Soma davası: Mahkeme 16 Haziran'da kararını açıklayacak

Şu anda cezaevinde bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, hayatını kaybeden madencilerin yakınlarının avukatı olarak duruşmaya SEGBİS'le bağlanmayı talep etti. Talep reddedildi

Hayatını kaybeden madencilerin yakınları, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarından desteğe gelenler, Akhisar Garı'ndan duruşma salonuna kadar yürüyüş yaptı / Fotoğraf: Independent Türkçe

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te maden ocağında yaşanan faciada 301 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın duruşması üçüncü bugün Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Madenci yakınlarının beyanlarını, sanık avukatlarının ve sanık Can Gürkan'ın savunmasını alan mahkeme, 16 Haziran'da kararını açıklayacağını duyurdu.

Madenin sahibi Soma Holding Patronu Can Gürkan, Işıklar İşletme Müdürü Haluk Evinç, Türkiye Kömür İşletmeleri Baş Kontrolörleri Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt hakkındaki Yargıtay'ın tartışmalı bozma kararının ardından görülen üçüncü duruşmada, karar çıkması bekleniyordu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Duruşma öncesinde Akhisar Tren Garı önünde toplanan hayatını kaybeden madenci yakınları, avukatlar, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları, duruşmanın görüleceği salona kadar yoğun yağmur altında yürüyüş yaptı ve adalet taleplerini dile getirdi.

Kozağaçlı'dan SEGBİS'le bağlanma talebi

Duruşma, madenci yakınlarının avukatlarından Selçuk Kozağaçlı'nın cezaevinden gönderdiği taleple başladı.

2017 yılının kasım ayından bu yana tutuklu olan Kozağaçlı, hakkında henüz bir hüküm olmadığını ve avukatlık yapmasının önünde bir engel olmadığını belirterek, Ses ve Görüntü Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılmak istedi.

Mahkeme heyeti, Kozağaçlı'nın talebini, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 180. ve 194. maddelerini gerekçe göstererek reddetti.

Sanık Can Gürkan SEGBİS'le katılıyor

Ret kararı üzerine madenci yakınlarının diğer avukatları, sanık Can Gürkan'ın 'yüz yüzelik ilkesi' gereğince duruşma salonunda olması gerektiğini ancak SEGBİS'le bağlanma talebinin kabul edildiğini ifade ettiler. Can Gürkan'ın avukatının da SEGBİS'le duruşmaya katıldığını söyleyen avukatlar, Kozağaçlı'nın talebinin de kabul edilmesi gerektiğini ifade belirttiler. Mahkeme heyeti, bu talebi tekrar görüşerek, yine CMK'nın 180. ve 194. maddelerini gerekçe gösterdi. Heyet ayrıca, Adalet Bakanlığı'nın bu konuyla ilgili genelgesi olduğunu belirtti.

Kozağaçlı'nın talebinin reddinin ardından, duruşma madenci yakınlarının avukatlarının esas hakkındaki beyanlarıyla devam etti.

Can Gürkan: Beni bir kez benden dinleyin

Madenci yakınlarının avukatlarının ve madenci yakınlarının beyanlarından sonra, madenin patronu Can Gürkan'a son sözü soruldu.

Gürkan "Bir Can Gürkan yaratıldı. Ama o yaratılan kişi ben değilim" dedi. Bu söz üzerine madenci yakınları tepki gösterdi. Gürkan, tepkiler üzerine madenci yakınlarına seslenerek "Beni 7 yıllık süreçte bir kez  benden dinleyin. Ben cezaevine girdiğimde nefeslik nedir bilmiyordum" dedi. Madenin patronu Gürkan ayrıca, "Ben kimim ki teknik konularda onay vereyim. İyi niyetle attığım her adım karşıma çıktı." diye konuştu.

Can Gürkan'ın avukatı: Hak ihlali yapıldı

Can Gürkan'ın avukatı Abdurrahman Gök ise, müvekkilini savunurken, "Bu dosyadaki hak ihlalleri başka bir dosyada yapılmadı" iddiasında bulundu.

Ne olmuştu?

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020'de, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği, istinafın da onadığı kararı bozmuştu. 12. Ceza Dairesi, sanıkların 'bilinçli taksirle öldürme' suçundan değil, 301 kez olası kastla öldürme ve 162 kez yaralama suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtmişti.

Bu karar, başta facianın yaşandığı Eynez ocağının sahibi Can Gürkan olmak üzere, sanıkların binlerce yıl hapis cezasıyla cezalandırılması demekti.

Yargıtay'ın 30 Eylül 2020'deki bozma kararından sonra duruşma günü beklenirken süreç ağır işledi.

Bu sırada Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin üyeleri değişti. Üye değişikliğinden hemen sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Ocak'ta 12. Ceza Dairesi'nin 30 Eylül 2020 tarihli kararına itiraz etti.

İtirazın ardından, 12. Ceza Dairesi'nin yeni üyeleri 10 gün içinde yaklaşık 6 bin sayfalık dosyayı inceledi ve itirazı haklı bularak sanıkların olası kastla öldürme suçundan değil, bilinçli taksirle öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti.

12. Ceza Dairesi'nin 30 Eylül 2020'deki ilk kararından sonra duruşma günü vermek için 3 aydan fazla bir süre bekleyen Akhisar Ceza Mahkemesi, yeni karardan hemen sonra duruşma günü verdi.

Yeni karara göre, sanıklar en fazla 22 yıl hapis cezasıyla cezalandırılabilecek.

Yargıtay'ın ikinci bozma kararının ardından davanın ikinci duruşması, 24 Mayıs'ta görülmüş, dava 14 Haziran'a ertelenmişti. 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU