HDP: Büyükelçiler krizi mevcut krizleri örtme çabasıdır

HDP'den yapılan açıklamada "Rejim siyasi rakiplerini rehin tutmakta ve Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını tanımadığını açıkça ilan etmektedir" ifadeleri kullanıldı

Fotoğraf: HDP

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Osman Kavala'nın servest bırakılması çağrısında bulunan 10 büyükelçiyi "istenmeyen adam" ilan edilmesi talimatı verdiğini açıklamasının ardından başlayan tartışma sürüyor.

Halkların Dempkratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar tarafından yapılan ortak açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı için "Türkiye’yi uluslararası alanda yalnızlaştırmak, gereksiz çatışmalara ve ekonomik yıkıma sürüklemekten başka bir sonuç vermeyecektir. Dış politikada yeni bir tutarsızlık halkası olan ve ülkelerin savaş halinde bile nadiren başvurdukları bir yöntemle “istenmeyen adam” ilan etme girişimi halklarımızın çıkarlarına aykırıdır" ifadeleri kullanıldı.

"Cumhurbaşkanı, AYM VE AİHM  kararlarını tanımadığını açıkça ilan etmektedir"

10 büyükelçi içinde yer alan ABD, Kanada ve Yeni Zelanda dışındaki ülkeler ile Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliğini paylaştığı ve birlikte Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olduklarının hatırlatılşdığı açıklama şu ifadelerle devam etti:

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu ülkelerin büyükelçilerinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala’nın serbest bırakılması kararlarına uyulması çağrısında bulunmaları nedeniyle bu muameleye maruz kalmaları akılla izah edilemez.

Bütün komşularıyla ihtilaf halinde, parası sürekli değer kaybeden, toplam dış borç stoku 400 milyar doları aşmış, kaynaklarının önemli bir bölümünü savaşa ve silahlanmaya ayıran bir ülkenin en son ihtiyacı olan şey yeni düşmanlıklardır.  

Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ayaklar altındadır. Rejim siyasi rakiplerini rehin tutmakta ve Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını tanımadığını açıkça ilan etmektedir. Böyle bir dönemde, Türkiye yargısını bağlayan uluslararası mahkeme kararlarının hatırlatılmasını yargıya müdahale olarak nitelemenin inandırıcı hiç bir yanı yoktur.  

"Rejim, içine düştüğü çıkmazdan yapay krizler yaratarak çıkma çabası içindedir"

Açıklamada iktidar için "rejim" ifadesi kullanılarak "Rejim, içine düştüğü çıkmazdan yapay krizler yaratarak çıkma çabası içindedir. Atmaya hazırlandığı adım, ülkeyi yeni çıkmazlara götürecek, şiddetlenecek mali ve iktisadi krizlerin ve Türk Lirasının değersizleşmesinin bedelini her gün yoksullaşan halklarımız ödeyecektir. Türkiye gerçekten de uygar dünyaya ait olduğunu iddia etmeyi sürdürecekse, Cumhurbaşkanı’nın yapabileceği tek doğru şey, AİHM kararlarının uygulanması önündeki siyasi engelleri kaldırmaktır" denildi.

Açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eşi Başak Demirtaş için kullandığı ifadeler de şu sözlerle kınandı:

Cumhurbaşkanı’nın hukuksuz tutsaklıkları haklı göstermek gayesiyle, önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş ve eşine yönelik asılsız, hukuksuz, çirkin suçlama ve hakaretlerini sert biçimde kınıyor ve asla kabul etmediğimizi vurguluyoruz. Kendisini bu sözlerinden kamu vicdanı ve yasalar önünde sorumlu tutacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.

Büyükelçilerin açıklamaları

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda büyükelçilikleri tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması için çağrıda bulunmuştu.

Ortak açıklamada şu ifadeler yer almıştı:

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz.

Erdoğan ne demişti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Eskişehir'de yaptığı konuşmada, "Gerekli talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim,10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini halledeceksiniz dedim. Bunlar Türkiye'yi tanıyacak, anlayacak, bilecekler. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler" ifadelerini kullanmıştı

Erdoğan  Selahattin Demirtaş için de "terörist Selo" ifadesini kullanarak şunları söylemişti:

Yasin Börü'yü öldüren Selo değil miydi? Şimdi kalktılar onu içeriden nasıl çıkarırız onun derdindeler. Yargı ne diyorsa o, çıkaramayacaksınız. Selo'nun eşi televizyona çıkıyor. Senin çocukların masumane de, Yasin Börü'nün geride bıraktığı ailesi ne? 

 

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU