Yurgens: Erdoğan-Esad görüşmesinde Putin yapıcı bir rol oynayacaktır

Eski Rusya Devlet Başkanı Medvedev'in o dönem danışmanlığını yapan Igor Yurgens, Türkiye'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki arabuluculuğu, Putin'in Türkiye'ye enerji jesti ve olası Erdoğan-Esad görüşmesinde Kremlin'in rolüne değindi

Erdoğan ile Esad'ın görüşme ihtimalinin gündeme gelişinde Putin'in telkinlerinin etkili olduğu öne sürülüyor / Kolaj: Independent Türkçe

1980'lerde Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün yayımladığı bir rapora göre insanlık son 300 yıl içinde savaşmadan sadece 26 gün geçirdi.

Tarih boyunca savaş ile ilgili kurulmuş çok sayıda cümle var, Bertrand Russell'ın "Savaş kimin haklı olduğuna değil, kimin güçsüz olduğuna karar verir" sözü de sarf edilmiş milyonlarca sözden en dikkat çekenlerinden.

İnsanlık için yıkım olan harpler sadece güçsüzleri belirlemiyor, güç dengesinin şekillenmesini de beraberinde getiriyor.

Şüphesiz savaş sadece savaşan ülkeleri değil herkesi etkiliyor; siyasi, askeri, teknolojik ve enerji alanındaki pozisyonlar buna göre belirleniyor. 

Cephelerin ardındakiler kan kaybederken konumunu güçlendiren, öne çıkan ülkeler de var.

Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Türkiye taraflarla açıktan bir araya gelen ve onları masaya oturtup diplomasiyi işletmeye çalışan nadir ülkelerden oldu.
 

FOTO 1 TAHIL KORİDORU.jpg
"Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi" temmuz ayında taraflarca Dolmabahçe'de imzalanmıştı / Fotoğraf: AA


Tahıl koridoru anlaşması, Rusya-Ukrayna arasında esir takası Türk hükümetinin en çok övündüğü konuların başında geliyor.

Her ne kadar Türkiye, tüm kurum ve önde gelen yöneticileriyle "Kendi çıkarları için savaşın uzamasını isteyenler var" eleştirisi getirse de Ukrayna'da olup bitenin uzamasının Ankara'nın lehine olduğunu düşünenler var.

Oxford Üniversitesi'de Küresel ve Bölgesel Çalışmalar bölümünde hocalık yapan Dimitar Bechey bu durumun Ankara'nın bölgedeki nüfuzunun Moskava'nın aleyhine genişlettiği kanaatinde, Türkiye'ye yaptırım riski ortada öylece dursa bile.

Peki Ukrayna işgali Erdoğan ve Putin'i birbirine daha mı çok yaklaştırdı?
 

FOTO 2.jpg
Rusya Devlet Başkanı Putin, 5 Ağustos 2022'deki görüşme öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşılıyor / Fotoğraf: Reuters


Rus liderin Moskova'da düzenlenen Rus Enerji Haftası etkinliğinde Türkiye'de bir gaz merkezinin kurulması yönündeki teklifi seçim için gün sayan Ankara'ya bir enerji jesti olarak mı okunmalı?

Türkiye ve Rusya'nın uzun yıllar ayrı kulvarlarda yürüdüğü Suriye meselesinde Ankara'nın geldiği "Vakti saati geldiğinde biz Suriye Başkanı ile de görüşme yoluna gidebiliriz" noktasında Putin'in etkisi ne?

Rusya siyaset ve ekonomi dünyasının önde isimlerinden, 2008-2012 arası Medvedev'in danışmanlığını yapan Igor Yurgens ile röportajın ikinci kısmı başlıyor.

Putin'in Türkiye'ye enerji jesti

Rusya Devlet Başkanı Putin'in Moskova'da düzenlenen Rus Enerji Haftası kapsamında küresel enerji piyasalarına ilişkin yaptığı değerlendirmelerde öne çıkan açıklamalarından biri Türkiye ile ilgili oldu.
 

FOTO 3 ENERJİ FORUM PUTİN.jpg
Rusya Devlet Başkanı Putin'in Enerji Haftası'nda yaptığı uzun konuşmanın en dikkat çekici kısmı "Türkiye'ye gaz merkezi" açıklaması oldu / Fotoğraf: Kremlin


Putin, "Avrupa için en büyük gaz merkezini Türkiye'de kurabiliriz" dedi, Türkiye'nin AB'ye doğalgaz sevkiyatında en güvenilir yol olduğu kanıtlandığını söyledi.

Igor Yurgens tarihe bakıldığında Türkiye-Rusya ilişkilerinin çok zorlu dönemlerden geçtiğini, iki ülkenin defalarca savaştığını söyleyip tüm güçlüklerin ardından gelinen noktayı şöyle tarif ediyor, Putin'in "Türkiye'ye gaz merkezi" açıklamasını da hatırlatarak:
 

Türkiye'nin NATO'nun Rusya'nın ise Varşova Paktı'nın bir parçası olması askeri ve uluslararası alanda zorluklar yaşamamızı beraberinde getirmiş olsa dahi mükemmel ekonomik ilişkilerimiz oldu. Gaz ve petrol bunun bir parçası... Rusya ile Türkiye arasındaki Mavi Akım boru hattının ve diğer ortak projelerin tarihini biliyoruz. Bugünlerde Rusların Türkiye'de çok verimli üretim nedeniyle bir merkez oluşturmayı önerdiğini görüyorum. Avrupa tarafından yapılan baskı nedeniyle aynı zamanda yaptırımların parçası olan Rusya'nın hem petrol hem gaz teslimatlarını azaltma politikasıyla tüm bu petrol ve gazı Çin ve Hindistan'a pompalamaya çalışmaktan başka seçeneği yok, bu arada birçok indirimle… Anladığım kadarıyla Ankara tarafından da karşılıklı olarak kabul edilebilir ve kazançlı bir gaz projesi merkezinin Türkiye'de olmasına yönelik verimli ve iş birliği içeren bir teklif geldi.


Putin'in Türkiye önerisinin ardından hükümetten ilk tepki etkinliğe katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'den gelmişti. Dönmez ilgili alternatiflerin değerlendirilmesi gerektiğini söyleyip fizibilite çalışmalarına işaret etmiş "Avrupa'ya alternatif rotalardan gaz sevkiyatı konusuna gelince bunu biz de ilk defa duymuş olduk. Dolayısıyla henüz değerlendirmek için erken" diye konuşmuştu. Astana dönüşü medya üst düzey yönetici ve temsilcilerine açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "İfade edildiği şekliyle, böyle bir dağıtım merkezi için, bu iş için tabii ki Trakya en önemli yer olarak görülüyor" mesajı vermişti.

Putin ve Erdoğan birbirine bağımlı hale mi geldi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin savaş öncesi ve sırasında sıklıkla bir araya geldi. Sputnik Türkçe'nin derlemesi liderlerin bu yıl 12 kez telefonda, Tahran, Soçi, Semerkant ve son olarak Astana'da 4 kez ise yüz yüze görüştüğünü ortaya koyuyor.
 

FOTO 4 AFP.jpg
Fotoğraf: AFP


Erdoğan her fırsatta Putin'i Türkiye'ye davet ediyor. Peki savaş iki lideri daha mı yakınlaştırdı? Dahası birbirine bağımlı hale mi getirdi?

Medvedev döneminin başkanlık danışmanı Yurgens'e göre "karşılıklı bağımlılık" çok zorlama bir nitelendirme:  
 

Erdoğan oldukça bağımsız. Putin'in kendi müttefikleri ve destek kaynakları var. Ancak bu dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Rus uçağını düşürdüğü zamandan bu yana en yakın ilişkilerimizi yaşıyoruz."


Yurgens, Putin'in enerji açıklamasının Erdoğan hükümetine içeride oy artırma çabası olup olmadığı yönündeki soruyu ise es geçiyor.

"Erdoğan-Esad görüşmesinde Putin yapıcı bir rol oynayacak"

Rusya ile Türkiye'nin Suriye konusunda yürüttüğü dış politikanın iç savaşın başından itibaren uzun süre boyunca birbirinden farklı olduğu herkesin malumu. Putin, Suriye'deki iç savaştan istifade edip Akdeniz'de kritik askeri üslere sahip oldu, ülkesinin hem Akdeniz hem Ortadoğu politikasını küresel güç algısıyla şekillendirdi, Esad'a sağladığı politik ve lojistik destek sayesinde Şam'daki mevcut hükümeti kendisine bağlayarak ayakta durmasını sağladı.

Türkiye'nin Esad'dan Esed'e evrilen politikası ise Şam hükümetinin yerine muhalifleri yerleştirme algısına dayanıyordu. Türkiye, terörist olarak kabul ettiği YPG ile mücadele ederken bir yandan ise epeydir sırtında taşıdığı göç yükünü hafifletmeye çalışıyor. Zaman içinde Suriye'deki tüm mevcut karmaşaya karşın Esad rejimi çökmediği gibi Ankara Şam ile alt düzeyde başlattığı görüşmeleri, Türkiye'deki muhalefetin daha önceden dile getirdiği gibi "Esad ile görüşme" pozisyonuna taşımış durumda. Hem Rusya hem Türkiye hem de Batı çevrelerinden kimi uzmanlar bu yola girilmesinde Putin'in Erdoğan'a telkinlerinin olduğu kanaatinde.
 

Yurgens Institute of Modern Russia.jpg
Igor Yurgens / Fotoğraf: Modern Rusya Enstitüsü


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifade ettiği gibi şimdi sadece vakti saati için doğru zamanlama bekleniyor. Yurgens, Putin'in Suriye'de çok fazla etkisi olduğunu ve Esad'ın bu konudan hiçbir şüphesi olmadığını belirtip olası Erdoğan-Esad görüşmesinde Kremlin'in rolü ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: 
 

Türkiye'nin hayati çıkarları bir şekilde Suriye ihtilafına dokunmuş veya dahil olmuşsa, o zaman elbette Putin böylesi bir durumda yapıcı bir rol oynayacaktır. Ancak şu anda Esad, kendi ülkesindeki iç çatışma olan fırtınayı atlatmayı başarmış gibi görünüyor.

 

Röportajın Üçüncü Bölümü:

- Savaş ve Batı'nın yaptırımlar Rus ekonomisini nasıl etkiledi, Putin'in kısmi seferberlik çağrısı nasıl yankılanıyor?

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU