Kays Said, General Charles de Gaulle’nin izinde

Tunus’ta aylardır yaşanan krizin özü, Cumhurbaşkanı Kays Said, Başbakan el-Meşişi ve Meclis Başkanı Raşid Gannuşi’nin yetkileri konusundaki anlaşmazlıkta kendini gösteriyor

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz'da aldığı cesur kararlarla Tunus halkını ve uluslararası toplumu şaşırttı. Alınan kararlar kapsamında, parlamentonun çalışmaları donduruldu, milletvekillerinin dokunulmazlığı askıya alındı, başbakanın görevine son verildi, kendisi ülkenin başsavcısı olarak atandı ve yeni hükümeti kurmakla görevli yeni bir başbakan atanacağı bildirildi.

Said, Kartaca Sarayı'ndaki acil bir toplantının ardından anayasanın 80’inci maddesi uyarınca söz konusu önlemleri açıkladı. Kararların açıklanmasının ardından cumhurbaşkanı: "Tunus halkı bugün meşruiyetin gölgesinde devrimine devam ediyor. Kanunu herkese eşit olarak uygulamalıyım. Kimsenin kimseye ne malı ne de makamı ile bir üstünlüğü yoktur. Bütün insanlar kanun önünde eşittir. Şu anda söylediklerim kanun kapsamındadır. Sessiz kalıp neler olup bittiğini izleyemem" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Said’in bu kararları, ülkede kötüleşen yaşam ve siyasi koşulların yanı sıra hükümetin salgın krizini kötü bir şekilde yönetmesini protesto etmek amacıyla Tunus'ta patlak veren gösterilerden bir gün sonra geldi.

Kays Said'in aldığı bu kararların Tunus'ta meclis çevresinde toplanan vatandaşların talepleriyle uzlaştığı görülüyor. Eylemcilerin birkaç gün önce sosyal medyadan yaptığı bu çağrılar arasında, hükümetin istifa etmesi ve meclisin feshedilmesi vardı. Polis güçleri parlamento binasının girişlerinin çoğunu kapatsa da yüzlerce kişi meclisin feshedilmesini isteyen sloganlar atarak yakındaki sokaklara ulaşmayı başardılar. Eylemciler parlamentoda temsil edilen en büyük parti olan Nahda Hareketi karşıtı sloganlar da attılar.

Tunus’ta aylardır yaşanan krizin özü, Cumhurbaşkanı Kays Said, Başbakan el-Meşişi ve Meclis Başkanı Raşid Gannuşi’nin yetkileri konusundaki anlaşmazlıkta kendini gösteriyor. Öte taraftan Cumhurbaşkanı Said'in aldığı bu kararlar, muhaliflerinin bir kısmı tarafından anayasaya aykırı olarak değerlendirildi ve hatta bazıları daha da ileri yorumlarda bulundu. Nitekim, "İhvan-ı Müslimin" odaklı en-Nahda Hareketi, Cumhurbaşkanı Said'in son kararlarının anayasaya yönelik bir darbe olduğunu iddia etti!

Cumhurbaşkanı Said’in aldığı kararlarda anayasanın 80’inci maddesine dayanması ile General Charles de Gaulle’nin Ekim 1958'de Fransa'da Beşinci Cumhuriyet Anayasası’nın 16’ncı maddesine dayanması arasında bir irtibat var. Meseleyi açığa kavuşturmak için ilgili maddelerden şu alıntılara bir göz atalım.

Cumhurbaşkanı Kays Said’in referans aldığı anayasanın 80’inci maddesinde şu ifadeler yer alıyor:

 "Cumhurbaşkanı, milletin varlığını, ülke güvenliğini, bağımsızlığını tehdit eden ve devletin çarklarının normal işleyişini imkânsız kılan yakın bir tehlikenin varlığı durumunda, Başbakan ve Halk Temsilcileri Meclisi Başkanı ile görüştükten sonra bu istisnai durumun gerektirdiği tedbirleri alabilir. Otuz gün sonra sebeplerin ortadan kalkmasıyla birlikte bu tedbirlerin işleyişi sona erer."

Fransız Anayasası'nın 16'ncı maddesi ise şöyle diyor:

"Cumhuriyetin kurumları, milletin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü veya milletlerarası yükümlülüklerinin yerine getirilmesinin ağır ve yakın tehlike altında olması ve genel anayasal makamların normal işleyişini durdurması durumunda Cumhurbaşkanı, Başbakana, iki Meclis Başkanına ve Anayasa Konseyine resmi olarak danıştıktan sonra koşulların gerektirdiği önlemleri alır ve bunu millete yönelik bir hitapla bildirir. Parlamento zorunlu olarak toplanır ve Ulusal Meclis istisnai yetkiler kullanırken feshedilemez."

Dolayısıyla devletler olası risk ve krizlere maruz kaldıklarında, istisnai durumlarda öngörülen mevzuat bunları karşılamaya yetmemektedir. Çünkü devletin veya halkının yaşadığı krizleri diğerlerinden ayıran en temel özellik, birçok ülkedeki anayasal kanun koyucuların, Fransız Anayasası'nın 16’ncı maddesinde belirtilene benzer bir hükmü kabul etmiş olmasıdır. Fransa'daki anayasa hukukçularının ilgili maddeyle alakalı pozisyonları ve yorumları farklıdır. George Perdue, sadece bu maddeye başvurmanın anayasanın hükümlerinin geçici olarak askıya alınması anlamına geldiğini söylerken; diğer hukukçu Andre Horeau ise bu maddeye başvurmayı "kriz döneminde geçici diktatörlük uygulaması" olarak görmektedir. Diğer taraftan Profesör Pinto, bu maddeye başvurulması durumunda anayasanın geri kalan 92 maddesinin atıl bırakılmış olacağını ifade etmiştir.

Açıkça görüldüğü üzere anayasa hukukçularının bu maddenin uygulanmasına ilişkin görüşleri farklıdır. Şahsen bir hukukçu olarak, Cumhurbaşkanı Kays Said’in aldığı kararların Tunus'un mevcut koşullarının dayattığı kararlar olduğuna inanıyorum. Ayrıca Said’in anayasanın 80’inci maddesinin metninin ruhunu ihlal etmediği söylenebilir. Çünkü Tunus'un içinde bulunduğu şartlar, bu kararları gerektirmektedir.

Şu anda önemli olan atanacak başbakanın kişiliğini ve hükümetindeki üyeleri bilmektir. Bu üyelerin acil sağlık durumunun ele alınmasının yanı sıra Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların desteğini harekete geçirmek için bir yol haritası hazırlayacak ‘uzman teknokratlar’ olmaları düşünülüyor. Bunun yanı sıra kendisine cumhurbaşkanlığı seçimlerinde meclisin tüm üyeleri tarafından elde edilen toplam oy sayısından daha fazla oy veren halka güven verilmesi gerekiyor.

Seçim kampanyası döneminde televizyondaki tartışmaları takip eden biri, onun anayasa reformu yapma, siyasi sistemi başkanlık sistemine çevirme ve siyasi sistemi değiştirmek için halk oylamasına başvurma gibi fikirlerle ortaya çıktığını, partilerin üstünde bir adam olarak Gaullist bir üslup takındığını, milletin ve devletin uzun vadeli çıkarları yerine kendine anlık çıkarlarına odaklanmış siyasi mülahazalara prim vermeyecek bir tutum benimsediğini görür. Bu meseleyi bir dizi yazımda ele almıştım. Özellikle de 28 Temmuz 2020 tarihli ve "Tunus’un Charles de Gaulle’ünün Önündeki Zorluklar" başlıklı yazım, bu son noktalarla ilgilidir.

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU