Beyaz ırkçılar IŞİD'den daha mı tehlikeli?

Irkçılık ideolojisinin tersine hala çok sayıda fanatiği ve sempatizanı çeken aşırılık yanlısı dini ideoloji ayakta

Fotoğraf: AP

Geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Joe Biden, 100 yıl önce onlarca siyahi insanın öldürüldüğü, evlerinin ve mülklerinin yakıldığı Tulsa Katliamı hakkında bir konuşma yaptı. Biden’ın trajik olayla ilgili acı hatıralara ve bundan çıkarılacak önemli derslere ilişkin ifadelerinin arasında tartışmalara yol açan bir sözü öne çıktı. Biden beyaz ırkçılık tehlikesinin El-Kaide ve IŞİD tehlikesinden çok daha büyük olduğunu söyledi!

Peki, Başkan Biden'ın bu sözleri doğru mu? Ancak ondan da önce, neden şimdi böyle bir şey söyledi?

En yakın makul cevap; siyasi nedenlerin tartışmalara yol açan cümlesinin gerçek nedenleri olduğu. Yaptığı bu şey, iyi bilinen ve kabul edilen seçimsel siyasi bir oyun. Liderler, gündemlerine hizmet eden tehlikeleri abartır ve insanları etrafında toplanmaya iter. Biden da bunu ustaca yaptı.

Beyaz ırkçıların oluşturduğu tehdidi, IŞİD’in tüm vahşetinden ve kafa kesme, Yezidi kadınlara tecavüz etme ve esirleri yakma gibi unutulmaz barbar sahnelerini geçecek bir dereceye çıkarmak Başkan Biden'ın yararına olur. Zira bu durumda, birden fazla cephede kazançlı çıkacak olan Biden hem partisini memnun etmiş hem de destekçilerinin Trump’ın 6 Ocak’ta ABD Kongre binasına baskın yapan öfkeli ırkçıların omuzlarında taşınarak tekrar Beyaz Saray’a dönmesine ilişkin endişelerinden faydalanıp seçmen tabakasını sıkılaştırmış oluyor. Ayrıca ırkçılık konusuna yeniden vurgu yapmış ve aslında sahadaki bir gerçekten çok daha fazlasını yansıtan bir ifade olan ‘kurumsal ırkçılığa’ öfkeli olan kişilerin duygularını da harekete geçirmiş oluyor.

Peki söylediği doğru mu? Buna kesin bir cevap vermek zor. Bu konuda yorum yapanlardan birisi, eğer bu doğruysa neden ülke içindeki bu beyaz terörist grupların gözaltına alındığı baskınları göremediklerini sordu. Aslında, Biden’ın konuşmasının başka yansımaları ve daha geniş bir düzeyde, hatlarını şu anda görmeye başladığımız başka sebepleri var. Irkçılık, tüm şekilleri ile tiksinti uyandıran bir konu. İnsan vicdanı geçmişte iğrenç bir uygulama olduğu için ırkçılığı şu anda kabul etmiyor. Onlarca yıldır Almanya'daki Nazizm’e veya İtalya'daki Faşizme benzer geniş çaplı ırkçı gruplar oluşturulduğunu görmedik. En gelişmiş ülkelerde bile başka ırkları aşağılayarak ve küçümseyerek yaşayan ırkçı bireyler var. Ancak ırkçılık ideolojisi mağlup oldu ve çok sayıda insanı kendisine katılmaya ikna edemedi. Irkçı cepheleri görebiliriz ancak silahlı ırkçı örgütleri görmek imkansız!

Irkçılık ideolojisinin tersine hala çok sayıda fanatiği ve sempatizanı çeken aşırılık yanlısı dini ideoloji ayakta. Aşırılık yanlısı dini örgütler peş peşe yenilmelerine rağmen, daha fazla kişiyle geri dönebiliyorlar. Bu nedenle son yıllardaki en acımasız örgütler El-Kaide, IŞİD, El-Nusra Cephesi, Hizbullah, Asaib Ehli'l Hak vb. köktendinci örgütlerdir. Terörizmi ortadan kaldırmanın tek yolu aşırılık yanlısı dini ideolojiyi ortadan kaldırmak. Irkçılık fikri ve ahlaki olarak yenildiği için Hitler'den sonra ırkçı bir lider görmedik ancak Usame bin Ladin'den sonra Nasrallah, El-Bağdadi, El-Cevlani, Kevserani, Süleymani ve şiddet yanlısı liderlerden oluşan uzun bir liste gördük.

Öyleyse şimdi şöyle soruyorum: Biden'ın konuşmasının başka iç etkenleri ve daha büyük yankıları var mı? Muhtemelen. Çünkü ABD içindeki İslami toplulukların söylemi, temel olarak şiddet yanlısı örgütlerin düşünceleri ile kesişen siyasal İslam söylemini büyük ölçüde destekliyor. Bu topluluklar, mevcut siyasi kısıtlamaların ve demokratik bir sürecin olmayışının bir sonucu olduğunu iddia ederek bu aşırılık yanlısı söyleme yönelik eleştirilerin şiddetini azaltıyorlar. Aşırılık yanlısı gruplara savaş açan ılımlı Arap ülkelerine karşı sert düşmanca bir söylem ve aşırılık yanlılarını ve terör örgütlerini destekleyen ülkeler için bir propaganda söylemi benimsemeye başlayan bu aşırılık yanlısı toplulukların gücünü artırdığını ve bazı liderlerini Kongre’nin içerisine ulaştırmayı başardığını gördük. Bu nedenle örneğin kapalı ve tutucu bir söylem benimsemelerine ve milislerin sonuncusu Marib’e olmak üzere korkunç eylemler yapmasına rağmen Husi liderlerine bazen yumuşak sivil dokunuşlar yapıldığına şahit oluyoruz. Bunu yapanlar, bu kanlı grupların kurbanlarının çoğunu Müslümanlar oluştursa da kartları karıştırmak amacıyla aşırılık yanlılarının tehdidin boyutunu azaltmak ve pusulayı diğer taraflara (beyaz ırkçılar ve diğerleri) döndürmek için bu tür ifadeleri kullanıyorlar.

Biden’ın bu konuşması içeriden yönlendirilmiş olsa bile, etkileri bugünlerde yabancı askerlerin Afganistan'dan çekilmesini kutlayan aşırılık yanlılarının moralini yükseltecek. Dün peş peşe gelen haberlerde bu geri çekilmenin yanlış mesajlar verdiğini gördük. En son okullar bombayla patlatıldı ve yardım etmek için yola çıkan görevliler soğukkanlı bir şekilde öldürülüp kanlarında yüzmeye bırakıldılar.

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

DAHA FAZLA HABER OKU