği ranta ve talana veren bu düzende hiç kimsenin yaşamı güvende değildir. 10 kent birer suç mahallidir. Buralar birer cinayet mahallidir. Enkaz kaldırmada bunun dikkate alınmalı. İktidarı uyarıyoruz insanların cenazesi enkaz altındayken enkaz kaldırma çalışmalarını sürdüremezsiniz. Önce cenazeler çıkacak. Onlara ulaşılmadan enkaz kaldırmak insana, yasa, ölüye ve geride kalanlara saygısızlıktır, hakarettir, suçtur!

"Bu vicdansızlığa ortak olmayın"

Kira artırımına gidenler, sizler bu vicdansızlığa ortak olmayın. Eğer tarihe ve çocuklarınızın kalbine bir parça temiz girmek istiyorsanız fırsatçılığa ortak olmayın. Dayanışmaya ortak olsun."

 

Independent Türkçe  

DAHA FAZLA HABER OKU