Beşiktaş ile Fenerbahçe derbide karşı karşıya... "Beşiktaş oyuncu kalitesi, Fenerbahçe taktiksel kimliğiyle yola çıkıyor"

Beşiktaş ile Fenerbahçe, ezeli rekabette 356. kez karşılaşacak. Fenerbahçe yükselişini sürdürmek, Beşiktaş yeniden çıkışa geçmek istiyor. Spor yazarı Müslüm Gülhan, derbiyi Independent Türkçe'ye değerlendirdi

Beşiktaş, 2 Ekim Pazar günü Fenerbahçe'yi konuk edecek / Fotoğraf: AA

Süper Lig'in 8. haftası, Beşiktaş'ın Fenerbahçe'yi konuk edeceği müsabakaya sahne olacak.

2 Ekim Pazar günü saat 20.00'de Dolmabahçe'deki Vodafone Park'ta oynanacak karşılaşmayı hakem Volkan Bayarslan yönetecek.

Aleks Taşçıoğlu ve Serkan Ok'un yardımcı hakem olarak görev alacağı maçın 4. hakemi Atilla Karaoğlan olacak.

Ligde geride kalan süreçte 7 maça çıkan Beşiktaş 14 puanla 4'üncü, 6 müsabaka oynayan Fenerbahçe 13 puanla 6. basamakta yer alıyor.

Son 10 lig maçının 5'i berabere bitti

28 Kasım 1924'te Fenerbahçe'nin 4-0 galibiyetiyle başlayan ezeli rekabette geride kalan 98 yılda 355 müsabaka oynandı.

Fenerbahçe'nin 133, Beşiktaş'ın 126 kez kazandığı derbi maçlarda 96 müsabaka berabere tamamlandı.

Ezeli rekabette son 10 lig maçından 5'inin beraberlikle sonuçlanması dikkat çekiyor.

Söz konusu maçlarda Beşiktaş 3, Fenerbahçe ise 2 kez sahadan galibiyetle ayrıldı.

İki takım arasında geçen sezon oynanan Süper Lig maçlar 1-1 ve 2-2'lik eşitlikle sonuçlandı.

 

 

Öne çıkanlar

Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan son 10 Süper Lig maçının 9'unda her iki takım da gol buldu. Bu karşılaşmalarda toplam 36 gol atıldı. (BJK-19/FB17)

Son 5 lig maçında Beşiktaş'a karşı kazanamayan Fenerbahçe, rakibi karşısında en son 22 Aralık 2019'da sahadan galibiyetle ayrılmıştı. (3-1)

Beşiktaş, sahasında oynanan son 8 resmi maçta rakibine yenilmedi. Sarı-lacivertliler en son 5 Şubat 2017'de deplasmanda Beşiktaş'ı mağlup edebilmişti. (Türkiye Kupası / 0-1)

Bu sezon geride kalan 7 haftada Beşiktaş 16 gol atarken kalesinde 10 gol gördü. Fenerbahçe ise 6 maçta 20 kez fileleri havalandırmasına karşın kalesinde 6 gole engel olamadı.

 

Müslüm Gülhan.jpg.jpeg
Müslüm Gülhan / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Jesus'un duruşu ve takıma hakimiyeti Ismael'e göre daha kuvvetli"

Spor yazarı ve teknik direktör Müslüm Gülhan, Beşiktaş-Fenerbahçe maçını Independent Türkçe'ye değerlendirdi

Derbide öne çıkacak unsurlardan en önemlisinin teknik direktörler olacağını düşündüğünü söyleyen Gülhan, "Jesus bir adım önde. Gelir gelmez bir sistem üzerinde yoğun bir şekilde çalıştı. Prensipleri olduğu için o felsefe üzerinden takımda bir taktiksel bütünlük kaygısını gidermek üzere çalışmalara başladı ve bunu başardı. Bu büyük bir avantaj" dedi. 

Fenerbahçe'de tüm kontrolün Jesus'ta olduğunu ancak Beşiktaş'ta tam tersi bir durum olduğuna işaret eden Gülhan, "Jesus yönetimin üstünde özgür bir mesleki alan yarattı. Beşiktaş'ta durum tam tersi. Ismael, Beşiktaş'a ilk geldiğinde bir avantaj gibi gözüken koşullar şu anda onun antrenörlük prensipleri bakımından çok oturmamış görünüyor. Yönetimin üstünde değil altında bir birim olarak hareket ediyor. Bu da bir dezavantaj. Antrenör modellerine baktığınızda Jesus'un duruşu ve takıma hakimiyeti Valerien Ismael'e göre daha kuvvetli" diye konuştu. 

 

 

"Beşiktaş oyuncu kalitesinden, Fenerbahçe taktiksel kimlikten yola çıkıyor"

Süper Lig'in en golcü iki takımının karşı karşıya geleceğini ancak iki takımın birbirinden farklı bir tarzı olduğuna dikkat çeken Gülhan, şu ifadeleri kullandı:

"İki takım da hücum oynuyor ama Fenerbahçe, hızlı oyuncularla direkt pozisyon bulmaya çalışırken, defansını öne çıkarıp ikinci bölgede set oyunu oynuyor. Beşiktaş ise Fenerbahçe'nin sağlamış olduğu taktiksel bir kimlikten ziyade oyuncu kalitesinden yola çıkıyor. N'Koudou'nun sürati, Dele Alli ile Gedson Fernandes'in çok iyi top kullanmaları. Muleka'nın topsuz oyunda çok iyi olması. Rosier'nin atak organizasyonunun yüksek olması, Weghorst'un kutu içinde çok başarılı olması örneklerini verebiliriz. Bunların hepsi ayrı ayrı birer yetenek ancak Ismael, bugüne kadar bu yetenekleri bir bütün haline getiremedi."

 

 

"Fenerbahçe'nin en önemli gücü üçüncü bölgede kurduğu baskı"

Fenerbahçe'nin en önemli taktiksel gücünün üçüncü bölgede kurduğu baskı olduğunu dile getiren Gülhan, "Bu baskıyı bütün takımlara yapıyor. Kaptığı toplarla da bir an evvel sonuç almak üzerinde kurgulanmış Fenerbahçe. Buradaki handikap rakip baskıdan çıkarsa ve takım kaleye 30-40 metrelik mesafede kaldığında araya atılan paslar Fenerbahçe için çok büyük tehlike. Rennes maçında 2 golü böyle yedi. Burada bir sıkıntı var. Fenerbahçe'nin en büyük özelliği patlayıcı koşu mesafesi çok arttı. Bu çok önemli bir şey. Çok iyi çalıştıklarını ve bir şekilde hocanın isteğini yerine getirdiklerini görüyorum" diyerek sarı-lacivertli ekibin handikabı olabilecek hususa dikkati çekti. 

 

 

"Beşiktaş'ın performansını 90 dakikaya yayacak bir periyodu yok" 

Beşiktaş'ın iç sahadaki en büyük avantajının seyircisi olacağını ve ilk yarım saatlik bölümde tezahüratla rüzgarı arkasına aldığını söyleyen Gülhan, "Beşiktaş bu süreçte gol bulduğu zaman büyük avantaj sağlıyor. Performansında Fenerbahçe gibi 90 dakikaya yayılacak bir periyodu yok, zaman zaman düşüşleri oluyor Beşiktaş'ın. Burada kenar yönetiminin devreye girmesi gerekiyor ama orada da çok fazla hamle bulamadığı zaman Başakşehir maçında olduğu gibi maçı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabiliyor" yorumunu yaptı. 

"Olumsuz sonuç, teknik değişimi hemen gündeme taşımayabilir ama süreci tetikler" 

Beşiktaş'ta son iki lig maçında kaybedilen 5 puan sonrası Valerien Ismael'in takımdaki geleceği tartışmaya açılmıştı.

Fenerbahçe maçında alınacak olumsuz bir sonuçta teknik heyet değişiminin gündeme hemen taşınmayacağını düşünen Gülhan, şöyle konuştu:

Teknik heyet değişimini hemen gündeme taşımayabilir ama bu süreci tetikler. Beşiktaş ile Valerien Ismael arasındaki diyalog böyle bir açığı söz konusu kılıyor. Böyle bir şey olma ihtimali yüksek. Neticede başarısızlıkta herkes bir kurban ister. Türkiye'de de ilk kurban her zaman teknik direktör olur. Daha sonra futbolcu olur. Yönetimlere pek fazla sıra gelmez ve süreç öyle devam ettirilir. 

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Kadrolara bakıldığında maçın kaderine etki edecek anormal oyuncu yok"

Her iki takımın kadrolarına bakıldığında maçın kaderine etki edecek anormal oyuncusunun olmadığını düşünen Gülhan, "N'Koudou'nun kendine has top taşıma becerisi çok özeldi ve bu belli bir farklılıklar yaratabiliyordu. Çıkacak kadrolar önemli. Crespo'nun bazı değişkenlikleri önemli olabiliyor. Bana göre oyunun çözüleceği yer iki takımın orta üçlüsü. Dele Alli çok etkili bir oyuncu. Bana göre sonradan oyuna alması daha avantajlı. Çünkü Beşiktaş'ın maçı dengelemesi ve kontrol altına alması lazım. Çok fazla forvetle oynadığında dengeyi kuramayabilir. Beşiktaş'ın en zaaflı bölgesi ise defansı. Eğer orta alandaki 3'lüyü çok diri tutmazsa Fenerbahçe forvetleri seri olduğu için burada sorun yaşayabilir" şeklinde görüş belirtti. 

 

 

"Altay ile Ersin'i kıyasladığımızda kaleci sorunu Beşiktaş'ta daha fazla"

Beşiktaş'ın handikaplarından birinin de kaleci sorunu olduğuna işaret eden Gülhan, "Hem Ersin hem de Emre kendi iradelerinin dışında zafiyete uğratıldı. Ersin 180 bine oynuyor. Geldiği konuma bakın. Kulüp ona değer veremediği gibi sözleşmede para istediği için cezalandırıp yedek bıraktırılıyor. Ismael de buna çanak tuttu. Krizi yönetemiyor. Oyuncusuna sahip çıkamadı tıpkı Serdar'da ve Emirhan'da olduğu gibi. Bunlar hep handikap. O yüzden Altay ile Ersin'i kıyasladığımızda kaleci sorunu Beşiktaş'ta daha fazla" değerlendirmesinde bulundu.

Dev maçla ilgili skor tahmini yapabilmenin çok zor olduğuna dikkat çeken Gülhan, "Beraberlik iki takımı da kurtarır" diyerek sözlerini noktaladı.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU