Megalodonların neye benzediğini aslında kimsenin bilmediği ortaya çıktı

Dev köpekbalığının uzunluğunun 40 metreye ulaşabildiği sanılıyor

Megalodonlara ait diş fosillerinin çoğu, insan eli kadar büyük (Karen Carr/CC0/wikimedia)

Bilim insanları, popüler kültüre sık sık konu olan megalodonların (Otodus megalodon) neye benzediğinin aslında bilinmediğini ortaya koydu.

15 milyon ila 3,6 milyon yıl önce okyanuslarda dolaşan bu soyu tükenmiş köpekbalıklarının vücut şekli, diş ve omur fosillerinden yola çıkarak tahmin ediliyor. Bu yaratıkların devasa olduğu düşünülse de neye benzedikleri tam olarak bilinmiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

2018 yapımı Meg: Derinlerdeki Dehşet (The Meg) gibi filmlerde de tasvir edilen bu yaratığın boyutunun 11 metre ila 40 metre arasında olduğu belirtiliyor.

Megalodonun genellikle büyük beyaz köpekbalığına (Carcharodon carcharias) benzediği varsayılıyor. Sıcakkanlı olan büyük beyaz köpekbalıkları, megalodonların da üyesi olduğu dik burunlular (Lamniformes) takımına ait. Uzmanlar, megalodonların da sıcakkanlı olduğunu sanılıyor.

Dik burunlular takımının 8 ailesi ve 15 türü var. Önceki çalışmalarda megalodonların tipi, sıcakkanlı 5 türün yüzgeç ve vücut şekillerinin ortalaması alınarak tahmin ediliyordu.

Biyolog Phillip Sternes'in yönettiği araştırma ekibi de söz konusu 5 türün, takımın geri kalanından farklı olup olmadığını öğrenmek istedi.

Araştırma ekibi önce 5 türü birbiriyle, daha sonra da dik burunluların geri kalanıyla karşılaştırdı.

Historical Biology adlı hakemli bilimsel dergide 6 Şubat'ta yayımlanan bulgulara göre dik burunlular üyesi köpekbalıklarının birbirinden ayırt edilmesini sağlayacak bir unsur bulunamadı.

Araştırma makalesinde "Gerçek şu ki megalodonun daha önce yayınlanmış vücut biçimlerinden herhangi birinin doğruluğunu desteklemek veya çürütmek için şu an hiçbir bilimsel yol yok" ifadeleri yer aldı.

"Sıcakkanlılık bu yaratıkları farklı şekilli bir köpekbalığı yapmıyor" diyen Sternes, korunmuş megalodon iskeleti fosilinin bulunması için araştırmaların yapılmasını istedi.

Araştırma ekibinde yer alan paleobiyolog Kenshu Shimada da şöyle konuştu:

Çalışma, bilimde geriye atılmış bir adım gibi görünebilir. Ancak gizemin sürmesi, hem paleontolojiyi hem de tarihöncesi yaşamın incelenmesini büyüleyici ve heyecanlı kılıyor.

"Megalodonun tam anlamıyla nasıl göründüğünü hala bilmememiz hayal gücümüzü canlı tutuyor" ifadesini kullanan Shimada, daha fazla ipucu için fosil kayıtlarını araştırmayı sürdüreceklerini söyledi.

 

Independent Türkçe, Science Alert, EurekAlert

Derleyen: Uğurcan Yıldız

DAHA FAZLA HABER OKU