Büyüme rakamları da inandırıcı bulunmuyor... 7,3'lük büyük büyüme topluma yansımıyorsa rakam gerçekçi değil

Enflasyon verilerinde olduğu gibi TÜİK'in açıkladığı büyüme rakamlarına da güvenilmiyor. 2020'nin üçüncü çeyreğinden itibaren sürekli büyüdüğü belirtilen Türkiye'de bunun topluma yansımaması sorgulanıyor

Yüksek enflasyonda dünyada 6, Avrupa'da 1'inci sırada olan Türkiye'nin büyüme rakamları yüksek çıkıyor. Sürekli büyüyen ülkede herkesin gelirden pay alması gerekirken zengin daha zengin, fakir ise daha fakir oluyor. Bu durum eleştiriliyor / Fotoğraf: Twitter

Türkiye her güne zam haberleriyle uyanır hale geldi.

Yine akaryakıt ürünleri arka arkaya zamlandı.

"Tam sıcak havalar başladı, kombiler kapatıldı, tüketici bir süre rahat nefes alabilir" denilirken dün gece doğalgaz ve elektrik fiyatları da artırıldı.

Tabii bu ve daha birçok ürüne yapılmış zam, cuma günü Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıklayacağı enflasyon rakamlarını etkilemeyecek.

Sonraki ayın verilerine olumsuz yansıması olsa bile vatandaş artık TÜİK'in yüzde 70 olarak açıkladığı enflasyon oranına inanmıyor.

Çünkü bağımsız kurumların yaptığı araştırmalara göre Türkiye'deki enflasyon çoktan yüzde 100'ü geçmiş durumda.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

TÜİK'in büyüme verilerine de güvenilmiyor

Enflasyona ilişkin rakamları tartışma konusu olan TÜİK'in açıklamış olduğu Türkiye'nin büyüme oranına dair verilere de itibar edilmiyor.

Türkiye'nin büyüme rakamlarına yönelik kuşku da sürekli artıyor.

2022'nin ilk çeyreğinde ülkenin yüzde 7,3 oranında büyüdüğü ifade edildi ancak kimse bunun olumlu yansımasını görmedi.

 

1635922742406-pazar.jpeg
Büyüme toplumun geniş kesimlerine yansımıyor / Fotoğraf: AA



Yüksek büyüme topluma neden olumlu yansımıyor?

TÜİK'in dün açıkladığı verilere göre Türkiye 2022 yılının birinci çeyreğinde yüzde 7,3 oranında büyüdü.

Birinci çeyrekte tarım sektörü yüzde 0,9, sanayi sektörü yüzde 7,4 ve inşaat dahil hizmetler sektörü yüzde 9,8 oranında büyüme kaydetti.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH büyüme oranı yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 1,2 olarak gerçekleşti.

Bu dönemde toplam sabit sermaye yatırımları (SSY) yüzde 1,1 oranında artarken; özel tüketim ve kamu tüketimi harcamaları sırasıyla yüzde 19,4 ve yüzde 0,9 oranlarında arttı. Net ihracatın büyümeye katkısı ise 3,5 puan oldu.

Özel tüketimin büyümeye katkısı 11,6 puan olurken kamu tüketimi ekonomik büyümeye 0,1 puan katkı verdi.

 

1_Yilliklandirilmis-GSYH-Buyumesi_2022_1C.png
Türkiye'nin büyüme eğrisi / Görsel: Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı 



2018'de daralma başladı

Yağmur gibi yağan zamlara, eğrisi sürekli yükselen enflasyona ve yükselişi önlenemeyen döviz kurlarına rağmen büyüme rakamları iktidar temsilcileri tarafından öne çıkartılıyor.

Oysa TÜİK'in rakamlarına göre Türkiye'nin büyümesi 2018'in dördüncü çeyreğinde düştü.

Bu düşüş 2019'ün üçüncü çeyreğine kadar devam etti. Ardından Türkiye yüzde 1 oranında büyüdü. 2019'ün son çeyreğinde ise büyümesi yüzde 6 olarak gerçekleşti.

Büyüme oranındaki en büyük düşüş ise 2020'nin ikinci çeyreğinde yaşandı. Eksi 10,4 olarak gerçekleşen bu oran daha sonra artıya geçti.

 

4_Harcama-Yontemiyle-GSYH_2022_1C.png
Görsel: Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı 



2021'in ikinci çeyreğinde 21,9 büyüdü

2020'nin üçüncü çeyreğinden itibaren Türkiye düzenli olarak büyüdü. Öyle ki 2021'in ikinci çeyreğinde Türkiye'nin büyüme oranı 21,9 oldu. Türkiye 2021'i yüksek büyüme oranıyla kapattı. 2022'nin ilk çeyreğinde de bu büyüme devam etti.

Tüm ekonomistlere göre yüzde 7,3 oldukça yüksek bir büyüme oranı. Ancak bu topluma yansımıyor. Sebebi ise rakamlar sağlıklı olmayabilir. Başka bir ifadeyle enflasyon rakamlarıyla olduğu gibi büyüme verilerinde de benzer durum yaşanıyor olabilir.

 

rhan-7-gCGE_cover.jpeg
İYİ Parti Milletvekili Erhan Usta / Fotoğraf: AA



"Rakamların sağlıklı olduğuna ilişkin endişelerimiz var"

Bu konuda Independent Türkçe'ye açıklamada bulunan siyasi partilerin ekonomi kurmayları şüphelerini dile getirdi.

Onlardan biri yaptığı ekonomik analizlerle dikkatleri çeken İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta.

Ekonomist Usta'ya göre açıklanan rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Usta, bu duruma ilişkin yaklaşımını "Rakamların sağlıklı olduğuna ilişkin endişelerimiz var" diyerek açıkladı.

Türkiye'de kur korumalı mevduat, ucuz kredi verilmesi, altın ve dövize dayalı borçlanma gibi bir kısım para transferleriyle gelir adaletsizliğinin yaratıldığını ifade eden Usta, "Bir kere bu büyüme dengeli değil. Hazineden yapılan transferlerle toplumun belli bir kesiminin geliri artıyor olabilir. Onların harcamaları olabilir. İhracat kaynaklı üretim artışları da olabilir ancak bu büyüme toplum kesimlerine yansımıyor. Gelir adaletsizliği artıyor" dedi.

 

hayat_pahaliligi_bir_yilda_25_artti_h69951_ce253.jpeg
Hayat pahalılığı milletin belini bükmüş durumda / Fotoğraf: AA


"Ya büyüme rakamı yanlıştır ya da topluma yaygınlaşmıyor"

Normal şartlarda bakıldığında 7,3'lük büyümenin çok büyük olduğunu ve bunun toplum tarafından hissedilmesi gerektiğinin altını çizen Usta, "Eğer hissedilmiyorsa ya büyüme rakamı yanlıştır ya da topluma yaygınlaşmıyor. Mesela ücretlilerin payı hala düşüyor. Ücretliye, üreticiye yansımayan bir büyüme var demektir. Belli bir kesime yansıyan bu büyümenin gelir adaletsizliğinin arttığına işaret eder. Dolayısıyla sağlıklı bir büyüme olduğunu söyleme şansımız yok, eğer öyle olsaydı zaten toplumda bir rahatlama yaratırdı" diye konuştu.

"Zengin daha fazla, fakir daha az pay alır hale geldi"

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan ise bir ülkede iktisadi büyümenin vatandaş tarafından hissedilmesi gerektiğine işaret etti.

Büyümenin dengeli bir biçimde bölüşülmesinin lazım geldiğini vurgulayan Özcan, şunları söyledi:

Türkiye'de özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle birlikte hem kamu maliyesi hem de para politikaları son derece kötü yönetiliyor. Bunları yöneten liyakatsiz bir ekip olduğu için ülkedeki büyümeden zengin daha fazla, fakir daha az pay alır hale geldi. Yani biz şu anda büyüyoruz ama nasıl büyüyoruz? Sorusunun birinci cevabı dengesiz büyüyoruz, zengini daha zengin, fakiri daha fakirleştiren bir şekilde büyüyoruz.

 

serkan-ozcan-kimdir-kac-yasinda-nereli-14598930_9754_amp.jpeg
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serkan Özcan / Fotoğraf: Gelecek Partisi 



Büyümenin halk tarafından daha fazla hissedilmesi için kontrollü bir enflasyon ortamının olmasının şart olduğunu hatırlatan Özcan, "Fiyat istikrarının sağlaması lazım. İyi bir para politikası uygulanması gerekiyor. Onun için de bir yandan ekonomiyi büyütürken diğer yandan fiyatlar kontrol altında tutulacak. Ancak istikrarlı bir para politikası sağlayarak büyümeden halkın geniş kitlelerine olabildiğince yeterli pay almasını sağlanabilir" değerlendirmesinde bulundu.

 

Garo Paylan.jpeg
HDP'li Garo Paylan, iktidarın kimleri büyüttüğünün sorgulanması gerektiğini savundu / Fotoğraf: AA



"Temel sorun iktidarın kimi büyüttüğüdür"

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomi Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan ise büyümede temel bir sorunun olduğunu söyledi.

Bu konudaki görüşünü "iktidar ekonominin büyüdüğünü ifade ediyor ancak temel soru kimi büyüttükleridir" diyerek açıklayan Payan, "Ekonomik faaliyetten sadece küçük bir yandaş azınlık faydalanıyor ve toplumun geri kalan bölümleri refahtan daha az pay alıyorlarsa bu büyüme yalnızca küçük bir yandaş kesimi büyüten, diğerlerini ise yoksullaştıran bir büyümedir" ifadelerini kullandı.

 

mayis-ayi-hayat-pahalili-guncel-kibris-728x410.jpeg
Yaşanan zamlardan dolayı cuma günü açıklanacak enflasyon rakamlarının da yüksek olacağı tahmin ediliyor / Fotoğraf: AA



"Büyüme vatandaşa artı olarak yansımıyor"

İktidarın iddiasının aksine son yıllarda halkın çok yoksullaştığını ve büyümeden pay alamadığını vurgulayan Garo Paylan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Büyüme vatandaşa artı olarak yansımıyor. Mesela dolar bazında yapılan hesaplamalarda Türkiye ekonomisi yüzde 5 küçülmüştür. ‘Yüzde 7 büyüdük' diyorlar ama sonuçta üretilen mal da dolar bazında alınıyor. Belki daha çok üretiyoruz ama daha ucuza satıyoruz. Mesela 6-7 yıl önce bir turist geldiğinde 800-1000 dolar harcarken şimdi 500 dolar harcıyor. Doğrusu bu büyüme refah da sağlamadığı gibi topluma katma değer de bırakmıyor."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU