Madımak'ta öldürülen Gültekin'in heykelinin Düzgün Baba Dağı'na dikilmesi tartışma konusu oldu: "Kutsal yere heykel olmaz" denilerek kaldırılan heykelin akıbeti belli değil

Hasret Gültekin'in heykeli, Aleviler tarafından kutsal kabul edilen Düzgün Baba Dağı'ndaki cemevine önce dikilmiş ardından "tepki var" denilerek kaldırılmıştı. Heykel polemiği aradan geçen bir yıla rağmen sürüyor

Sivas Katliamı'nda ölen Hasret Gültekin'in (solda) heykelinin Düzgün Baba Dağı'na dikilmek istenmesi Alevi kuruluşları arasında polemiğe neden oldu / Fotoğraf: YouTube / Halk TV

Pir Sultan Abdal'ı anma etkinlikleri için Sivas'a gelen bir grup aydın ve sanatçının bulunduğu Madımak Oteli, 2 Temmuz 1993 günü yazar Aziz Nesin'i protesto ettiklerini iddia eden bir grup tarafından yakıldı.

Tarihe "Sivas katliamı" olarak geçen olaylarda ölenlerden biri de o günlerde henüz 22 yaşında olan sanatçı Hasret Gültekin'di.

Genç yaşına karşın bağlama çalmadaki ustalığı, güzel sesi ve deyişlere olan hakimiyetiyle özellikle Alevi ve sol çevrelerde tanınmış, adı Ali Ekber Çiçek, Arif Sağ gibi sanatçılarla birlikte anılır olmuştu.

Evli ve bir çocuk sahibi olan Gültekin de diğer 32 sanatçı gibi Madımak Oteli'nden sağ çıkamadı ama kısa ömrü içinde seslendirdiği deyiş ve türküler halen dinlenilmeye devam ediyor. Gültekin'in eşi ve  öldüğünde henüz bebek olan oğlu ise şu an Almanya'da yaşıyor.

Düzgün Baba Dağı'na heykeli dikildi

Almanya'da yaşayan işinsanı Sinan Samat'ın öncülüğünde yaptırılan Hasret Gültekin heykeli, geçen yıl Tunceli'nin Nazimiye ilçesindeki Düzgün Baba Dağı eteklerindeki Düzgün Baba Cemevi'nin önüne dikilmişti.

Burası, Alevilerce kutsal kabul edilen yerlerin başında geliyor.

Bu dağ adını bazı tarihi kaynaklarda 13. yüzyılda yaşamış Hacı Bektaş Veli'nin çağdaşı olan Düzgün Baba'dan alıyor. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ailesinin de mensup olduğu, Alevilerin en önemli ocaklarından "Kureyşan Ocağı'nın atası Hacı Kureyş'in (Kureyş Baba) ise Düzgün Baba'nın babası olduğuna inanılıyor.

 

babadüzgün.jpg
Düzgün Baba Dağı'na her yıl binlerce insan ziyaret amaçlı geliyor / Fotoğraf: campandtravel.com

 

Aleviler, Düzgün Baba'nın bu dağın zirvesinde bulunan bir mağarada yaşadığına, ibadet ettiğine ve burada "sırra karıştığına" inanıyor. Bu nedenle sadece Tunceli'de değil çevre illerde hatta yurtdışında yaşayan Aleviler her yıl Düzgün Baba Dağı'nı ziyaret ediyor. Binlerce kişi zirveye yürüyerek Düzgün Baba'nın yaşadığı mağarayı görüp burada dua edip kurban kesiyor. Kimi ziyaretçiler dağın zirvesine çıplak ayakla yürüyor.
 

heykelkaldırıldı.jpg
Heykelin dikilmesi kadar kaldırılmasını da eleştirenler oldu / Fotoğraf: Evrensel Gazetesi


"Kutsal yere heykel olmaz" denilerek itiraz edildi

Bütün bu nedenlerden dolayı Düzgün Baba'nın bir ziyaret yeri olduğunu ve burada heykel olamayacağını söyleyerek itiraz edenlerden dolayı Hasret Gültekin'in heykeli dağın eteklerinde bulunan cemevinde dikili olduğu alandan söküldü.

Heykelin cemevinin deposuna konulması da bir polemik başlattı.

Heykel ikinci kez depoya kaldırıldı, tartışmalar sürüyor

Heykelin bir yıla yakın bir süre depoda kalmasından sonra Nazimiye ilçe merkezinde bulunan Pir Kureyş Baba Cemevi bahçesine dikilmesine bu sefer de Gültekin'in eşi Yeter Gültekin ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) itiraz etti.

Yeter Gültekin'in bilgisi dahilinde 25 Temmuz 2021 Pazar günü Nazimiye merkezdeki cemevinin merkezinden PSAKD yetkililerince sökülen heykel bu sefer de Tunceli'de bulunan bir depoya kaldırıldı.

Heykelin akıbetinin ne olacağı henüz belli değilken karşılıklı eleştiriler sürüyor.

Polemiğin bir tarafında heykeli, ilk dikildiği yerden indiren Düzgün Baba Cemevi yönetimi ile onlarla aynı tavır içerisinde olan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) diğer tarafında ise Gültekin'in eşi Yeter Gültekin, heykelin fikir babası ve finansörü iş insanı Sinan Samat ile PSAKD bulunuyor.

Süreç içerisinde Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi-Bektaşi Federasyonu ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı yetkililerinin de dahil olarak uzlaşma aradığı süreçte şu ana kadar çözüm sağlanamadı.
 

musakulu.jpg
DAD Eş Başkanı Musa Kulu / Fotoğraf: DAD

 

"Heykelin kaldırılması kararı Muhabbet Cemi'nde alındı"

Konuya dair açıklamalar ise sürüyor.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) adına 30 Temmuz'da yapılan açıklamada çözüm arayışları kapsamında PSAKD yöneticilerinin ve çok sayıda Alevi dedesi ile ileri geleninin katılımıyla Düzgün Baba Cemevi'nde sorunun konuşularak çıkacak sonuca uyulacağı konusunda karar verilecek bir "Muhabbet Cemi" organize edildiği belirtilerek, yapılan toplantıda çoğunluğun heykelin Düzgün Baba'da olmasının uygun olmayacağına yönelik bir karar aldığı ama PSAKD yöneticilerinin bu karara uymayı reddettiği öne sürüldü.

"Heykel devrildi, yıkıldı iddiaları doğru değil"

Bugüne kadar uzlaşma çabalarının sonuçsuz kaldığı iddia edilerek, "Bir algı yaratmayı amaçlayan 'heykel yıkıldı, devrildi, bir depoya atıldı. Hasret'e Dersim'de de yer yok, Dersim'e de sığmıyor' gibi ifadeler ne kadar vicdanidir?" denildi.

"Heykel, Dersim'de kalmalı"

Açıklamada, Hasret Gültekin'in heykelinin Tunceli dışına götürülebileceği iddialarıyla ilgili olarak da şöyle denildi:

Hasret canımızın heykelinin Dersim'den götürülmesi kabul edeceğimiz bir yaklaşım değildir. Kureyş Baba Cemevi'nin bahçesinde kalması doğru olurdu. İddianın aksine bu tutum ve yaratılan tartışmalar sadece Dersim'in değil tüm Alevi halkımızın vicdanını yaralamıştır. Düzgün Baba mekanında sayısız Pir ve Ana'mız hizmet etmiş, bazılarının vasiyetine rağmen bu mekanda toprağa sırlanmaları ocak sahipleri ve bölge halkınca uygun görülmemiştir. Dahası, hemen cemevinin yakınında yüzlerce çocuk, kadın, yaşlı, genç insanımız topluca katledilmiş, bu canlarımızın anısına dahi kimse 'buraya bir heykel veya anıt dikelim' önerisinde bulunmamıştır.

Çözüm için yeni toplantı istendi

Açıklama konuya müdahil olan bütün tarafların yine Düzgün Baba Cemevi'nde yüz yüze geleceği ve karşılıklı konuşacağı bir toplantı yapılması çağrısıyla sonlandırıldı.
 

sinan.jpg
Sinan Kırmızıçiçek / Fotoğraf: Facebook

 

"Ziyaret yeri olduğu için heykelin uygun olmayacağına karar verildi"

Konuyla ilgili olarak Independent Türkçe'ye konuşan Düzgün Baba Cemevi Başkanı Sinan Kırmızıçiçek, DAD'ın açıklamasında da belirtilen dedelerin, anaların (dede eşleri) ve bölge halkının da katıldığı geniş kapsamlı toplantıda heykelin, bir ziyaret yeri olması ve Alevilerce kutsal kabul edilmesi nedeniyle Düzgün Baba'da bulunmasının uygun olmayacağı kararı üzerine kaldırılarak cemevinin deposuna konulduğunu söyledi.

Halkın kararını uyguladıklarını söyleyen Kırmızıçiçek, "İnancımız rızalık üzerine kurulu. Bir iş yapılacaksa rızalık üzerine kurulmalı. Bunu da karşı tarafa söyledik. 'Dedeleri çağıralım ocakların da rızası olursa kuralım, bu bizi de cemevini de aşan bir şey' dedik. Ancak rızasız iş yapmaya kalktılar. İşi rekabete çevirdiler" dedi.

"Belediye başkanının bilgisi ve onayıyla ile heykel yeni yerine dikildi"

Heykelin dikilmesinin ardından gelen tepkiler üzerine yapılan toplantıda çıkan karar sonucu heykeli kaldırdıklarını söyleyen Kırmızıçiçek, bundan karşı tarafı da bilgilendirdiklerini öne sürdü.

Bu süreçte kendilerine yönelik "heykele saldırdılar, kırdılar dereye attılar" gibi suçlamaların getirildiğini ve bunların doğru olmadığını öne süren Kırmızıçiçek, depoda bir yıl kalmasının ardından çözüm bulmak amacıyla heykeli Nazimiye Belediye Başkanı'nın da önerisiyle ilçe merkezindeki cemevinin bahçesine diktiklerini belirtti.

Kırmızıçiçek, "Karşı tarafı bu konuda da bilgilendirdik. Burası Düzgün Baba Dağı'nı da gören bir yer. Ayrıca Kureyş Baba, Düzgün Baba'nın da babası. Ancak heykeli söküp götürdüler" diye konuştu.
 

gani.jpg
Gani Kaplan / Fotoğraf: PSAKD


"Önce onay verdiler, heykel dikildikten sonra rızalık yok dediler"

Peki karşı taraf bu iddialara ne diyor?

PSAKD Başkanı Gani Kaplan, öncelikle DAD'ın yaptığı açıklamanın gerçeği yansıtmadığını iddia etti.

Kaplan'ın heykelin dikiliş aşamasında Düzgün Baba Cemevi yönetimiyle bir araya geldiklerini ve onaylarını aldıklarını ancak heykel dikildikten sonra "rızalık yok" denilerek karşı çıkıldığını öne sürdü.

Heykelin Düzgün Baba Cemevi deposundan da çıkarılarak Nazimiye merkezdeki Kureyş Baba Cemevi'ne götürülüp dikilmesinin, kendilerinin bilgisi ve rızası dışında yapıldığını öne süren Kaplan, bundan dolayı geçen hafta pazar günü heykeli buradan sökerek Tunceli merkezde bir depoya kaldırdıklarını kaydetti.

15 Eylül'den sonra heykelle ilgili karar verilecek

Heykelin akibetine Gültekin eşi Yeter Gültekin'in karar vereceğini söyleyen Kaplan, "Hacı Bektaş Veli anmaları olduğundan 15 Eylül'den sonra Yeter Hanım ile bir araya gelerek karar verilecek. O orada kalsın derse kalacak, yoksa çıkarıp başka yere götürüp dikilecek" dedi.
 

sivaskatliamı.jpeg
Madımak Oteli'nin yakılması sonucu ölen 35 kişiden biri de Hasret Gültekin'di / Fotoğraf: Twitter

 

"Adalet, maneviyatta yerini bulsun diye Düzgün Baba'ya getirdik"

Son olarak heykelin finansörü ve Düzgün Baba'ya dikilmesinin fikir sahibi işinsanı Sinan Samat'a ulaştık.

Samat, heykelin yapılması ve Düzgün Baba Dağı'ya dikilmesi fikrinin nasıl oluştuğunu şöyle anlattı:

Sivas katliamı, Alevi toplumunun yeniden uyanışında büyük etkisi oldu. Birçok cemevi bu tarihten sonra yapıldı. Ne var ki Sivas katliamında devletin mahkemelerinde adalet yerini bulmadı. Bu nedenle biz de şehitlerimizi temsilen Düzgün Baba'nın himayesine koyarsak adaleti burada en azından maneviyatta temsili olarak yerine getiririz diye düşündük. Çünkü burası bizim için adalet divanıdır, insanların üzerine yemin ettiği yerdir. Bu amaçla 2018 yılında Düzgün Baba'da bir 'Sivas Şehitleri Hatıra Alanı' yaratmak istedik. Bu önerimiz de şu an cemevinin başkanı olan Sinan Kırmızıçiçek de dahil olmak üzere yönetim tarafından kabul edildi.

"Heykel fikrine dedelerden de cemevinden itiraz gelmedi"

Yaklaşık bir, birbuçuk yıl süren çevre çalışmaları kapsamında şehitlerin isimleri dışında yine onları temsilen Hasret Gültekin'in heykelinin de dikildiğini söyleyen Samat, bu süreçler içerisinde cemevi yönetiminden ve konuştukları dedelerden herhangi bir itiraz almadıklarını belirterek, heykelin dikilmesinden sonraki süreci şöyle anlattı:
 

gültekinhasret.jpg
Hasret Gültekin'in heykeline ne olacağına dair son kararı Almanya'da yaşayan eşi verecek / Fotoğraf: YouTube

 

"Düzgün Baba'nın makamına değil, yürüyerek üç saat mesafeye heykeli diktik"

Sinan Kırmızıçiçek bana gelerek kutsal mekan olduğu için itirazlar edenler olduğunu söyledi. Oysa biz heykeli Düzgün Baba'nın sırra karıştığı zirvedeki mağaraya yani makamına değil, cemevinin olduğu yere koymuştuk. Buradan sonra zirvenin olduğu yere üç saat yürümek gerekiyor. Kutsal mekandır olmaz denilen yere bizden sonra yol, su depoları ve tuvalet de yapıldı.

"Cemevi yönetiminden olduğunu söyleyenler balyozu alıp indirdiler"

Heykelin halen karanlığın sürdüğü sabaha karşı indirildiğini öne süren Samat, şu iddiada bulundu:

Ziyaretgahlarda bir çiçek dahi zorbalık adına koparılamaz. Böylesi bir anıtı indirebilmek için elinize balyoz, çekiç almanız gerekir. Cemevi yönetimi olduğunu söyleyen kişiler balyozu alp indirdiler. Biz Dersimliler evimize geleni baş tacı ederiz. Gelmiş cedde sığınmış, Dersim kökenli, 12 yaşında ölen bir şehidimizin isminin de olduğu heykelinin indirilmesi ailelerine ne hissettirir? Biraz vicdan olmalı. Dersimliler olarak bunu 50 yıl kimseye anlatamayız.

"DAD, siyasi nedenlerle karşı çıktı"

Samat, Kırmızıçiçek'in heykeli kaldırma kararının da kendisinden ziyade Demokratik Alevi Dernekleri'nin (DAD) baskısından kaynaklandığını, derneğin halen anlayamadığı bir siyasi gerekçeyle Hasret Gültekin heykeline karşı çıktığını öne sürdü.

Heykelin Düzgün Baba Dağı dışında bir yere kaldırılmasının o yer Aleviler açısından önemli bir yer dahi olsa sürgün anlamına geleceğini söyleyen Samat, bundan sonraki süreçle ilgili sözlerini şöyle tamamladı:

"Sürgünü kabul etmeyeceğiz. Eşi de beyan etti. Eski yerine gitmeyecekse ben heykeli bin parçaya böler Munzur suyuna bırakırım dedi. Çaremizi, adaleti kendi küllerimizde arayacağız, gerekirse Munzur suyuna bırakacağız"

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU