Ankara'da "kadın hakimler" var… "Sınırlı yargısal denetim, hukuk devleti güvencesini temin etmez"

362 adayın tek listeyle mülakattan elendiği sınavla Defterdarlık Özel Sınavı'nın yürütmesini durduran mahkeme heyeti "hukuka uygunluk" uyarısı yaptı, yargısal denetimini tüm unsurlarıyla yapılması gerektiğini belirtti

Fotoğraf: AA

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 20 Mart 2022'de yaptığı Defterdarlık Uzmanlığı Özel Sınavı'nın yürütmesi Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi tarafından durduruldu.

Yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararda, sınavın mülakat aşamasında yapılan tespitler tek tek sıralandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Davayı, sınavın yazılı kısmından 96 puan alan bir aday açmıştı.

9-23 Mayıs 2022 tarihleri arasında yapılan mülakata da giren adaya bu sınavdan 74 puan verildi. 

364 aday tek listeyle değerlendirildi

Sadece davacı değil, mülakatta "başarısız" kabul edilen bütün adaylar tek bir listede toplanmıştı.

Söz konusu listede tek tek sıralanan adayların isimlerinin karşısına mülakat komisyonunun takdir ettiği puanlar yazılıydı. 

Ancak mevzuata göre her aday için ayrı tutanak tutulması, bu tutanakta puanın hangi ölçütlere göre verildiğinin açıkça yazılması ve her aday için ayrı ayrı tutulan tutanağın komisyon üyeleri tarafından imzalanması gerekiyordu.

Öyle yapılmamış, başarısız sayılan adaylar tek bir tutanak ve listede toplanarak sistem dışına itilmişti. 

Dosya, bölge idare mahkemesine taşındı

Sınavın yürütmesinin durulması talebiyle ilk dava Ankara 8. İdare Mahkemesi'nde açılsa da yerel mahkeme talebi reddetti. 

Yerel mahkemenin talebine yapılan itiraz Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi'ne gönderildi.

Dosyayı inceleyen dairenin üç kadın hakimi oy birliğiyle sınavın yürütmesini durdurdu.

"Sözlü sınavın doğasına aykırı"

Mahkemenin kararının gerekçesinde ilgi çekici ayrıntılar yer alıyor.

Sözlü sınavı yapan komisyonun bir tutanak ile sözlü sınava katılan 362 aday için tek bir değerlendirme yaptığına değinen mahkeme, söz konusu tutanaktan davacının sözlü sınavının ne zaman yapıldığının anlaşılamadığını, bu hususun ise kişiye özgü olarak yapılması gereken sözlü sınavın doğasına aykırı olduğunu vurguladı. 

"Hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi temin etmeyecektir"

Hakimler bu kararında "bunlara ek olarak" dedi ve ekledi:

"Sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden yargısal denetiminin yapılması esastır. İdari işlemin yetki, şekil gibi salt usule ilişkin unsurları ile sınırlı olarak yapılacak bir yargısal denetim, hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi temin etmeyecektir."

Sınav komisyonunca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğinin belirtildiği kararda, soruların önceden hazırlanarak tutanağa bağlandığına ilişkin bir delil olmadığı, soruların kayda alındığına ilişkin bilgi-belge bulunmadığı anlaşıldığından da bahsedilerek, "Davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır" denildi.

Mahkeme, "dava konusu işlemin uygulanması durumunda davacının mesleğe giriş sürecinin uzayacağı dikkate alındığında, davacı açısından telafisi güç veya imkansız zararlar doğacaktır" diyerek sınavın yürütmesini iptal etti.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU