Kılıçdaroğlu: Ne yaptı CHP? Sen bu milletin lehine kanun getirdin de biz karşı mı çıktık

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında milletvekillerine ve partililere hitap etti. Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısını Deniz Gezmiş'in ailesi de takip etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Genç arkadaşlarım sizden sadece beni dikkatle dinlemenizi ve söylemlerimizi alana götürmenizi isterim" diyen Kılıçdaroğlu, partinin bütün teşkilatlarının bunu yapması gerektiğini söyledi.

"Bazı anketlerde kararsızlar olduğu görülüyor"

Bütün sorunlara akılcı çözümler ürettiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bunu sürekli yaptığımız sürece halk bizi iktidara getirecek. Zaman artık Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıdır. Bazı anketlerde kararsızlar olduğu görülüyor. Kararlılığımızı onlara anlatacaksınız. Sevgiyle, hoşgörüyle, bilgiyle, birikimle ve kararlılıkla anlatacksınız. Karşıdaki 'ülkeyi artık biz teslim edebiliriz' diyeceklerdir" diye konuştu.

"Kadrolara kimlerin hangi torpillerle yerleştiklerini görüyorlar"

İnsanların artık devlet kadrolara kimlerin hangi torpillerle yerleştiklerini gördüklerini ve yaşanan adaletsizliklere tanık olduğunu ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Bilmenin ötesinde yaşıyorlar. 21. yüzyılın Türkiyesinde ve uzun süredir bir kişinin hegomonyasında yönetilen Türkiye'de 3 milyon 449 bin 344 ailenin, işyerinin elektriği kesildi. Yaşıyor bunu vatandaş. Bir insan gönüllü olarak 'ben faturamı ödemiyorum' demez. Parası varsa öder. Ama vatandaş faturasını ödeyemeyecek duruma getirildi" şeklinde konuştu.

"Bu bizim namuz borcumuz"

Kılıçdaroğlu, kendisinin bu kesimlerin sözcüsü olark elektrik faturasını ödemediğini ve ödemeyeceğini söyledi.

Türkiye'yi buradan çekip çıkarmak ve güçlü bir Türkiye'yi inşa etmek zorunda olduklarını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, 1 milyon 93 bin 581 hanenin de doğalghazının kesildiğini belirterek, "İktidar sahipleri bunun ne kadar farkında? Sanıyorlar ki kimse bunları takip etmez. Ama biz halkın partisiyiz, halkın taleplerin idile getirmek ve her mağduırun yanında olmak bizim görevimiz, namuz borcumuz" dedi.

"Siz onu benim külahıma anlatın"

Açıklanan verilerde işziliğin düştüğünün iddia edildiğini kaydeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Siz onu benim külahıma anlatın. Ne azalması. Biz de diyoruz bir yerlere. Ceplerimiz kağıtlarla doluyor. Onlara göre Türkiye'de iş var ama işsizler iş beğenmedikleri için çalışmıyor. Halka böyle söylüyorlar. Halkı aldatmak istiyorlar ama gerçekler böyle değil" diye konuştu.

Adıyaman'da 78 kişilik geçici temizlik kadrosu için 17 bin kişinin başvurduğuğunu, Şanlıurfa'da 60 temizlik işçisi için 53 bin 224 kişinin başvurduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Hani iş beğenmiyorlardı?" diye sordu.

"Satacakları şey kalmadı, şimdi Türkiye'nin itibarını satıyorlar"

İktidarın ülkeyi yönetme kapasityesi ve bilgisi olmadığını, hazır parayla, malları mülkleri satarak idare ettiklerini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Fabrikaları, bankaları, sigorta şirketleri, hazine arzilerini sattılar Deniz bitti şimdi ne yapacaklarını bilmiyorlar. Şimdi Türkiye'nin itibarını satıyorlar. Para için, pul için" dedi.

"Bugüne kadar gazetecilere saldırdığı için hapse giren oldu mu?"

Gazeteci Ergün Poyraz'a Kuşadası'nda düzenlenen saldırıya değinen CHP lideri, "Yoğun bakımda, eşiyle konuştum. Bugüne kadar gazetecilere saldırdığı için hapse giren oldu mu? Olmadı. Ama bir tweet dolayısıyla öğrenciler hapse atıldı, insanlar hapse atıldı. Kendisine şifalar diliyoruz. Kimse moralini bozmasın. Bu tür saldırılar olacaktır. Bunun hepimiz farkındayız. Çünkü gerçekleri geniş kitlelerin öğrenmesini istemiyorlar" diye konuştu.

Kaynakların savurganca harcandığının halka iyi anlatılması gerektiğini söyleyen Kılıçdarolu, TÜİK'e giderken hedefinin bu olduğunu söyledi. Talimatla enflasyon rakamlarının düşük gösterildiğini savundu.

"Bazı enteller var"

Kendisinin TÜİK'e gitmesinin ardından kurumda 'namuslu büroktarların' seslerini çıkardıklarını belirterek, "Neredeyse üst düzey yönetici kalmadı Bazıları da istifa etti" dedi.

KPSS'de dereceye girenlerin haklarının mülakatla yenmesine dikkat çekmek için Milli Eğitim Bakanlığı'na gittiğini kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, "Her anne baba evladının karnının doymasını ister. Yeterli beslenem bir haktır. Bir anne çocuğuna et veremiyorsa, süt veremiyorsa ve bir kurumun başındaki kişi 'kuyruklar bitsin diye zam yaptık. Yani fakirler buradan et, süt alamasın' diyorsa, bunu sıradan bir basın toplantısı yaparak kamuoyuna anlatırsanız bu doğru olmaz. Oraya gitmelisiniz, orda açıklamalısınız. Haksızlığın ne olduğunu söylemelisiniz. Bazı enteller var. 'Efendim Kılıçdaroğlu gitti, kapılar kapandı...' Ben kapılar açılsın diye değil, evlatlarımızın hakkını ve hukukunu korumak için oradayım. Kapıyı açarlar veya açmazlar" diye konuştu.

"Benim muhatabım Bakan değil"

Bakandan andevu alması gerektiği yönündeki eleştirilere de yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Benim muhatabım Bakan değil, Et ve Süt Kurumu. KİT komisyonuna gelip hesap vermekle yükümlü. Bir diğer nedeni de devletteki çürümeyi göstermek. Talimatla çalışan bir bürokrasi var. Bürokrasi gerçekten namusluysa, bütün kapılarını açar. Sıradan bir basın toplantısı ile bunu anlatamazsınız. Özellikle fakir mahallelerde Er ve Süt Kurumu'na gitmem olumlu bir tepki doğurdu" dedi. 

"200 trilyonluk soygunu engelledik"

Et ve Süt Kurumu'nun 15 kuruş olan depolama bedelini depo sahiplerinin talebi olmadan 45 kuruşu çıkartıldığını ifade eden CHP lideri, "Bir kurum Bakan'ın da bilgisi dahilinde 200 trilyonluk bir soygunla karşı karşıya kalıyor. Sonra kıyamet kopunca Bingöl'deki depoya 18 kuruştan, Denizli'dkei depooya 15 kuruştan, diğer depolara 11 ve 12 kuruştan, Sivas'taki depoya 10 kuruştan eti stokladılar. Demek ki bu kardeşiniz, Demek ki CHP, demek ki tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunan CHP bu tür sonuçlara yol açıyor" şeklinde konuştu.

"O kaçak çayları Rize meydanında yakacağım"

Çay Kanununun AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Biz iktidara geldiğimzide o kaçak çayları Rize meydanında yakacağım. Kaçakçının, soyguncunun, cebini dolduran siyasetçinin değil, bu milletin hakkını savunacağım" dedi.

"Bu milletin lehine kanun getirdin de biz karşı mı çıktık?"

İktidarın ülkeyi yönetememesine 'CHP engel oluyor' bahanesi uydurduğunu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Ne yaptı CHP? Sen bu milletin lehine kanun getirdin de biz karşı mı çıktık? Baktılar millet bunu yemiyor, bu kez de 'dış güçler' demeye başladılar. Bu 128 milyar doları toz et diyen dış güçler miydi? Onalr sanıyorlar ki kimse fark etmez. Attığınız her adımı biz takip ediyoruz" diye konuştu.

"Enayinin kim olduğu ortaya çıktı"

Kendisini asıl üzen şeyin devletin itibarının satılması olduğunu dile geitrne Kemal Kılıçdaroğlu, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'da öldürülmesi ile ilgli dosyanın Suudi Arabistan'a devredilmesine tepki gösterdi. Erdoğan'ın daha önce konuyla ilgili yaptığı açıklaamyı hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi ben AK Parti'ye, MHP'ye oy vermeiş kardeşlerimize sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nde egemenlik hakkını kullanan üç kurumdan biri yargıdır. Yargı Türk milleti adına karar verir. Milletin itibarını, egemenlik hakkını Suudi Arabistan'a devrediyorsun. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir rezalet görülmedi. Onlara 'enayi' diyordu, enayini kim olduğu da kimin sözüğnde durmadığı da ortaya çıktı. Devletin egemenlik hakkını Suudi Arabistan'a kimlerin devrettiği de ortaya çıktı. Ne için? Para için. Biz bu memleketi kurarken para için mi yaptık? Bu devletin itibarı için yaptık. Egemenlik hakkını vereceksin, 'Sen yargıla' diyeceksin. Ucunda para var çünkü. Bahçeli de buna 'evet' diyecek. Nasıl bir milliyetçiyse ben bugüne kadar anlayamadım" şeklinde konuştu.

"Onlara göre israf helaldir, bize göre haramdır"

"İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş devlette israfa son vermektir" diyen Kılıçdaroğlu, "Bir numaralı genelge devlette israfa son verecek. Öyle arabalar, yatlar, katlar, uçaklar yok. Lüks hayat yok. İsraf yok, israf haramdır, biliyoruz. Onlara göre israf helaldir, bize göre haramdır" ifadelerini kullandı.

"Adrese teslim ihaleleri bitireceklerini" belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Stratejik planlama teşkilatını kuracağız. Bunların kapattıkları planlamayı yeniden inşa edeceğiz. Devletin en nitelikli, en liyakatli insanlarını, en yetişmiş insanlarını stratejik planlama teşkilatının içine koyacağız. Çiftçinin ve esnafın çektikleri kredilerin faizlerini 'tak' diye sileceğiz. Çiftçi de esnaf da nefes alacak. Çiftçilere elektriği bedava yapacağız. Döviz garantili işlemlerin tamamını Türk lirasına çevireceğiz. 5'li çete de 84 milyon da bilecek kim milliyetçi, kim ülkücü, kim vatansever herkes görecek. Kılıçdaroğlu '5'li çete' demesin diye mahkemeden tedbir kararı çıkarmışlar. Sarayın hakimi yapıyor bunu, sarayın savcılarıyla beraber yapıyor bunu. 5'li çete yapıyor bunu. El ele vermişler, Kılıçdaroğlu'nu nasıl sustururuz. Sizin feriştahınız gelse beni susturamaz

Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde liyakatsiz bürokratları bürokrasiden ayıklayacaklarını, namuslu, halkına hizmet eden, rüşvet almayan bürokratlarla yola çıkacaklarını söyledi.

"Bizim felsefemizde masa başında sorun çözülmez"

Rüşvet alanla, yolsuzluk yapanlarla yollarını ayıracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Biz saraya sadık olanlarla değil, milletine, vatanına, bayrağına sadık olanlarla çalışacağız. Ekonomik Sosyal Konseyi işlevli hale getireceğiz. Bizim felsefemizde masa başında sorun çözülmez, masa başında ahkam kesilmez. Sorunu kim yaşıyorsa çağrılacak, yetkililer de orada olacak, oturup istişare edeceğiz" diye konuştu.

"Varlık Fonu'nu kaldıracağız"

Kamuda mali disiplini sağlayacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, Varlık Fonunu kaldıracaklarını, devletin bütçesini şeffaf hale getireceklerini ifade etti.

Ulusal vergi konseyi kuracaklarını da aktaran Kılıçdaroğlu, Türkiye'de herkesin, ödediği vergilerin nereye gideceğini göreceğini belirtti.

Siyaseti kirlilikten arındıracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu Meclis'te üçkağıtçının, rüşvet alanın, iş takibi yapanın, sözlülere müdahale edenlerin işi yok. Bu Meclis'te milletin temsilcileri olacak. İlk çıkaracağımız kanunlardan birisi siyasi ahlak kanunu olacak. Dış politikayı 180 derece değiştireceğiz. Dış politikayı Türkiye'nin itibarı üzerine inşa edeceğiz" dedi.

"Çıkar peşinde koşanlardan milliyetçi olmaz"

Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından "Sığınmacıların eski kimlik bilgileri elinizde mevcut mu? Gerçekten tanıyor musunuz? Kaçına vatandaşlık verdiniz ve hangi güvenlik soruşturmalarından geçirdiniz? Sığınmacı kılığında gelenin bir terörist olmadığını nasıl netleştirdiniz?" sorularını sorduğunu anımsatarak, bu sorulara cevap alamadığını, hakarete uğradığını söyledi.

Göç İdaresine gitmeden bu sorularına sabırla yanıt bekleyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Verirler mi? Veremezler. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Ayrıca söyleyeyim, onların kulağına da gitsin. Özellikle Bahçeli de bilsin. Süleyman Şah Türbesi'ni bayrağımızı dikerek yeniden yerine koyacağız. Sözde milliyetçi bunlar, bunların milliyetçiliği falan söz konusu değil. Çıkar peşinde koşanlardan milliyetçi olmaz" diye konuştu.

Meclis iç tüzüğünü değiştireceklerini, kesin hesap komisyonu kuracaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, iktidar yetkilileri ve bakanların, başkanı ana muhalefet partisinden olacak olan kesin hesap komisyonuna hesap vereceğini söyledi.

"Utanmasalar  'bize oy vermemek haramdır' diye fetva verecekler"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısındaki "Zamlar, hayat pahalılığı, hepsi geçicidir. Müslümana karamsarlık haramdır" sözünü anımsatan Kılıçdaroğlu, "İslam alemine fetva veriyor. Aslında utanmasalar diyecekler ki 'bize oy vermemek haramdır.' Milliyetçi Hareket Partisine üzülüyorum, köklü bir parti. Asla böyle bir pozisyona düşmemeliydi" değerlendirmesini yaptı.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU