Bal Kaymak çalıntı davası… Senarist Babaoğlu: Rapor 'yüzde 100 intihal' diyor; Yönetmen Tan: Karakterler annemin babamın isimleri

Yönetmen Onur Tan'ın çektiği Bal Kaymak filminin hikayesinin kendisine ait olduğu ve izinsiz kullanıldığı iddiasıyla senarist Bilal Babaoğlu tarafından açılan davada bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı. Her iki isim de raporun lehine olduğunu iddia ediyor

Senarist Bilal Babaoğlu (solda), Onur Tan'ın (sağda) yönetmenliğini yaptığı Bal Kaymak filminin hikayesinin kendisine ait olduğu ve izinsiz kullanıldığı iddiasıyla dava açmıştı / Görsel: Twitter

İntihal iddiaları sinema sektöründe ve sanat dünyasında sık sık karşılaşılan bir durum.

2018 yılında gösterime giren yönetmenliğini ve senaristliğini Onur Tan'ın yaptığı Bal Kaymak filmi de bu iddialardan dolayı mahkemelik olmuştu.

Senarist Bilal Babaoğlu, yönetmen Onur Tan'ın oğlu Ömer Tan'ı da oynattığı filmin hikayesinin kendisine ait olduğu ve izinsiz kullanıldığı iddiasıyla 2018 yılında Tan aleyhine maddi, manevi tazminat davası açmıştı.

Mahkeme, Tan tarafından çekilen filmin hikayesi ile Babaoğlu'nun kullanıldığını iddia ettiği hikayenin incelenmesi için bilirkişiye gönderilmesi kararını almıştı.

rapor.jpg
Bilirkişi raporunun sonuç bölümünde Babaoğlu'nun hikayesi ile Bal Kaymak filminin aynı olduğu iddia edildi 

 

Bilirkişi raporuna göre Babaoğlu'nun sunduğu hikaye ile Bal Kaymak filmi birebir aynı

Fikir ve Sanat Eserleri (FSEK) uzmanı, Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Engin Erdil, senarist Behice Özden ve televizyon, sinema uzmanı Sinan Binay tarafından hazırlanan bilirkişi raporu geçen günlerde davanın görüldüğü İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne ulaştı.

Kimi medya kuruluşlarında da haber olan raporda Babaoğlu'nun mahkemeye sunduğu hikayesiyle Bal Kaymak filminin hikayesine yer verilerek aralarındaki benzerliklerin ve farklılıkların detaylıca incelendiği görüldü.

Raporun sonuç bölümünde yer alan 3. maddede, "Davacının sunmuş olduğu delillerle davalı tarafın çekmiş olduğu Bal Kaymak filminin birebir aynı" ibaresine yer verildi.

balkaymakfilmi.jpg
Bal Kaymak filminde kamuoyunda tanınan oyuncular da rol aldı / Fotoğraf: AA

 

Tan'ın avukatı itiraz etti, ek rapor istendi

Raporda, Bilal Babaoğlu'nun eser sahibi olduğunu ispatlaması ve mahkemece hak ihlali kanaatine varılması durumunda, hikaye sahibinin telif bedeli talebinde bulunabileceği de kaydedildi.

Bilirkişi raporu, Babaoğlu'nun avukatı tarafından kabul edilirken, Tan'ın avukatı, "Eserin hem anonim olduğundan bahsedilmiş hem de özgün bir eser olduğu belirtilmiştir. Bu durumda intihal iddiasının varlığı kabul edilemez" diyerek itiraz etti ve yeni bir inceleme istedi.

Bu talebin de etkisiyle mahkeme dosyayı bilirkişi heyetine göndererek ek bir rapor istedi. Bu raporun da beklenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe ertelendi.

Sözkonusu davayla olarak Independent Türkçe her iki isme de ulaştı.

bilalbabaoğlu.jpg
Bilal Babaoğlu / Fotoğraf: Twitter

 

Babaoğlu: Rapor 'yüzde 100 intihal' diyor

Babaoğlu, bilirkişi raporunun yüzde 100 intihal dediğini ifade etti. 

Bilirkişi raporundaki tespitlerin kendileri için kıymetli olduğunu belirten Babaoğlu, "Bizim eserimiz Heidi’nin uyarlaması bir şey. Karşı tarafın savunması şunun üzerine. 'Bunun sahibi mi olur? Bu genel bir şey' diyor. Genel olarak bizim sektörde bu tür davalar için böyle düşünülüyor. Oysa böyle değil. Bilirkişi raporunda da göreceksiniz. Hikayesi anonim olmakla birlikte yazarın yani benim özgün bir yaklaşım getirdiğimi söylüyor. Eğer onların dediği gibi olsaydı ve genel hikayede eserin sahibi olmaz olsaydı Shakespeare ve Binbir Gece Masalları'ndan beri hiç kimse yeni bir eser yazamıyor olurdu" diye konuştu. 

"Dava sonucu emsal olacak"

Açılan davanın sonucunun emsal olacağını iddia eden Babaoğlu, "Bütün intihaller hep bu fikre dayanarak yapılıyor. Deniyor ki bu genel hikayedir Ahmet de Mehmet de yazar. Ama öyle değil. Genel hikayeden uyarlansa bile içinde özgün yönleri olan bir eser" dedi.

Babaoğlu, Tan'ın bugüne kadar Kurtlar Vadisi gibi önemli dizileri çekmesine karşın intihal yaparak sinema filmi çektiğini ileri sürerek, "Filmde oğlunu da başrol oynatması çarpıcı bir şey. O açıdan emsal bir dava. Sektöre de örnek olacaktır. İnsanların çekinmeleri lazım. Film için çok ciddi paralar harcanmasına karşın senariste para ödemekten kaçınmak gibi bir fakirliğe düşmeleri de çarpıcı" ifadelerini kullandı. 

hikayeler.jpg
Raporda Babaoğlu'nun (davacı) ile Bal Kaymak filminin (davalı) hikayeleri detaylıca incelenip, aradaki benzerlikler ve farklılıklar incelendi

 

"Para için davayı açmadım"

Karşı tarafın kendisine davayı para için açtığı ithamında bulunduğunu aktaran Babaoğlu, böyle bir amacının olmadığını, bunun da ayrıca bir manevi tazminat konusu olduğunu söyleyerek, bilirkişi raporunun iddialarını desteklediğini savundu.

Babaoğlu, ayrıca mahkemenin karşı tarafın bilirkişi raporuna itirazını ret ettiğini de anımsatarak, "Üç yıldan beri 2004 yılında yazılmış kendilerine ait bir senaryonun olduğu harddiski sunacaklarını söylüyorlar. Bu harddisk üç yıldır gelmedi. Mahkemede son olarak bu hardiski getirmeleri için iki hafta süre verdi. Gelmesi halinde bilirkişi onu inceleyecek. Bundan dolayı mahkeme 30 Eylül'de karar vermek üzere dosyayı yeniden bilirkişiye gönderdi" diyerek sözlerini tamamladı.

onur tan1.jpg
Onur Tan / Fotoğraf: Twitter

 

"Karakterler annemin babamın isimleri" 

Babaoğlu'nun iddialarını ve davadaki son süreci Onur Tan’a da sorduk.

Tan, davalık olduğu kişiyi hiç tanımadığını, hayatı boyunca hiç görmediğini söyledi.

"Yaptığım film Heidi'nin bir kopyası" diyen Tan, "70 yıl geçtikten sonra eser anonim oluyor. Filmdeki karakterler de annemin, babamın isimleri. Bu arkadaş kendi kendine bir dava açtı. Dava da kendine kendine gidiyor. Bilirkişi raporunun okunması davanın sonuçlandığı anlamına gelmez. Konuyu haber yaptırıp kendisini meşhur etmeye çalışıyor. Dava sonuçlanmadı. Sonuçlanınca yüzde 99 bizim lehimize sonuçlanacak" şeklinde konuştu. 

"Bir film yapıyorsun bir milyon kişi sahiplenmeye çalışıyor"

Bilirkişi raporunun intihal demediğini iddia eden Tan, sözlerini şöyle tamamladı:

Benzerlikler vardır ama anonimdir diye belirtti. Bilirkişi raporu da bizim lehimize. Dünyanın en normal hikayesi dede ve küçük torunun hikayesi Heidi'nin hikayesi zaten. Bu arkadaş benzerlikler vardır ifadesini kendine çevirip kullanıyor. Hayatım boyunca görmediğim biri. Türk adalet sisteminin neden bu davayı açtığını bilmek de zor. Hepimizin başına geliyor sonuçta. Bir film yapıyorsun bir milyon kişi filmi sahiplenmeye çalışıyor.

.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU