İBB’de teftişe dayanak yapılmıştı... Mahkeme DİAYDER iddianamesini kabul etti

İddianamede, sanıklardan Mehmet İnan'ın, İBB'de gassal olarak alınmasında DİAYDER yöneticilerinin referans olduğunu ve kendisiyle birlikte bazı kişilerin de dernek öncülüğünde işe alındığını söylediği aktarıldı

Fotoğraf: AA

PKK ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine (DİAYDER) yönelik yürütülen terör soruşturma sonucunda aralarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanlarının da bulunduğu 23 sanık hakkında 15 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 335 sayfalık iddianamenin gönderildiği İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, incelemesini tamamladı.

İddianameyi kabul ederek tensip tutanağı hazırlayan mahkeme heyeti, ilk duruşmaların 18 ve 21 Şubat'ta yapılmasına hükmetti.

İddianameden

Şirinevler'de faaliyet gösteren DİAYDER isimli derneğin, KCK sistematiği doğrultusunda kurularak faaliyet yürüttüğü anlatılan 10'u tutuklu 23 sanığın yer aldığı iddianamede, derneğin kullandığı internet sitesindeki örgütsel öğeler, internet sitesinde Kürt sorununa ilişkin düzenlenen anket çalışmasının örgütsel temeli, üyelerinin 2013'ten bugüne yaptıkları basın açıklamaları, katıldıkları eylemler ve örgütsel beyanlarının PKK perspektifine uyduğu ifade ediliyor.

KCK sözleşmesinde "Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesi" adı altında örgütlenen ve terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın telkin ve yönlendirmeleriyle alternatif "Kürt Diyanet İşleri" olarak kurularak İstanbul Şirinevler'de faaliyet gösteren DİAYDER'in faaliyetlerinin takibi amacıyla soruşturmaya başlandığı anlatılan iddianamede, örgüte müzahir sitelerde Müslüman Kürtlerin Diyanet'e bağlı camilerde namaz kılmamaları ve alternatif cuma namazları gibi sivil itaatsizlik eylem çağrıları yapıldığı kaydediliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Derneğin İBB'deki işe alımlarda referans olduğuna yönelik ifade

Derneğin örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten ya da faaliyet esnasında etkisiz hale getirilen kişilerin ailelerinin örgüte bağlılığının artması ve kopmaması adına kamu kurum ve kuruluşlarından elde edilen yardım kartlarının sistemli bir şekilde şahıslara ulaştırıldığı kaydedilen iddianamede, ifadesine yer verilen şüphelilerden sanıklardan Mehmet İnan'ın, İBB'de gassal olarak alınmasında DİAYDER yöneticilerinin referans olduğunu ve kendisiyle birlikte bazı kişilerin de dernek öncülüğünde işe alındığını söylediği aktarılıyor.

İddianamede, Mehmet İnan'ın, bu kişilerle belediyeye ilk girdiklerinde maaşlarından bir kısmını DİAYDER'e vereceklerini söylediklerini, ancak sonrasında bu kişilerin derneğe para verip vermediklerini bilmediğini anlattığına yer veriliyor.

İBB İstanbul Personel Yönetim AŞ (İSPER) bünyesinde 24 Kasım 2019 itibarıyla gassal olarak çalışan Mehmet İnan'ın, aldığı 4 bin lira maaşın bin lirasını DİAYDER'e verdiği kaydedilen iddianamede, benzer şekilde DİAYDER tarafından belediyelerde işe sokulan üyelerin maaşlarının bir kısmını derneğe aktardıkları belirtiliyor.

İddianamede, bu kapsamda, PKK'ya aktarılmak ve KCK yapılanması çerçevesinde gerçekleştirilen örgütsel faaliyetlerde kullanılmak üzere "Mali Kampanya" adı altında, belediyelerde çalışan personelin maaşlarının bir kısmının aktarıldığı anlatılıyor.

Görüşme içeriklerinde, ramazan ayı nedeniyle İBB tarafından DİAYDER'e verilen alışveriş kartlarının sanık Ekrem Baran tarafından dağıtılması maksadıyla Avrupa ve Anadolu yakalarında ikamet eden dernek üyesi melelere verilmesi hususunun yer aldığı ifade edilen iddianamede, söz konusu kartların dağıtılacağı şahıslar arasında "Değer Aileleri"nin de bulunduğu aktarılıyor.

"Derneğe İBB'nin market yardım kartları dağıtıldı"

Hakkında teknik takip kararı alınan sanıklardan Hasan Karahan'ın bu derneğin örgütsel yapısıyla ilgili yaptığı görüşmelerde, DİAYDER Başkanı Ekrem Baran ve dernek üyesi sanıklar Enver Karabey, Mehmet Emin Aslan, Ali Fuat Hatip ve Mehmet İnan'ın PKK yayın organı Sterk TV'de ramazan ayı boyunca iftar öncesi dini vaazlar verdiklerinin anlaşıldığı kaydediliyor.

Karahan'ın bir görüşmesine yer verilen iddianamede, DİAYDER'in referansıyla İBB'de işe alınan örgüt üyesi ve sempatizan şahısların, aldıkları maaşın bir kısmını derneğe verdiklerinin tanık ve teknik takipte elde edilen görüşmelerden tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, teknik takip sonucu, İBB tarafından derneğe verilen market yardım kartlarının örgüt sempatizanlarınca ailelere dağıtıldığının tespit edildiği belirtilerek, "Dernek tarafından, örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten ya da faaliyet esnasında etkisiz hale getirilen kişilerin ailelerinin örgüte bağlılığının artması ve kopmaması adına, kamu kurum ve kuruluşlarından elde edilen yardım kartlarının sistemli bir şekilde şahıslara ulaştırıldığı" ifadeleri yer alıyor.

İddianamede, 10'u tutuklu 23 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 3,5 yıl ile 15'er yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.

Ne olmuştu

İçişleri Bakanlığı 26 Aralık'ta yaptığı açıklamada "İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bağlı kuruluşları ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden; 455'inin PKK/KCK, 80'inin DHKP-C, 20'sinin MLKP, 2'sinin MKP, ayrıca bazılarının FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğu yönünde ihbar, şikayet ve elde edilen tespitler üzerine, konunun tüm yönleriyle soruşturulması için bakanlığımızca özel teftiş başlatılmıştır" ifadelerini kullanmıştı.

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamanın devamında şu ifadeler yer almıştı:

Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne DİAYDER referansıyla, PKK Terör Örgütü irtibatlı ve iltisaklı kişilerin yerleştirildiğine yönelik İstanbul İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan tespitler sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamedeki iddia ve tespitler de bahse konu özel teftişin kapsamındadır. 

İmamoğlu'ndan tepki

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da teftiş kararının ardından yaptığı açıklamada, "İşe alma belgelerinin içerisinde adli sicil kaydı vardır, o kayıt  Adalet Bakanlığı’ndan alınır. O zaman İçişleri Bakanı yanlış yere soruşturma açıyor, soruşturma açması gereken yer Adalet Bakanlığı. Bir başka soruşturma açılması gereken kişinin ise 557 teröristin dışarda olmasına rağmen işlem yapmayan İçişleri Bakanı olması için Sayın Cumhurbaşkanı’na göreve davet ediyorum" ifadelerini kullanmıştı

 

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU