Ödül kavgasında yeni perde: Necip Fazıl'ın ailesi 2 yıldır Erdoğan'la görüşmeyi bekliyormuş

Star gazetesi tarafından 2014 yılından beri verilen Necip Fazıl Ödülleri’nden biri Kısakürek’e “faşist” eleştirisinde bulunan Rasim Özdenören’e verilmişti. Ödül töreni mahkemelik oldu. Şairin ailesinin 2 yıldır Erdoğan'dan randevu beklediği ortaya çıktı

Star Gazetesi ile Necip Fazıl Kısakürek'in ailesi arasındaki "Necip Fazıl Ödülleri" kavgasında yeni ayrıntılar ortaya çıktı. 2015'te , ünlü şaire "faşist" diyen Rasim Özdenören'e ödül verilmesinden bu yana devam eden ve mahkeme salonlarına taşınan kavgayla ilgili Necip Fazıl'ın ailesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan randevu istediği ancak bu talebe bir yanıt gelmediği öğrenildi

Mütevelli heyetinde Necip Fazıl Kısakürek’in oğlu Mehmed Kısakürek, torunları Şeyma Kısakürek Sönmezocak, Ahmet Fazıl Kısakürek ile oğlunun yeğeni Emrah Kısakürek’in bulunduğu Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı, Necip Fazıl ödülleriyle ilgili Star Gazetesi'ne çok sert tepki göstermişti.

Vakıf, gazete tarafından düzenlenen “Necip Fazıl Ödülleri”nin, şairin “fikir, estetik dünyasına yabancı” ve “manevi mirasını hiçe sayan, tahrif ve tahkir edici bir üslupla yürütüldüğünü” ileri sürdü.

 


Bu tepkinin ardından vakıftan ikinci bir açıklama daha yapıldı. İkinci açıklamada tepkinin dozu biraz daha sertti. “Star Gazetesi ‘Necip Fazıl’a Saygısızlık Ödülleri’nde niçin ısrar ediyor?” başlıklı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Star Gazetesi, Üstad’ın ruhaniyetine, dava ve ahlâkına karşı edep hissinden yoksun bir biçimde 4 yıl önce ihdas ettiği “Necip Fazıl Ödülleri” icraatlarıyla, bütün tepkilere rağmen, 5. yılda da gayr-i müeddep ısrarını sürdürüyor. Necip Fazıl’ın ismine lâyık jüri ve eserlerin nasıl bir muhteva, fikir, estetik ve kıymet taşıması gerektiğinin tafsilatına girmeden söyleyelim ki; jüri ve verdikleri ödül sahipleri (bazı istisnalarıyla birlikte) Üstad’ın davasını bırakın sürdürmeyi, O’nu tanımanın cümle kapısından bile girememiş pazar bezirgânlığını aşamamış kalemşörler…

İktidarın Pravda’sı olma imtiyazıyla tekebbürünü sürdüren mahut gazete, devletlûların himayesinde, niyeti şüpheli lejyonerliğini “Necip Fazıl Ödülleri” konusunda da yalın kılıç sürdürüyor. Hayatının hiçbir döneminde Üstad’ın davasıyla alakası olmamış ödül sahipleri, gazetenin mikrofonlarına (mecburen) O’nun “ne büyük bir şair, dava adamı olduğunu, hayatlarının Necip Fazıl’ı okumakla geçtiği” nakaratını tekrarlıyor. Öyle ya, pazardan pay alanların mukabelesi böyle olmalı…
Bu sene de utanmadan, sıkılmadan 2018 Necip Fazıl Ödülleri’ni gazetesinde “ÜSTADA SAYGI GECESİ”, “ÇİLESİZ DAVA OLMAZ” manşetiyle vermekten imtina etmiyor, çekinmiyor, en küçük bir utanma hissi duymuyor. Bugüne kadar bazıları devletlû emirle bazıları da ahbap çavuş ilişkisiyle oluşturdukları üniformal Jüriden ödül verilenlere kadar hiçbiri Üstad’ın fikir ve dava ahlâkını benimsemeyen, tam aksine O’nu reddeden, O’nu Faşist diye niteleyen, O’na mesafeli olan zevat olması, adeta Üstad’ın fikrî-manevî mirasını aşağılamaya kastetmiş bir ödül kumpanyası ile karşı karşıya olduğumuzu ihsas ediyor.

Tek gayeleri, Üstad Necip Fazıl’ın ismini kullanarak, Cumhurbaşkanı’nın nazarlarına muhatap olmak olan Jüri ve ödül verilenlerin hali, bayramlarda zoraki resmî geçit törenlerini andırıyor. Cumhurbaşkanı törene katılmasa hiçbir mana ve kıymet ifade etmeyecek olan ödüller, ne tuhaftır ki, bunca eleştiriye rağmen Cumhurbaşkanı tarafından her yıl tebcil ediliyor (!) Aşikâr ki, ödül töreni de bu geçit resmi için icad edilmiş. Cumhurbaşkanının ödül gecesine katılımlarıyla bir anda salon büyülenmiş gibi kendisine kilitleniyor ve ödüllerin niçin verildiğinin cevabı ortaya çıkmış oluyor.”


Ödüller mahkemelik oldu

Vakıftan Star gazetesine gönderilen ihtarnameden bir sonuç alınamayınca hukuki süreç başlatıldı. Mahkeme önce vakfın talebini haklı bularak ihtiyati tedbir kararı aldı ancak bir süre sonra mahkeme kendi kararını kendi bozarak kararı kaldırdı.
Mahkemenin kendi kararını kaldırmasının ardından vakıftan bir açıklama daha yapıldı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Avukatlarımızın, gazete avukatlarına “Patronlarınız müvekkillerimizle görüşmeyi tercih etselerdi bir yol bulunabilirdi” şeklindeki iyi niyetli ifadelerine, “Patronumuz Ankara’da ve en tepede, nasıl gelsin?” cevabı son derece dikkate şâyan olup karşımızdaki istirmarcı zihniyetin en açık göstergesidir. Necip Fazıl’ın fikir bütününün ve eserlerinin asliyetlerini korumakla yükümlü ve onları bu şekilde gelecek nesillere taşımakla mükellef Yayınevi, Vakfı ve ailesi olarak, rızaya aykırı biçimde “Necip Fazıl” ismini kullanarak ödül programı tertiplenmesini kabul etmediğimizi ve şiddetle reddettiğimizi bütün gönüldaşlarımızın bilmesini istiyoruz. Şahsî gayelerini ve siyasi menfaatlerini tahkim etmek için dillerine doladıkları “Necip Fazıl” isminin, 75 senedir aziz tuttuğu hakikat davasının, ilk önce kendine musallat süfli benlikleri ortadan kaldıracağından hiçbir şüphemiz yoktur.”


Kısakürek’e “faşist” diyen yazar “Necip Fazıl Ödülü” aldı

2015 yılına bu ödüllerden birini alan yazar Rasim Özdenören, Necip Fazıl’ın İdeolocya Örgüsü kitabı için, “faşist bir manifesto” ifadesini kullanmıştı. Özdenören’e Necip Fazıl Ödülü verilmesi Kısakürek’in ailesi tarafından tepkiyle karşılanmıştı. 

Cumhurbaşkanlığı randevu talebine cevap vermedi

Kısakürek ailesinin 2016 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu istediği ancak bu talebe bir cevap gelmediği öğrenildi.
 

DAHA FAZLA HABER OKU