2022'de Formula 2 Dünya Şampiyonası'nda mücadele edecek milli pilot Cem Bölükbaşı, sanaldan gerçeğe uzanan hikayesiyle örnek oluyor.
Küçük yaşlarda başlayan motorsporları tutkusunu hiç kaybetmeyen Bölükbaşı, E-spordaki başarılarını pistlere taşımayı başaran dünya çapındaki ilk sporcu olarak ismini tarih sahnesine yazdırmayı şimdiden başardı.
GT4 Avrupa ile Euroformula Open serilerinde aldığı derecelerle dikkatleri üzerine çeken Bölükbaşı, F3 Asya Serisi'nde de boy göstermişti.
Son olarak Van Amersfoort Racing takımıyla Formula 2 için test sürüşlerine katılan Bölükbaşı, geçen hafta düzenlediği basın toplantısıyla müjdeli haberi duyurdu.
Cem Bölükbaşı, 2022'de Charouz Racing System takımıyla Formula 2'de mücadele edecek olmanın gururunu yaşıyor.
Henüz 23 yaşındaki Cem Bölükbaşı bilgisayar mühendisi bir baba ve ev hanımı bir annenin tek çocuğu.
Doğma büyüme İstanbullu
İstanbul'daki Saint-Joseph Lisesi'nden mezun olan Bölükbaşı, hem sporculuk kariyerini hem de eğitim hayatını bir arada götürüyor.
Şu an Florida Üniversitesi'nde spor menajerliği bölümünde kaydı bulunan milli pilot, bundan önce ise makine mühendisliği okuyordu.
"Bir rüya gerçekleşti, kelimelerle ifade edilemeyecek bir konumdayım"
Cem Bölükbaşı, Espor'dan başlayıp Formula 2 seviyesine çıkışı, kariyerinin başlangıç hikayesini, 'idolüm' dediği Fernando Alonso ile yaşadığı anı ve hakkında merak edilenleri Independent Türkçe'ye anlattı.
Formula 2'de yarışacak ilk Türk pilot oldunuz. Neler hissediyorsunuz?
Bizim için gerçekten bir rüyanın gerçekleşmesiydi. Çok acayip oldu. Açıkçası beklediğimizden çok daha fazla ilgi çekti. Bu kadar çok iyi geri dönüş alacağımızı, bu kadar çok yerde olacağını planlamıyorduk. O yüzden çok memnunuz. Bayağı da stresliydik ama bitti ve çok mutluyuz. Gerçekten kelimelerle ifade edilemeyecek bir konumdayız.
"Ülkemi bu konuda temsil etmek ve dünyada bir ilki başarmak çok farklı bir duygu"
Espor'dan Formula 2'ye geçen ilk sporcu olarak dünya tarihine geçtiniz. Tarihe geçmek nasıl bir his?
İnanın bir yorum yapmak çok zor ama çok gurur verici bir şey. Özellikle ülkemi bu konuda temsil etmek ve dünyada bir ilk olarak başarmak çok farklı bir duygu. Tabii ki daha yapacak çok şey var ve daha çok başındayız. Her ne kadar bir ilki başarmış olsak da inanın işin daha çok başındayız. O yüzden çok farklı şu an nasıl olduğunu bilmiyorum. Bir anda kelimelerle nasıl ifade edilir emin değilim.
"Öncelikle zevk almaya ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya uğraşıyoruz"
Önünüzde önemli bir turnuva var. Hazırlıklarınız nasıl geçiyor?
Takım olarak hiçbir zaman sonuç odaklı çalışmadık. Hep elimizden geleni yapmaya odaklandık. Çünkü şu ana kadar ne zaman elimizden geldiği kadarını yapsak hep memnun olduk. Önemli olan bu işten aynı zamanda zevk almak. O yüzden öncelikle zevk almaya ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya uğraşıyoruz. Devamında da bunu yapıyorsak derecelerin geleceğine inanıyoruz. O yüzden ilk baştaki hedefimiz tabii ki elimizden gelenin en iyisini yapmak.
"Artık Formula 1'e bir adım kaldı, son adımdayız, hedefim Formula 1'e çıkabilmek"
Kendinize bir hedef belirlediniz mi?
Buradan sonra artık Formula 1'e bir adım kaldı. Son adımdayız. O yüzden kendimizi en iyi şekilde gösterip, en iyi şekilde geliştirip Formula 1'e gitmeyi hedefliyoruz. Bir sonraki en büyük hedefim o olacak. Tabii ki öncelikle Formula 2'de hedeflerimiz var ama bir sonraki hedefimi olarak düşünürseniz tabii ki Formula 1'e çıkabilmek.
"Bu işin en zorlayan kısmı 'fiziksel kısım' dediğimiz bölüm"
Espor'dan gerçek pistlere geçiyorsunuz. Burada sizi en çok ne zorlayacak?
Açıkçası şu ana kadar en zorlayan kısım hep bu işin aslında daha 'fiziksel kısım' dediğimiz bölümü. Son bir senede yaklaşık 500 saat spor salonunda geçmiş ve bu çok büyük bir sayı gerçekten. Sadece bir senede ne kadar çok hazırlık yapıldığını gösteriyor. İşin fiziksel kısmı gerçekten çok çok zorluyor spordan gelirken. Hız hissi de diyebiliriz. Çünkü oyunda 300 kilometre süratle gidiyorsunuz ama inanın gerçekteki 300 kilometre hızla aynı olmuyor. Ona alışmak biraz vakit gerektiriyor. O geçiş o yüzden hemen yapılamıyor ama elimizden geldiğince hızlı bir şekilde adapte olmaya çalışacağız. Çalışıyoruz.
"Eğer arabaları süremiyorsam en azından üstünde çalışmak istiyordum"
Peki Cem Bölükbaşı kimdir, kendinizi tanıtır mısınız?
Doğma büyüme İstanbulluyum. Hala İstanbul'da yaşıyorum. Evin tek çocuğuyum. Herhalde başka kardeşim olsaydı şu an çok zor olurdu ailem için diye düşünüyorum. Çünkü bu kadar yoğunluk varken onlar da benimle seyahat etmeye çalışıyorlar. Babam işi el verdikçe benimle seyahat etmeye çalışıyor. Babam da bilgisayar mühendisi, bilgisayar mühendisliği mezunu. Şu an kendi işleriyle uğraşıyor. Annem ev hanımı. Ben de İstanbul Saint-Joseph Lisesi mezunuyum. Şu an Florida Üniversitesi'nde spor menajerliği okuyorum. Kaydım var ama bu dönem yoğunluktan dolayı dondurdum. Onun öncesinde de makine mühendisliği okuyordum. Bu spora başlamadan önce. Çünkü eğer arabaları süremiyorsam en azından üstünde çalışmak istiyordum. O yüzden makine mühendisliği bana çok mantıklı gelmişti. Artık öyle bir dalda devam etmek zor olduğu için ben de spor menajerliğine yöneldim daha yakın gelecekte de işime yarasın diye.
"Kendi kendine oluşuyor, gittikçe arttı, her geçen gün artıyor"
Motor sporlarıyla tanışma hikayenizi anlatır mısınız?
Beni götürmesi için babamın arkadaşları bizi yönlendirdi. Devamında o küçük yaşta arabalara merakım hem ailemin hem de arkadaşlarımızın yönlendirmesiyle başladı. İçimde hep bir hız merakı, araba merakı oluşturdu. Sonrasında da açıkçası yıllar geçtikçe sanal yarışlarda da çok hoşuma gitti araba sürmek. Kendi kendine oluşuyor diyebiliriz, gittikçe arttı, her geçen gün artıyor ve daha da artacağına inanıyorum.
"Fernando Alonso 'Seneye daha fazla görüşeceğiz' dedi"
Fernando Alonso ile tanışma hikayeniz nasıl gerçekleşti?
Esporda tanışmıştık kendisiyle ama birkaç hafta önce Abu Dabi'de testlerdeyken biz de pistteydik. Ben Alonso'nun arkadaşıyla konuşuyordum. Onunla uzun zamandır temas halindeydim. Ona 'Ben de piste geldim. Seneye padokta çok daha fazla görüşeceğiz' dedim. O sırada tam arkamdan biri omzuma dokundu 'ne haber, nasılsın' dedi. Ben de 'iyiyim' dedim. Sonra farkettim inanın o an bembeyaz oldum. Yani Fernando Alonso'nun kendisi gelmiş. Hala hatırlıyor beni. Takip ediyordu. 'Seneye daha fazla görüşeceğiz' dedi. Ben de 'Umarım' dedim selam verdi ve piste gitti. Arkasından zaten bir sürü artık fotoğraf çekinmek isteyenler, kameramanlar hepsi... 2 dakika benim yanımda durdu diye de kaçamadı. O yüzden ona da biraz ayak bağı oldum orada.
"Onlar böyle saygı duyunca ben de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım"
Yaptığınız işe başlarken çevrenizden nasıl karşılık gördünüz?
Sağ olsunlar sonuna kadar desteklediler, çok yardımcı oldular. Sadece 'derslerini etkilemediği sürece hiçbir sıkıntı yok' dediler. Ve onlarla öyle bir anlaşma yaptık oyun kısmında. 'Eğer derslerini etkilemezse, iyi şekilde devam ederse yapabilirsin' dediler. Onlar böyle saygı duyunca ben de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. İletişimleri çok açıktı. Ben de onların bu kibarlığına ve anlayışına en pozitif şekilde dönmek istedim ve hep ikisini bir arada yönettim.
|
"Dünyanın belki de en pahalı sporundan bahsediyoruz, sponsor desteği olmadan inanın hiçbir yere varamıyorsunuz" Peki başlarken sizi çok zorlayan şey ne oldu? Açıkçası bu işin en zor kısmı daha önce Türkiye'de de yapılmadığı için markalar tarafından çok çok iyi bilinen bir spor değildi. Ve tabii ki motorsporları çok yüksek bütçeli bir spor. Dünyanın en pahalı sporlarından birinden belki de en pahalı sporundan bahsediyoruz. O yüzden bu sadece benim yeteneğime değil sponsor bütçeleriyle de yapılması gereken bir spor. Sponsorun desteği olmadan inanın hiçbir yere varamıyorsunuz. Bu yüzden en zor kısım bu yeterli bütçeleri bulmak ve bunun için savaşmak oldu. Çünkü bir yandan kendi hikayemizi yazmaya çalışıyoruz ama bir yandan da eğer isteğimiz hedeflenen bütçeleri bulamazsak yarışamıyoruz. Yani bu benim kendime cebime kazandırdığım bir para değil. Takıma her sene ödemem gereken belli ücretler oluyor şampiyonalarda yarışmam için. O yüzden ne kadar yetenekli olursanız olun bütçeniz olmadığı sürece yarışamıyorsunuz. O yüzden işin bu kısmı çok zor oldu. Ama her geçen gün ilgi daha da arttı, biz de bu şekilde buralara gelebildik. Sağ olsunlar hepsi. |
"Asıl zor kısmı benim için şimdi başlıyor"
Kariyerinizin kırılma anı neydi?
İlk yarışım çok önemliydi. 2019 yılının sonunda Borusan Otomotiv beni Avrupa Şampiyonası'na götürdü. Levent (Kocabıyık) abi bir yarışlığına kendi koltuğunu bana verdi. İlk yarışmaya öyle çıktım. Sıralamalarda üçüncü yarışı da ilk beşte bitirdik. Öyle olunca kariyerim başladı aslında. O yüzden ilk kırılma anı bence odur. Sonraki ise bu seneki ilk formula galibiyetim olabilir. Bir sürü kırılma anı oldu ama bence asıl, belki de en büyük kırılmalardan bir tanesi Formula 2 haberini vermekti. Şimdi de devamında yarışma kısmı geliyor. Asıl zor kısmı benim için şimdi başlıyor.
Cem becomes the first driver to graduate from F1 Esports to @Formula2 #F1Esports #RoadToF1 pic.twitter.com/o33XYwyi2g
— Formula 1 (@F1) January 12, 2022
"Bir gencin hız merakı varsa bunu pistte atsın, trafikte yapacağı bir yanlışın sonuçları çok daha büyük olacaktır"
Sizi örnek alan gençlere bu sporu tavsiye eder misiniz?
Motorsporlarını gençlere kesinlikle tavsiye ederim. Çünkü eğer bir gencin hız merakı varsa bence bunu pistte atması en doğru karar. Trafikte kurallara aykırı şekilde sürmesi, trafikte yapacağı herhangi bir yanlışın sonucu veya legal bir şey yapıp yapmamasının sonuçları çok daha büyük olacaktır. O yüzden eğer hevesini böyle bir sporda atabiliyorsa atsın. Kendimden örnek vermek gerekirse ben zaten pistte sürat yaptığım için inanın gerçek trafikte hiç öyle ekstra bir hevesim olmuyor. Gideceğim yere en kısa sürede gitmeye çalıştığım için tam tersine trafiğe gelince müziğimi açıp sakin sakin gidiyorum. Çünkü bütün hayatım zaten A noktasından B noktasına en kısa sürede gitmek olduğu için trafikte sonunda rahatlayıp yavaş bir şekilde, acelem olmadan, bir yarış olmadan yere gidebiliyorum. Böyle bir hevesiniz varsa trafikte böyle bir şey yapmaktansa bence pistlerde yapmanız daha güvenli.
"Formula 2 haberinden beri inanılmaz iyi tepki aldık, umarım halkımızın yüzünü kara çıkarmam"
Sevenlerinize bir mesajınız var mı?
Şu ana kadar buraya geldiysek sponsorların ve halkın desteğiyle geldik. Onlar olmasaydı gerçekten ve gerçekten burada olamazdık. Şu an aldığımız tepkiden de çok daha arttığını görüyoruz aslında halkın ne kadar yanında olduğunu. Aslında Türk halkının motorsporlarına çok büyük bir ilgisi var. Bir sporcu olmadan o spora bir ülkeden merak oluşması çok zor. Şimdi Formula 2 seviyesinde bir pilot var. Motosiklette Kenan Sofuoğlu, baskette bir sürü örneğimiz var. NBA'e giden sporcularımız var. Bence motorsporlarına neden ilgi olmasın ve bir sporcu olduğunda ülkenin ne kadar büyük ilgi gösterdiğini görüyoruz uluslararası platformda. Formula 2 haberi verildiğinden beri çok çok inanılmaz iyi bir tepki aldık. Umarım ben de halkımızın yüzünü kara çıkarmam.
© The Independentturkish
