Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), her yıl olduğu gibi bu yıl da şubatta ilaçlardaki euro kurunu güncelledi.
Buna göre geçen yıl 4,57 TL olarak belirlenen kur, 2022 için 6,29 TL'ye yükseltildi.
Bu ilaç fiyatlarının yüzde 37 zamlanması anlamına geliyor.
Örneğin ağrı kesiciler 6-6,5 liradan 8-9 lira civarına yükselecek.
Zam, yüksek fiyatlı ilaçlarda daha fazla hissedilecek.
İlaçlardaki yeni fiyatlar 19 Şubat'tan itibaren geçerli olacak.
Diğer taraftan yüzde 37'lik zam oranı, pek çok firmanın beklentisinin altında kaldı. Zira güncel euro kuru 15,50 seviyesinde.
İlaçların çoğu ithal ürün olduğundan, 6,29 lira olarak güncellenen seviyenin de firmaları kurtarmayacağı görüşü hakim.
Yerli firmalar da kullandıkları hammaddelerin birçoğunu yurtdışından ithal ettiklerinden kur onları da etkiliyor.
Özellikle son dönemde elektrik ve doğalgaz gibi maliyetlerin yükselmesi de zorluyor.
"Mevcut fiyat güncellemesi, sektörel sorunları yalnızca kısıtlı süreliğine çözebilir"
Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı'ya göre yüzde 37 oranındaki mevcut fiyat güncellemesi, sektörel sorunları yalnızca kısıtlı süreliğine çözebilir.
Ercanlı, eczacılar olarak zam taraftarı olmadıklarını belirtse de güncel euro kurunun 15,50 lira civarında seyretmesi nedeniyle, 6,29 liralık seviyenin sadece belli bir süre rahatlama sağlayacağını öne sürdü.
"Yılda bir kez kur güncellemesi yeterli değil"
Dövizdeki mevcut dalgalanmalarda, firmalar açısından 12 ay boyunca aynı kur üzerinden fiyat verebilmenin zorluğuna değinen Ercanlı, yılda bir kez yerine birkaç kez güncelleme yapılması gerektiğini savundu.
Eczacılar olarak zammın taraftarı olmadıklarını, ilaç fiyatını belirleyen kurumun bakanlık olduğunu dile getiren Ercanlı, "Bize göre asıl önemli olan ilacın bulunurluluğunun sağlanması. Bizler, ilacın ulaşılabilir olmasından tarafız. Bunun için de yılda en az 3-4 kere kur güncellenmesi yapılmalı. Tek seferde değil, parça parça olmalı. Sistem değiştirilmezse eylül ayına kalmadan yine aynı sorunları konuşuyor oluruz" dedi.
"Yüzde 22-25 oranında ilaç yokluğuyla karşı karşıyayız"
Onkoloji (kanser) başta olmak üzere pek çok kalem ilacın haftalardır tedarik edilemediğini anımsatan Ercanlı, bugünden sonra bazı ilaçları bulmaya başlayabilsek de sorunun tamamen ortadan kalkmayacağını belirtti.
İlaç yokluklarıyla her dönem karşılaşıldığını, örneğin kullanımdan uzaklaşılan, tedavi etkinliğiyle ilgili değişiklik olan ilaçların piyasada olmamasının geçmişte de görüldüğünü aktaran Ercanlı, bu durumun şimdikinden farkını ise şöyle açıkladı:
Geçmiş dönemlerdeki ilaç yokluğu, çoğunlukla tolere edilebilen miktarda olmuştur. Normalde yüzde 4 oranında ilaç piyasada bulunamazken bu dönemde yüzde 22-25 oranında ilaç yokluğuyla karşı karşıyayız. Bini aşkın ilaç hâlâ piyasada bulunamıyor. İlaç fiyatlarının artması sorunu hafifletir ama geçmişteki gibi yüzde 4 seviyelerine de indirmez.
"Var olan bir ilacın eczanelerde saklanması söz konusu olamaz"
Yüksek fiyatla ürün satabilmek adına, kasıtlı şekilde bazı eczacıların ürün yokmuş gibi davrandığı iddiası da gündemde.
Bu iddiaları yalanlayan Ankara Eczacı Odası Başkanı, ilaçların üretim aşamasından itibaren Sağlık Bakanlığı'nın İlaç Takip Sistemi tarafından izlenebildiğini vurgulayarak var olan bir ürünün eczanelerde saklanmasının söz konusu olmadığını savundu.
"Yeni bir sisteme geçilmezse eylül ayına kalmadan yine aynı sorunları konuşuyor oluruz"
"Reçetedeki ilaca yok demek bizler için en büyük sıkıntı" diyen Ercanlı, şunları kaydetti:
Eylül ayından bu yana sorun var. Eczanelerin işlerinin sürmesi için de gelen reçeteyi karşılaması lazım. Pandemiyle birlikte hammadde sıkıntıları da etkili oldu. Özellikle Çin'in kapanmasıyla hammaddde üretiminde pek çok ülkede sorun yaşadı, fiyatlar yükseldi. Ülkemizdeki ilaç üreticilerinin de başta elektrik ve doğalgazdaki fiyat artışı nedeniyle maliyetlerinin artması da üretimi etkiledi. İlaçtaki zamla beraber bu sorunları yaşamaya devam edeceğiz. Bu durumun önündeki engeller kaldırılmalı. Bürokratik engeller, üretim problemleri ya da hastaların ilaç bulamama sorunu gibi konular çözülmeli. Bunun yolu da Türkiye'nin kendi ilacını, hammaddesini ve yardımcı maddelerini üreten ülke konumuna gelmesinden geçiyor. Dışa bağımlılığı azaltmalıyız. Yeni bir sisteme geçilmezse eylül ayına kalmadan yine aynı sorunları konuşuyor oluruz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Yüzde 37'lik fiyat güncellemesi kısmi rahatlama sağlar"
Anadolu Eczacı ve Depolar Derneği Başkanı Onur Tokel'e göre de yüzde 37'lik güncelleme ancak kısmi bir rahatlama sağlayacak.
Tokel, ilaç için belirlenen kurun yılda bir kere güncel kura yakın bir seviyeye çıkarılması ya da daha düşük oranlarda, birkaç kez yükseltilmesi gerektiği görüşünde.
"Mevcut güncelleme, sektöre merhem olacaktır ama yurtdışından gelen ilaçlara, hammaddelere baktığınızda bu döviz kuruyla sürdürülebilirliği gözükmüyor" diyen Tokel, bir süreliğine sorunların hallolacağını ve sektörün bir nebze rahatlayacağını ancak faturalardaki artış başta olmak üzere maliyetlerin üreticiyi çok zorlar hale geldiğini de sözlerine ekledi.
© The Independentturkish