Kapatılan Kovid-19 poliklinikleri bir bir açılıyor… Prof. Dr. Pala: Net veriler açıklanmıyor, hasta ve can kayıplarını bilmiyoruz

Sağlık Bakanlığı 11 gündür yeni vaka ve ölüm sayılarını açıklamadı. Koronavirüs can almaya devam ederken, son tabloda ölüm sayılarının iki katını aşmasından endişe ediliyor

Kapatılan Kovid-19 poliklinikleri tekrar açılmaya başlandı / Fotoğraf: AA

Ocak 2020'de Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs (Kovid-19) can almaya devam ediyor.

Dünya genelinde şu ana kadar 593 milyon 400 binden fazla kişi virüse yakalanırken, 6 milyon 449 binden fazla kişi de hayatını kaybetti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Tam bitti denilirken koronavirüs dünyanın birçok ülkesinde tekrar yükselmeye başladı.

Vaka ve ölüm sayılarının yükseldiği ülkelerde biri de Türkiye. 

Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı 25 Temmuz-1 Ağustos virüs tablosuna göre haftalık vaka sayısı 400 bini geçerek 406 bin 322'ye ulaştı.

Tabloda en dikkat çekici veri ise ölüm oranlarının iki katı aşması oldu.

18-24 Temmuz'da 157 kişi hayatını kaybederken, son tabloda 337 kişi yaşamını yitirdi.

Poliniklikler tekrar açılmaya başlandı

Vaka ve can kayıpları artarken, kapatılan Kovid-19 polikliniklerini tekrar açılmaya başlandı.

Tatilcilerin dönmesi ve okulların açılmasıyla beraber sonbahara doğru vaka ve ölüm oranlarının korkunç rakamlara ulaşılacağı ifade ediliyor.

Doğrusu önlemlerden vazgeçilmesi ve aşılama oranlarında istenilen rakamlara ulaşılamaması bu tezi doğrular nitelikte.

Çünkü Türkiye'de 1. doz aşı uygulayan kişi sayısı 57 milyon 899 bin, 2. doz 53 milyon 129 bin ve 3. dozu uygulayanların sayısı da 28 milyon 101 bin.

 

Kapatılan Kovid-19 poliklinikleri tekrar açılmaya başladı
Kapatılan Kovid-19 poliklinikleri tekrar açılmaya başlandı / Fotoğraf: AA

 

Sağlık Bakanlığı ve bilim adamlarının çağrılarına rağmen aşıda hedeflenen oranlara ulaşılamamasında aşı karşıtlarının rolünün olduğunu düşünenler de var. 

Peki, önlemler ne olacak? Aşılama niye tam anlamıyla yapılmıyor?

Independent Türkçe'ye konuşan uzmanlara göre bunun birkaç nedeni var.

"Aşı karşıtları bunu şiddet iklimine çevirmiş vaziyette"

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, aşılamanın yapılamadığı, aşıyı artıracak ve kolaylaştıracak bir girişim olmadığı gibi kafa karışıklığını artıracak açıklamaların yapılmaya devam edildiğini söyledi.

Sadece aşı değil, pandemiyle ilgili kafa karıştıran grupların tereddüt içerisinde olan kişileri kandırma ve caydırmasıyla karşı karşıya olduklarını belirten Prof. Dr. Şenol, "Bunu bir şiddet iklime çevirmiş vaziyetteler. Bu şiddeti de en çok pandemiyle ilişkili politikalara yönelten hekim ve bilim insanlara yöneltiyorlar. Nedense bu kişiler sonsuz bir toleransla izleniliyor" dedi.

 

Esin Davutoğlu Şenol
Esin Davutoğlu Şenol / Fotoğraf: Twitter

 

Tüm gayretlerinin milyonlar insanın bu kafa karışıklığında yanlış bir şey yapıp gereksiz yere ölmemesi olduğunun altını çizen Şenol, son dalganın bir yatışma döneminin mutlaka olacağını belirterek, şunları kaydetti:

Çünkü neredeyse toplumun yüzde 90 kadarı ya birinci ya da iki kez hastalık geçirmek üzere. Hastalığın kendisinin sağladığı 3-4 haftalık bir geçici bağışıklık var ama sonbaharda beklediğimiz farklı bir dalga olabileceği yönünde. Bu dalgada çok kırılgan bir hale gelmiş olacak inanlar. Farkındaysak son 6 ayda insanlar peş peşe enfekte olmaya başladılar. Bu da ne kadar kırılganlaştıklarını gösteriyor. En önemlisi de aşılanmamış nüfus olan çocuklar sonbaharda salgının ortasına atılmış olacak. Maalesef Türkiye'de son 2-3 yılda salgın mı eğitim mi, salgın mı açlık diye bize hep bu ikilem yaşatıldı.

"Uçaklarla virüs kapmış çok hasta geliyor"

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, yapılan aşılamanın istenilen düzeyde olmadığını söyledi.

İnsanların "salgın hafif geçiyor" diye aşıya pek önem vermediğine değinen Prof. Dr. Tutluoğlu, "Üçüncü dozu yaptırmayanlara ve risk grubunda olanlara dördüncü doz aşıyı yaptırmayı öneriyoruz. Özellikle risk grubunda olanlar mutlaka yaptırmalı" çağrısında bulundu.

 

Bülent Tutluoğlu
Bülent Tutluoğlu / Fotoğraf: AA

 

Serbest bırakılmanın çok sıkıntılar yaşanmasına neden olduğuna dikkati çeken Tutluoğlu, "Örneğin toplu ulaşımda maskenin devam etmesi gerekirdi. Özellikle uçaklarda devam etmeliydi çünkü çok sıkıntılar yaşanıyor. Bize uçaklarda Kovid-19 kapmış çok hasta geliyor. Kesinlikle maske gereklidir. Her dalganın bir inişi oluyor ancak daha sonra farklı bir varyant ile karşılaşıyoruz. Son dalga önce İstanbul ağırlıklı başladı ve bayramda bütün ülkeye yayıldı. Bundan dolayı rakamlar çok yüksek. İleriki günlerde biraz azalacak ancak kasımdan itibaren tekrar yeni bir dalga yaşayabiliriz. Temennimiz ağır geçmemesidir" ifadelerini kullandı.

"Hala vaka ve ölümlerin dağılımı bilinmiyor"

Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi ve halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ise Sağlık Bakanı'nın bir süredir ortada olmadığını, asıl sorumlu ve karar vericilerin sorgulanması gerektiği görüşünde.

Koronavirüs başlayalı uzun bir zaman olmasına rağmen pandeminin başında söylediklerinin bugün tekrar etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Prof. Dr. Pala, "Hala vaka ve ölümlerin dağılımı bilinmiyor. Bölge, yaş grubu, cinsiyet ve hastalığa göre veriler açıklanmıyor. Kimler hastalanıyor ve hayatını kaybediyor, bilmiyoruz" dedi.

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın "Çocuk kovid-19 kliniğini tekrar açmak zorunda kaldık" açıklamasının çok önemli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Pala, "Açıklanan tabloda ölenlerin arasında yaş dağılımı nasıl, çocuk ve gençlerden kaybettiklerimiz var mı? Çünkü bunların bir bölümü genç olmalarına güvenerek salgına önlem alma konusunda çekingen davranabiliyor. Oysa salgından öğrendiğimiz şey kişinin yalnızca kendisini koruma yükümlüğünün olmadığını, aynı zamanda birlikte yaşadığı çevresindeki risk grubunda yer alan insanları da korumakla yükümlü olduğudur" hatırlatmasında bulundu.

 

Kayıhan Pala
Kayıhan Pala / Fotoğraf: Twitter

 

İlk yapılması gerekenin Sağlık Bakanlığı'nın iyi bir iletişim örneği sergileyerek salgın konusunda gerçek verileri topluma açıklamak olduğunu kaydeden Pala, "Çünkü toplumda bakanlığın açıkladığı vaka ve ölüm sayılarının gerçeği yansıttığı konusunda bir görüş birliği yok. Böyle olunca da salgının ne durumda, nereden nereye geldiği ve nereye gittiğini anlamamız mümkün olmuyor. En son verilere göre günlük vaka 50 bini çoktan aşmış durumda. Bugün 12 Ağustos ve verilerin son açıklandığı tarih 1 Ağustos. Vaka ve ölüm sayıları ne oldu, bilmiyoruz" diye konuştu.

"Bakanlığı şeffaf olmaya davet ediyoruz"

Doğru bilgilendirilmenin yanında hatırlatma dozları da içinde olmak üzere düzgün bir aşılamanın yürütülmesi çağrısında bulunan Pala, "Bakanlığın rakamlarına bakıldığında 18 yaş üstü nüfusun yüzde 93'ünün en az bir doz aşı yaptırdığını görüyoruz. Türkiye'de aşı karşıtlığı çok ciddi bir oranda değil ama bakanlık aşı karşıtlarının propagandasını ortadan kaldıracak bir tutum almıyor. Aşıyı savunan bilim insanlarına saldırlar sürerken buna sessiz kalınması ve tutum alınmaması doğru değil" dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:

Aşı dışında yapılması gereken önemli şeylerden bir tanesi de özellikle kapalı mekanlar ve toplu ulaşım gibi yerlerde maske takma zorunluluğunun tekrar getirilmesidir. Okullar açıldığında sınıfların kalabalık olması ve ortamın yeterince havalanmaması nedeniyle salgının yılın son çeyreğinde çok daha fazla vaka ve ölümlerle karşımıza gelme ihtimali var. Dolayısıyla hatırlatma dozları yapılmalı ve çocukların da aşı yapabilmesi için talepleri yükseltmek gerekir. Kapalı mekanlar iyi havalandırılmalı, toplu ulaşımda maske takılmalı ve olabildiğince fiziksel mesafeyi koruyarak temizliğin ilkelerine uymaya çalışalım. Son olarak bakanlığı daha şeffaf davranmaya ve salgını bilimsel bir iz düşümden yönetmeye bir kez daha davet etmek zorundayız.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU