Dünden bugüne Körfez Savaşı’nın trilyonluk faturası

OPEC’in “Arap Ekonomi Raporu" yıkımın maliyetini Kuveyt için 160 milyar dolar, Irak için 190 milyar dolar olarak tahmin ediyor

ABD askeri ve Suudi Arabistanlı polisler 22 Ocak 1991’de Riyad’a düşen bir füzenin kalıntılarını inceliyor (AFP)

Doksanlı yıllarda, GSYİH’da görülen gerilemenin ortasında savaşın Arap ekonomisine olumusuz yansımaları oldu.

Irak’ın 1990 yılının ağustos ayında Kuveyt’i işgal etmesi ile başlayan ve 1991 yılının ocak ayının ortalarında Kuveyt’i kurtarılması ile sona eren Körfez Savaşı’nın üzerinden geçen 30 yıla rağmen çoğu Iraklı olmak üzere yaklaşık 100 bin kişinin hayatını kaybetmesine yol açan bu “beyhude” savaşın maliyeti konusunda henüz hiç kimse kesin tahminde bulunamadı.

Her ne kadar insan canı ve hayatı para ile ölçülemeyecek kadar değerli olsa da hesap dünyasında bu savaşın kayıplarının dolarlarca olduğu tahmin edilmektedir. Bu tahminler temel olarak; kısa bir süreliğine petrol fiyatlarında bir patlama gerçekleştiren ama çok geçmeden varil fiyatının 22 doladan 17.80 dolara düşmesine neden olan savaşın yol açtığı ekonomik kayıplar ile ilgilidir.

Birinci Körfez Savaşı’nın ekonomik etkileri Irak, Kuveyt, Körfez ve bölge ülkeleri ile sınırlı kalmadı. Bilakis olumsuz yankıları bütün dünyayı kapsadı. Küresel piyasalar, Kuveyt’in 1991 yılının bahar aylarında tamamen kurtarılmasına kadar durulamadı.

Ama biz yine de Kuveyt, Irak, Körfez ülkeleri ve Ortadoğu bölgesini kapsayan bu savaşın, kriz döneminde yol açtığı dolaylı ve doğrudan maliyetleri hızlı bir şekilde değerlendirmeye çalışacağız. Çünkü bölge;savaşın sona ermesinden 2003 yılında gerçekleşen, maliyeti ve etkileri trilyon dolarları aşan İkinci Körfez Savaşı’na kadar ki 10 yıldan fazla bir süre içerisinde bu savaşın etkilerini hissetmeyi sürdürdü.

Milyarlar ve trilyonlar

O dönemde Körfez Savaşı’nın doğrudan maliyetini tahmin eden güvenilir bir resmi Arap kaynağına göre maliyeti “620 milyar dolara” (dönemin döviz kuruna göre) ulaşmıştır. Çoğu uluslararası kuruluş tarafından kabul edilen ve döviz kurunda yıllık ortalama %2.29 oranında artış yaşandığını öngören tahminler göz önüne alındığında ise 2018 yılındaki döviz kuru ile bu miktar yaklaşık 1 trilyon 140 milyar dolara ulaşmaktadır. Bu tahminler; Arap Para Fonu, Arap Birliği ve OPEC tarafından 1991 yılında yayınlanan “Arap Ekonomi Raporu”na dayanmaktadır.

Rapor detaylarında ; petrol kuyuları, boru hatları, iletişim araçları, yollar, binalar ve fabrikaların savaş nedeniyle maruz kaldığı yıkımın maliyetini Kuveyt için 160 milyar dolar, Irak için 190 milyar dolar olarak tahmin etmektedir.

Yine aynı rapor; Körfez ülkelerinin Kuveyt’in kurtarılması için 84 milyar dolar harcama yaptığına ve bunların büyük bir kısmını Suudi Arabistan’ın üstlendiğine de işaret etmektedir. Bunun yanında rapora göre; Suudi Arabistan ve az da olsa diğer Körfez ülkeleri, uçak pistleri ve birlikler için kamplar inşa etmek yanında 1990 ağustos ayından 1991 ocak ayına kadar Kuveyt’i kurtarma operasyonunu yürüten ve sayısı 600 bine ulaşan uluslararası koalisyon askerlerini 51 milyar dolar ile desteklemiştir.

Bütün bu rakamlar elbette 30 yıl önceki döviz kuru baz alınarak hesaplanmıştır. Bunun yanında çeşitli nedenlerden dolayı hesaplanmayan doğrudan bir maliyet daha var ama biz bu yazıda sadece güvenilir kaynaklar tarafından açıklanmış rakamlara odaklanacağız.

Ek tahminler

Arap Para Fonu’nun raporuna göre; savaş Arap ülkelerinin (22 ülke) GSYİH’nın 1990 yılında %1.2, 1991 yılında da %7 oranında gerilemesine yol açmıştır. Ancak 1989-1991 yılları arasında Arap ülkelerinin GSYİH’si farklılık gösterdiği için bunun döviz türünden toplam maliyetini tahmin etmek zordur.

Ancak OPEC’in 1991 yılında yayınladığı rapora baktığımızda, üretimin gerilemesi ve varil fiyatlarının düşmesi nedeniyle üye ülkelerin (çoğu bölge ülkelerinden) kayıplarını yaklaşık 10 milyar dolar olarak tahmin ettiğini görürüz.

OPEC raporu, dönemin döviz kurunu baz alarak üyelerinin kayıplarını toplamda 12 milyar dolar (yani 2018 yılına göre 22 milyar dolar) olarak tahmin etmektedir. Bu tahminler, Irak ve Kuveyt’in kayıplarını içermemekte çünkü söz konusu OPEC raporu, bu 2 ülkeyi kapsamamıştır.

Savaşın Irak ve Kuveyt ekonomileri üzerindeki doğrudan maliyetini anlamak için Kuveyt’in savaştan önce 2.5 milyon varile ulaşan günlük petrol üretiminin 400 bine gerilediğini hatırlamamız yeterlidir. Dolayısıyla dönemin fiyatlarına göre Kuveyt’in 1990-1991 arasında yıllık kaybı 6 milyar dolara (günümüze göre 11 milyar dolar) ulaşmaktadır.

Savaştan önce günlük petrol üretimi 3 milyon varile ulaşan Irak’ın ise üretimi 300 bin varile gerilemiştir. Dönemin fiyatlarına göre Irak’ın petrol gelirlerlerindeki kaybı 15 milyar dolara (günümüz ile karşılaştırıldığında 28 milyar dolar) ulaşmaktadır.

Daha geniş etkiler

IMF’nin 1991 yılının sonlarında yayınlanan iç raporuna hızlı bir göz attığımızda ise Körfez Savaşı’nın daha geniş ve bir bütün olarak küresel ekonomiye yönelik etkileri dikkatimizi çekecektir. Nitekim savaş nedeniyle Dünya Kalkınma Göstergeleri’nin yüzde 3’ten yüzde 2’ye gerilediğini görürüz.

IMF’nin raporu elbette savaşın Ortadoğu, Kuzey Afrika bölgeleri ile savaştan ve sonuçlarından doğrudan etkilenen Körfez bölgesi üzerindeki sonuçlarına da odaklanmaktadır.

Bu konuda raporda tam olarak şöyle denmektedir:”Ortadoğu ekonomileri, Irak’ın 2 Ağustos 1990’da Kuveyt’i işgali ile başlayan krizden şiddetli bir şekilde etkilenmiştir. Savaşın Irak ve Kuveyt de yol açtığı yıkım çok büyüktür.Kriz boyunca 2 ülkede de geniş bölgelerde ekonomik faaliyetler tamamen durmuştur. Türkiye, Mısır, Ürdün gibi diğer ülkeler de yabancı işçilerin tahvillerinin ve ihracat gelirlerinin durması nedeniyle bu krizden oldukça etkilenmişlerdir.”

Rapor bununla ilgili bölümünde ise Ortadoğu ülkelerinde ekonomik üretimin yüzde 1.5 oranında gerilediği ve en büyük daralmanın Ürdün, Irak ve Kuveyt’te yaşandığı sonucuna ulaşmaktadır.

Dolaylı tahminler

1990 Ağustos ayından 1991 mart ayına kadar 6 ay boyunca devam eden savaşın doğrudan maliyetleri ile ilgili bütün bu tahminlere bir de onlarca hatta yüzlerce milyar dolara ulaşan (dönemin döviz kuruna göre) yani günümüze göre 1 trilyon dolardan daha fazla olan dolaylı sonuçlarını da eklemeliyiz.

O dönemde yayınlanan IMF raporuna göre; ”Irak ve Kuveyt’in ardından savaştan en çok etkilenen ülkelerin başında Ürdün gelmektedir. Ürdün sadece Kuveyt ve Irak’tan dönen yüzbinlerce  Ürdünlü işçinin tahvillerinden mahrum kalmamış aynı zamanda 2 ülke ile ekonomik ve ticari ilişkilerinin durması nedeniyle de büyük kayıplar yaşamıştır.”

Ürdün ekonomisinin savaş, savaşa karşı benimsemiş olduğu muhalif tutum ve Kuveyt’in kurtarılması operasyonunu yürüten uluslararası koalisyona katılmaması nedeniyle maruz kaldığı dolaylı kayıpları tahmin etmek zordur. Ürdün bu olumsuz ekonomik etkiye maruz kalan tek ülke değildi ama savaştan en çok etkilenenlerden  biriydi.

Suriye ve Mısır gibi ülkeler de uluslararası koalisyona katılmış ve Körfez ülkelerinden yardım almış olmalarına rağmen bu 2 ülkede çalışan gurbetçi işçilerinin ülkelerine geri dönmesi ve bu işçilerin dışarıdan yaptıkları milyarca dolar tahvillerin durması nedeniyle savaştan etkilenmişlerdi. Aynı şekilde Sudan, Fas, Cezayir ve Tunus gibi ülkeler de aynı nedenlerden dolayı etkilenmişlerdi.

Bunlara ek olarak; savaştan zarar gören ya da koalisyona katılan bölge ülkelerine, Körfez ülkelerinin sunduğu ve yine büyük bir bölümünü Suudi Arabistan’ın üstlendiği dolaylı destekte, dolaylı kayıplar kapsamındadır.

Yine bunlar arasında örneğin; Mısır’ın ABD’ye olan borcundan 6.6 milyar dolar, Körfez ülkelerine olan borcundan ise 6.3 milyar dolarlık bölümünün silinmesi gibi bazı ülkelerin borçlarının silinmesinin maliyeti de yer almaktadır. Dolayısıyla o dönem Mısır’ın borcundan silinen toplam tutar 12.9 milyar dolara (günümüz döviz kuruna göre 23.78 milyar dolar) ulaşmıştır.

Independent Arabia'dan Ahmed Mustafa'ya göre bütün bunlar; ne Kuveyt petrol kıyılarında çıkan yangınlar ile söndürülme maliyetlerini ne de Kuveyt’in yeniden imar için ihtiyaç duyduğu miktarı ve 2003 yılında işgal edilmesine kadar geçen 10 yıldan fazla bir süre devam eden ambargo nedeniyle Irak’ın maruz kaldığı yıkımı kapsamakta.

 

Şarku'l Avsat'tan çeviren: Beyhan İshakoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU