Farklı nedenlerle ülkesini terk etmiş mülteci sanatçılar: Sanatımızı sürdürmek istiyoruz

Mülteci sanatçılar hem hayat mücadelesi veriyor hem de sanatlarını sürdürmenin yollarını arıyor. İranlı müzisyen Asrin Karimpour, Afganistanlı dans eğitmeni Mohammed Rafi Haşemi, İranlı Şivan Loghmani sanatlarını özgürce icra edecekleri bir hayat istiyor

Kolaj: Independent Türkçe

Şiddet, süren çatışmalı süreçler, antidemokratik yönetimler, yasaklar ve yoksulluk Ortadoğu'dan batıya olan göçü sürekli olarak besleyen faktörler.

Bu başlıca nedenlerden dolayı Ortadoğu'nun çeşitli ülkelerinden Türkiye'ye olan göçmen girişlerinin ardı arkası kesilmiyor.

Van, coğrafi yapısı ve konumu gereği yıllardır bu göçün en temel güzergahı durumunda. Göçmenlerden bir kısmı kent üzerinden Batı illerine doğru yolculuklarını sürdürürken, bir kısmı da burada kalarak yaşam mücadelesine devam ediyor.

Kente gelenler arasında farklı sanat dallarından sanatçılar da var. Değişik dönemlerde, farklı ülkelerden Van'a gelen mülteci sanatçılar, hem hayata tutunmaya çalışıyor hem de sanatlarını sürdürmek istiyor.

Sanatçılar, mülteci statüsünün soğuk gölgesine rağmen üretmeye devam ediyor. Asrin Karimpour, Mohammed Rafi Haşemi ve Şivan Loghmani kentte yaşayan sanatçı mültecilerden birkaçı. 


İranlı müzisyen Karimpour: İran'da kadınların sesi hala tehlikeli

İran'da 1979 yılında gerçekleşen İslami devrimin ardından, kadınların kamuya açık alanlarda solo şarkı söylemeleri yasak.

Müzisyen Asrin Karimpour, kadın sesinin hala tehlikeli görüldüğü ülkede, 12 yıl boyunca müzik yapmış; ancak artan baskılar sonucu ülkesini terk etmek zorunda kalmış bir kadın müzisyen.

Setar isimli bağlamaya benzeyen İrani enstrümanı çalan ve orff eğitimi veren Karimpour, bir kadın olarak müzik yapmasının yasaklanmasından dolayı 6 yıl önce kızı ile beraber ülkesinden ayrılarak Van'a geldi.

Kent merkezinde kızıyla beraber küçük bir eve yerleşti ve garsonluk, bulaşıkçılık gibi bulabildiği her işte çalışarak yaşama tutunmaya çalıştı.  
 

(1).jpg
6 yıl önce Van'a gelen İranlı müzisyen Karimpour, ülkesinde kadın sesinin haram sayıldığını söylüyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Karimpour, son zamanlarda özel müzik dersi vermeye de başladı ve bundan dolayı çok mutlu. Çünkü onun için müzik, hiçbir şekilde vazgeçemeyeceği bir ülkü. 

Uzun yıllar müzik alanında çalıştığı İran'da kadınlarının sesinin haram sayıldığını anlatan Karimpour, şunları söyledi:

İranlı bir Kürdüm. 12 yıl İran'da müzikle uğraştım. 6 yıldır da Van'da yaşıyorum. Müziğimi yapamadığımdan dolayı İran'dan çıkıp geldim. Konservatuvar mezunuyum ve müzik alanında çalıştım. Ancak İran'da yasaklar vardı. Kadınların sesi zararlı ve haram sayılıyordu. Ben yasağa karşı geldim. Çünkü bana göre sanat engellenemez ve bu sansür zoruma gidiyordu.


"Mülteci bir kadın olarak sanata devam etmek çok zor" 

Uzman olduğu iki alanın da Türkiye'de çok bilinmediğini söyleyen Karimpour, "Van'da setar çalgısı da orff eğitimi de çok bilinmiyor maalesef. Mülteci olmanın, dil bilmemenin yanında, işimi yapamıyor olmamın bir başka nedeni de bu sanırım. Yıllardır müzik dışında birçok işte çalıştım. Şu sıralar bir terzide çalışıyorum. Kızımla beraber hayata tutunmaya çalışıyoruz. Mülteci olmak zaten zor, bir de kadın olunca içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Buna sanatı da eklediğimiz de sanırım zorluğun seviyesi anlaşılır'' şeklinde konuştu.
 

4.JPG
Asrin Karimpour

 

Müzikten vazgeçmek istemediğini kaydeden Karimpour, Avrupa'ya gitmek için başvuru yaptıklarını ve birkaç ülkeye kabul başvurusu yapmalarına rağmen, hala cevap beklediklerini söyledi:

Van, sosyal olarak zorlanmadığımız bir şehir. Burası da Kürt ağırlıklı bir bölge; kültürlerimiz az çok benziyor. Ancak yine de tanımadığımız, bilmediğimiz bir yer. Hayat mücadelesi verme telaşından sanatımı sürdüremiyorum. Yıllardır yaptığım, yapabilmek için ülkemden çıkmak zorunda kaldığım müziğimi sürdürmek istiyorum. Bunun için Avrupa'ya gitmek lazım galiba... Birkaç ülkeye başvuru yaptık, yıllardır cevap bekliyoruz. 


Afganistanlı dans eğitmeni Haşemi: Hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum 

Afganistanlı dansçı Mohammed Rafi Haşemi de mülteci olmanın zorluklarına dikkati çekti.  

5 yıl önce Türkiye'ye gelmiş Afganistanlı Latin dansları ve modern dans eğitmeni Haşemi, küçük yaşlarda Afganistan'dan İran'a; oradan da Türkiye'ye geldi.
 

(5).jpg
Afganistanlı dans eğitmeni Haşemi, gündüz bir dikimevinde çalışıyor, akşamları da dans eğitimleri veriyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

21 yaşındaki Haşemi, kentte eşi ve bir çocuğuyla beraber yaşıyor.

Haşemi, gündüz bir dikimevinde çalışıyor, akşamları ise dans performansları yapıyor ve eğitimler veriyor.
 

(4).jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Haşemi'nin çocuk yaşta çıktığı Afganistan'a dair anıları oldukça silik.

Modern danslardan olan Hip- Hop danslarını İran'da öğrendiğini kaydeden Haşemi, ''Hip-Hop dansını İran'da öğrendim. Türkiye'ye geldiğimde Latin danslarına ilgi duymaya başladım ve şu an her iki dansa da devam ediyorum. Sadece sanat yaparak geçinmek zor. O yüzden ikinci bir meslek daha yapmak zorundayım. Bir perde dikimevinde çalışıyorum. Zaman buldukça da kentteki bazı kurumlarda dans eğitimi veriyorum. Bazen sahnelere de çıkıyorum'' diye konuştu. 

Ailesinin bir kısmının İran'da, bir kısmının da Afganistan'da kaldığını söyleyen Haşemi, ilişkilerinin oldukça zayıf olduğunu söyledi:

7 yaşımda ülkemi terk ettim. Bu yüzden ülkeme karşı hafızamda çok bir şey yok. Ancak yine de bazen insan doğduğu toprakları özlüyor. Şu an Türkiye'de olmaktan memnunum. Van halkı bana büyük destekler verdi. Ancak en nihayetinde bilmediğiniz bir coğrafyadasınız ve elbette bunun zorlukları var. Ailemi geçindirmek ve sanatımı icra etmek bazen zorluyor ama şimdilik keyif alıyorum. Hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum. Burası veya Avrupa fark etmez; yeter ki ideallerime kavuşayım. 

 
Rock ve metal müzik sanatçısı Loghmani: Yaptığım müzik 'şeytani' ilan ediliyordu 

Son olarak konuşan İranlı rock ve metal müzik sanatçısı Şivan Loghmani, İran'da bu müzik tarzlarının yasak olduğunu söyledi ve kendisinin birçok defa ''şeytani'' ilan edildiğine dikkati çekti.  

İran'dan 2015 yılında çıkan Loghmani, ilk soluğu Van'da aldı. Rock ve metal müzik yapan Loghmani, İran'da sanatını özgürce icra edemediği şu sözlerle anlattı:

İran'da müzik yapmak zor. Rock ve metal tarzda müzik yapıyorum ve bu tarzlar İran'da yasak. Satanist bir boyutu var veya şeytanı andırıyor diye sürekli engelliyorlardı. Her defasında gözaltına alınıyordum. Baskılar karşısında bir süre ara verdim, yapamadım. Yaşam olarak da rahat değildik. İstediğin gibi giyinemiyordun, istediğin gibi yaşayamıyordun. 
 

(3).jpg
İranlı rock ve metal müzik sanatçısı Loghmani, müziğinin şeytani görüldüğünü ve sanatını özgürce icra edemediğini söylüyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Zaman zaman Van'da da zorlandığını söyleyen Loghmani, giyim tarzı ve dövmelerine de bir ön yargının olduğunu belirtiti:

Mülteci statüsünde yaşamak gerçekten çok zor. Bir güvencen yok, iş yok. Resmi olarak çalışamıyorsun. Şu an haftanın birkaç günü eğlence mekanlarında sahneye çıkıyorum, birkaç gün de müzik dersleri veriyorum öğrencilere. Keman, mızıka, şan ve gitar dersleri veriyorum. Ancak Türkiye'de de Rock ve Metal müzik yapmak oldukça zor. Çok bilinmiyor bu tarzlar.  Giyim ve dövmelerim de sürekli ön yargıyla karşılanıyor. Bu yönüyle çok fark yok burayla İran arasında.
 

(8).jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Özgürce yaşayabileceği, müziğinin bilindiği bir yerde yaşamak istediğini dile getiren Loghmani, bunun için Avrupa'ya gitmek istediğini sözlerine ekledi. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU