Bursa'da cemevi ve morgun elektriği kesildi: Eşit yurttaşlık talebimizdir

Alevi Kültür Dernekleri Bursa Şubesi Başkanı Üçlertoprağı "Camilerimizin elektrik faturaları devlet tarafından karşılandığı gibi, bizim ibadethanemiz olan cemevimizin aydınlatma faturaları da devlet tarafından ödenmeli, eşit yurttaşlık talebimizdir" dedi.

Fotoğraf: AA

Alevî Kültür Dernekleri, cemevlerinin ticarethane değil, ibadethane olduğunu belirterek, yüksek gelen elektrik faturalarını ödemeyeceklerini açıklamışlardı.

Alevi Kültür Dernekleri Bursa Şubesi Başkanı Nesimi Üçlertoprağı, "Cemevimiz ve cenaze bölümünün elektriği maalesef kesildi. Daha önce gelen faturalardan anlaşıldığı üzere cemevlerimizi ticarethane addederek, ona göre faturalandırdılar. Bizlerde bunu protesto etmek için elektriğimizi ödemedik. Camilerimizin elektrik faturaları devlet tarafından karşılandığı gibi, bizim ibadethanemiz olan cemevimizin aydınlatma faturaları da devlet tarafından ödemesi, eşit yurttaşlık talebimizdir" dedi.

Sözcü'den Halil Ataş'ın haberine göre; "Kimse, cemevlerimizin elektriğini kesmekle bizi karanlıkta bırakacağını sanmasın" diyen Üçlertoprağı, "Biz bu ülkenin aydınlık yüzleriyiz. Bu anlamda da yolumuza devam edeceğiz. Elektrik kesilmeden önce bize bir bildirimde bulunulmadı. Ansızın elektriğimizin kesilmesini şiddetle protesto ediyoruz" ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

AİHM ve Danıştay kararlarını hatırlattı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi gerektiği yönündeki kararları ve bu karara paralel olarak Danıştay 13'üncü Dairesi'nin verdiği kararı hatırlatan Üçlertoprağı, şunları söyledi:

Bu karara rağmen cemevleri bu ülkede hala ibadethane olarak tanınmamaktadır. Son olarak fahiş elektrik zamları sonrası gelen faturalarla birlikte bu konu tekrar gündeme geldi. Çok acıdır ki gelen elektrik faturalarında cemevlerinin ticarethane statüsünde gösterildiği görüldü.

Gelen tepkiler ve itirazlar sonucu Sayın AKP'li Cumhurbaşkanı tarafından bütün dernek ve vakıflarla birlikte adeta lütufmuş gibi Cemevleri de ticarethane statüsünden çıkarılarak mesken statüsüne alındı. Şu unutulmamalıdır ki, cemevleri ticarethane olmadığı gibi mesken de değildir. Cemevleri bizim ibadethanemizdir, nokta.

Hiç kimsenin, hiçbir makam ve mevki sahibinin birilerinin ibadethanesinin neresi olduğuna dair karar verme yetkisi yoktur, haddi de değildir. Yukarıda sözü edilen AİHM ve Danıştay kararları gereği de cemevleri ibadethanedir. Bir inancın mensupları kendi ibadethanelerinin neresi olduğunu söylüyorsa orası ibadethanedir.

Devletin bu konuda yorum yapma, yönlendirme gibi yetki ve sorumluluğu yoktur. Devletin bu konudaki sorumluluğu o ibadethanenin diğer bütün ibadethanelerle eşit şartlarda hizmet vermesi için gerekli ortamı sağlamaktır.

Elektrik Piyasası Kanunu‘nun Geçici 6. Maddesinin 3. Fıkrasında "Güvenlik amacıyla yapılan sınır aydınlatmalarına ait tüketim ve yatırım giderleri, İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten, toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen ibadethanelere ilişkin aydınlatma giderleri ise Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır." hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm gereği Türkiye Cumhuriyeti Sınırları içindeki bütün ibadethaneler gibi cemevlerinin elektrik giderlerinin de devlet tarafından karşılanması gerekmektedir.

Bu gerekçelerden dolayı da cemevlerine gelen elektrik faturasını ödememe kararı aldıklarını ifade eden Üçlertoprağı, "Çünkü ibadethanelerin elektrik faturalarının nasıl ödeneceği kanunda açıkça belirtilmiştir. Ancak AİHM ve Danıştay kararları gereği ibadethane olan cemevimizin elektrikleri bugün itibariyle yargı kararlarına aykırı olarak kesilmiştir" diye konuştu.

 

 

Sözcü

DAHA FAZLA HABER OKU