Bugün dünyada üzerinde en çok konuşulan ve tartışılan lider, Rusya Fedrasyonu Başkanı Vladimir Putin'dir.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi, Putin'in savaşı olarak bilinmektedir. Ukrayna savaşından dolayı Amerika'da enflasyonun yükselmesi Putin enflasyonu olarak adlandırılmaktadır.
Adı etrafında çok konuşmalar ve tartışmalar yapılmasına rağmen Putin, gizemini koruyan kişilik olarak önümüzde durmaktadır.
Putin bilmecesinin çözülmesi için psikolojik, sosyolojik, kültürel, sosyal ve tarihsel olarak çok yönlü analizlerin yapılması lazımdır.
Putin bilmecesinin çözülmesi için Rus olmanın ne anlama geldiği sorusu, çok ciddi bir şekilde çalışılmalıdır.
Putin, Rus olmanın bütün unsurlarını kendisinde barındıran kişilik olarak çözülmezdir. Putin'i çözmek, Rusluğu ve Rusya'yı anlamak demektir.
Putin, Sovyetler Birliği'nin dağılmasını 20'nci yüzyılın en büyük jeostratejik felaketi olarak görmekte ve tarihin yanlış yazıldığını düşünmektedir. Ukrayna'yı büyük bir tarihsel hata olarak görmektedir.
Ukrayna ve Rusya'nın bir bütün olduğunu düşünen Putin, bu tarihsel yanlışı savaş ve şiddet yoluyla düzeltmeye kalkmaktadır. Tarihin ve dünyanın geleceğinin savaşla, şiddetle güçle düzeltileceğine inanmaktadır.
Putin, otoriter liderlik tipinin bütün özelliklerini kişiliğinde bir araya getirmiştir. Baskın ve hakim olmak, kontrol etmek, Putin'in öne çıkan karakteristikleridir.
Görev adamı olarak kendisini gören Putin, amaçlarını hırslı, sistematik ve bilinçli bir şekilde gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
En büyük hazzı güç kullanmak olan Putin, insanları yönetmeyi ve yönlendirmeyi ayrıcalık olarak görmekte, insanlara kendisine itaat etmekten ve boyun eğmekten başka seçenekleri olmadığını dayatmaktadır.
Ukrayna'nın Rusya'nın nüfuzundan çıkması, Putin'in en büyük korkusudur. Eski Sovyet coğrafyasını kendisinin ve Rusya'nın kontrolünden çıkarmamak için savaş dahil her türlü yolu deneme cüretine sahiptir.
Putin'in kafasında, kendisine özgü bir hakimiyet ve nüfuz coğrafyasına sahip dünya gücü konumunda Büyük Rusya'nın inşası projesi vardır. Ukrayna'daki savaş, Büyük Rusya projesinin gerçekleşmesi için yapılmaktadır.
Putin, Batı etkisini azaltmaya ve Rusya'nın nüfuzunu dünyada artırmanın peşindedir. Amerika Başkanı Biden, Çin lideri Şi Cinping, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson'u Yalta veya Potsdam tarzı bir konferansa mecbur ederek dünyayı yeniden paylaşmayı ve en büyük payı kendisinin ve Rusyanın kapmasını istemektedir.
Büyük bir paylaşım mücadelesinin sonucu olarak Rusya, Ukrayna'yı işgal etmiştir.
Putin, Ortodoks Rus kimliğine çok önem vermektedir. Ona göre Ortodoks Hristiyanlığı, Rus kimliğinin ve kültürünün temelini oluşturmaktadır.
Büyük Rusya, Ukrayna ve Belarus'u içine almaktadır. Putin, kendi kontrolünde olmayan Ukrayna ve Belarus gibi Slav ülkeleri tehdit altında görmektedir.
Batı değerlerinin Slav kimliğini ve değerlerini hor gördüğüne ve bozduğuna inanan Putin, Batıya karşı bir kültür savaşının öncüsü olarak da kendisini sunmaktadır.
Ukrayna ve Belarus'un Rusya'nın ve kendisinin kontrolünde olması halinde, bu ülkelerin ve Rusya'nın güvende olacağına inanmaktadır.
Bu düşüncelerinin gerçekleşmesi için Putin, Ukrayna'yı tamamen yıkıma sürükleyen bir savaşı ve işgali başlatmıştır.
Putin, güç uğruna içeride ve dışarıda rekabet tmeyi ve çatışmayı çok sevmektedir. Uzlaşmazlık, inatçılık ve zorbalık onun temel özellikleridir.
Putin, Ukrayna savaşında istediğini elde edinceye kadar savaşta diretmeye devam edecek ve her türlü şiddet aracını kullanmaktan çekinmeyecektir.
Putin, kendisinin çok özel niteliklerinin olduğuna inanmaktadır. Toplumun kendisine özel niteliklerle ve güçlerle donandığına inanmasını isteyen Putin, kendinden çok emin gözü kara bir lider portresi ortaya çalışmaktadır.
Putin, kendisi dışında hiç kimsenin yeteneklerine, bilgisine ve birikimine değer vermemektedir. Başkalarının kişiliği, bilgisi ve birikimi, Putin'in amaçlarına hizmet ettiği ölçüde kullanılmakta ve değer görmektedir.
O, Rusya'nın güvenliği için dünyayı ateşe vermeye hazır gözü kara biri olduğu imajını, dünyaya vererek dünyayı esir almaya ve tehdit etmeye çalışmaktadır.
Dünyayı nükleer silah kullanmakla tehdit eden Putin, gözü karalıkta sınır tanımaz olduğunu herkese göstermeye çalışmaktadır.
Putin, çok çalışkan, düzenli, akıllı ve kontrollü özgüveni yüksek lider imajı çizmektedir. Rus geleneklerine, inançlarına ve kimliğine saygılı ve bağlı olduğunu vurgulayan Putin, Rus kültürü ve Rusya için her şeyi yapmaya hazır olduğu konusunda güçlü bir propaganda yapmaktadır.
Putin, bütün ilişkilerinde katı, mesafeli ve resmi bir tutum sergilemektedir. Putin'in dostları yoktur. Putin, kendisi dışında kimseye güvenmemektedir. Rusya'yı ve dünyayı kafasında yarattığı kurgu ışığında anlamaktadır.
Putin, kafasının dışında gerçekte var olan Rusya'nın ve dünyanın gerçekleriyle ilgilenmemektedir. Putin'in Rusya'yı kafasındaki kurgudan ibaret görmesi, kendisini Rusya'yla özdeşleştirme saplantısı içinde bulunmasından kaynaklanmaktadır.
Putin, Rus toplumunun kendisine güvenmesini ve inanmasını, uyguladığı politikaların doğruluğundan şüphe etmemelerini istemektedir.
O, politikalarını destekleyenleri vatanseverler olarak görürken Ukrayna savaşına karşı çıkan muhaliflerini ise toplumun yüzkaraları olarak ötekileştirmektedir.
Putin, soğuk, duyarsız, duygusuz ve düşüncesiz bir taş gibidir. İnsanlarla yakın ilişkiler ve bağlar geliştirmekten kaçınan Putin, duygularını ve düşüncelerini açığa vurmaz.
Yalnız başına olmaktan hoşlanan Putin, sessiz, sistematik ve derin bir tarzda planlarını politikalara dönüştürmektedir.
Gözü kara olan Putin, kendi iç dünyasının normlarına göre hareket etmektedir. Uyguladığı politikaların diğer insanların hayatları üzerinde yarattığı yıkıcı sonuçlar, onun umurunda değildir.
Çeçenistan savaşını kazanmak için Grozni başta olmak üzere bütün Çeçen şehirlerinin yerle bir edilmesi umurunda olmadığı gibi, bugünde Ukrayna şehirlerinin yerle bir edilmesi, yüzbinlerce insanın hayatının alt üst olması Putin'in umurunda değildir.
Putin, sadece kendisini kararlı ve bağımsız görmektedir. Batının kararsız ve dağınık bir görünüm sergilemesi, Putin'i Ukrayna'yı işgal etmek gibi çılgın projeleri uygulamaya cüret etmesine neden olmaktadır.
Putin, kendi dışındaki bütün dünya liderlerinin ve muhaliflerinin hareketlerinden ve girişimlerinden şüphelenmektedir.
Rus toplumuna ve etrafındakilere güvenmeyen Putin, herkesi ve her şeyi saplantılı bir şekilde izlemeye başlamıştır.
Putin, modern dünyada Ortaçağ zihniyeti taşıyan bir despottur. Putin'i tehlikeli kılan şey, onun Ortaçağ karanlığına ait despotik kişiliği, ideolojisi, yönetimi ve kadrosudur.
Ana olarak gördüğü Rusya'nın Batı tehdidi altında olduğunu düşünmekte ve Rusya Ana uğruna bütün Avrupa'yı ateşe verebilecek kadar çılgınlaşabileceğinin sinyallerini vermektedir.
Putin, Rusya'yı yanlış yazılan bir tarihin kurbanı olarak sunmaktadır. Batı tarafından mağdur edilen Rusya'nın onuru ve toprakları, Batılıların ayakları altında çiğnenmektedir.
Rusya'nın onurunun ve varlığının çiğnenmesine dur diyen cesur lider olarak ortaya çıkan Putin, Ukrayna'nın şehirlerini ve halkını Rusya uğruna yakıp yakacak bir çılgınlıkla hareket etmektedir.
Putin, saldırganlığını ve yayılmacılığını dinle desteklenmiş Rus milliyetçiliğiyle maskelemekte ve meşrulaştırmaktadır.
Putin, ataerkil bir zihin dünyasına sahiptir. O, Rusya'nın onurunu kurtarma ve ülkesinin intikamını alma şeklindeki ruh haline kendisini hapsetmiştir.
Onur, intikam, inanç ve kan şeklindeki ataerkil değerler, Putin'in kişiliğinin her tarafına sinmiştir. Ataerkil değerleri kaderi ve kişiliği haline getiren Putin, kendisini Rusya'nın kurtarıcısı olarak görmektedir.
Düşmanca ve zorbaca bir şekilde yayılmacı olmayı kendi kişiliği ve kaderi olarak gören Putin, otoriter bir despottur.
Putin, uluslararası konuları müzakere ederken bile maksimal düzeyde baskın olmak için içten pazarlıklar yapan biridir.
Putin'in kişiliği, politikaları, yayılmacılığı ve yönetimi, dünya için bir güvenlik ve özgürlük sorunudur.
Dünyanın daha güvenli ve özgür bir yer olması için dünyanın Putin tehlikesini anlaması gerekmektedir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish