İnternet çağında yaşamı yeniden şekillendirmek

"Doğrudan etkileşim, alıcının fikri kamuoyunda tartışmasını ve böylece kaynağın söylemini değiştirmesini sağlar""

Fotoğraf: AA

İspanyol sosyolog Manuel Castells'in, internetin toplumların yaşamları ve geçim kaynaklarının yanı sıra, bireylerin siyasi güçle ilişkilerinin dönüşümü üzerindeki derin etkisini inceleyen en önemli isim olduğunu söylersek abartmış olmayız.

1989'da “Bilgi Şehri”ni yayımladı ve ardından 3 ciltlik bir kitap serisi olan ve ilki 1996’da yayımlanan “Bilgi Çağı” geldi.

Bir önceki kitap gibi, internetin kendi kendine genişleyerek günlük yaşamın merkezi haline gelmesine, sınırları ve kültürel engelleri aşmasına odaklandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

1996'da internet yalnızca birkaç ülkede mevcuttu ve bugün olduğu gibi cep telefonlarına bağlı değildi.

Bu nedenle, toplumda, kültürde ve ekonomide derin dönüşümlerden, bireysel ve kolektif kimliğin dönüşümünden bahsetmek, bundan bahseden dönüşümün yollarını ve seviyelerini ortaya koyabilecek Profesör Castells olmasaydı riskli olabilirdi.

Kendisinin sosyal dönüşümün mantığını, özellikle de sermayenin hızlı büyük veriler lehine gerileyeceğini daha erken bir dönemde anladığı kanısındayım.

Belki de Marksist eğilimi, sermayenin herhangi bir hayati faaliyetin merkezinde olduğu fikrinin hakimiyetinden kurtulmasını kolaylaştırdı.

Castells'in ele aldığı en önemli temalar şunlardır:

1. Günümüzde bilgi, ekonomik yaşamın ve sosyal ilişkilerin etrafında döndüğü değirmen taşının iki tarafını temsil ediyor. Geçmişte, para ve kişiler, özellikle yöneticiler, liderler ve yatırımcılar, sosyal faaliyetin itici güçleriydi. Ancak bilgi devriminden sonra, para ve etki artık bilgi kaynaklarını kontrol eden veya ağların aktivitesini etkileyenlerin elinde. Bilginin enginliği, ona erişim hızı, onu sınıflandırma ve karar alımı için bir temele dönüştürme yeteneği, fikirlerin servete dönüşmesini kolaylaştırdı. Ayrıca, bilginin seçimini ve alıcıya ulaşana kadar yönünün belirlenmesini kolaylaştırdı. Bilginin seçimi ve yönlendirilmesi, bir kararın yönünü belirlemede en önemli faktörler ve bu faktör artık bilgi teknolojisi ve ağları üreticisinin elinde.

2. Bilgi ağlarını ve ürettiklerini gerçekten kontrol eden bireyler ve varlıklar olmasına rağmen, ağın kendisi herhangi bir merkezi kontrolün dışında çoğalma ve genişleme yeteneğine sahip. Başka bir deyişle, ağ kavramının özü, her bir öğenin kaybolan veya tarihe karışan ama yerini hızla yenilerinin aldığı kanallar aracılığıyla diğerlerine anında bağlanmasında yatmaktadır. Ağ yaşamının doğası, her bir öğeyi yeniden ortaya çıkma fırsatı bulana kadar karmaşık kıvrımlarında koruma fırsatı sunuyor. Bu nedenle, ağı kontrol ettiğini hayal eden herkes aslında kendi bölümünü kontrol ediyor, çünkü sonsuz uzantılar tek bir kişinin veya belirli bireylerin onu kontrol etmesinin fiziksel olarak imkânsız olduğu bir biçimde her an genişlemeye devam ediyor.

 3. Akış alanı: Çin, Brezilya veya Mısır'daki bir köyde yaşayan bir gencin, cep telefonundan veya kişisel bilgisayarından, dünyanın dört bir yanından on binlerce kişinin dikkatini çeken bir içeriği çevrimiçi olarak yayınladığını hayal edin. Bu genç, kaçınılmaz olarak sahadaki aktif güçlerle rekabet eden bir satıcı, etkileyici veya trend üreticisi haline gelir. Bu yeni olgu, yüzlerce büyük, köklü şirketin, gazetenin, televizyon kanalının ve hatta dini ve siyasi grubun dağılmasına yol açtı. Ayrıca, okulların ve ailelerin çocukların kimliklerini ve zihniyetlerini şekillendirmedeki etkisinin azalmasına da neden oldu.
 


Akış kavramı, Castells'in görüşünde önemli bir yere sahip.

Sürekli olarak “akış alanı” adını verdiği alanı, yani fikirlerin, imgelerin ve anlamların fikrin kaynağı ile alıcısı arasında hareket ettiği alanı ele alır.

Bu alanda zaman kaybolur, ekonomik ve kültürel aktörler ile izleyicileri arasındaki iletişim, anında, çok taraflı bir etkileşime dönüşür.

Doğrudan etkileşim, alıcının fikri kamuoyunda tartışmasını ve böylece kaynağın söylemini değiştirmesini sağlar.

Bu nedenle, bilgi çağının geçmişte olduğu gibi fikirlerin aşılanması yerine, fikirlerin ortak üretimini güçlü bir şekilde desteklediğini söylüyoruz.

Yukarıdakiler, Manuel Castells'in görüşünün, bilgi teknolojisinin ve internetin toplumun kültürü, kimliği, üretim kaynakları ve geçim kaynakları üzerindeki derin etkisi ile ilgili yönüne dair bir aydınlatmadır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU