Cumhurbaşkanı'nın saldırıya uğrayan muhalefet liderine "Bu daha iyi günleriniz; daha neler olacak neler" demesi ne demektir?

Ülkede zaten var olan cepheleşme, düşmanlaşma yangınının üzerine benzin dökmek demektir.

Ülkede iç çatışma ortamına davetiye çıkartmak demektir.

Cumhurbaşkanı, dış güçlerin iç çatışma ortamı oluşturmak için var güçleriyle çalıştıklarını da söylüyor.

Ama muhalefet liderine yönelttiği ağır tehditle, iç çatışma ortamı oluşturmak için var güçleriyle çalıştıklarını söylediği dış güçlere bilmeyerek de olsa hizmet ediyor.

Cumhurbaşkanı ve onun iktidar ortakları bilmelidirler ki, onları iktidardan indirecek olan CHP, İYİ Parti gibi muhalefet partileri değildir. 

Onları iktidardan indirecek olan ülkede giderek büyüyen İşsizlik Partisi'dir!

Onları iktidardan indirecek olan ülkede giderek büyüyen Pahalılık Partisi'dir!

Onları iktidardan indirecek olan ülkede giderek büyüyen Yoksulluk Partisi'dir!

Onları iktidardan indirecek olan ülkede giderek büyüyen Çaresizlik Partisi'dir!

Onları iktidardan indirecek olan yolsuzluğun yol haline gelmesidir!

Onları iktidardan indirecek olan liyakatsizliğin devlet kadrolarını ele geçirmesidir!

Onları iktidardan indirecek olan kul hakkı yemenin en makbul yemek haline dönüşmesidir!

Onları iktidardan indirecek olan şatafatı, saltanatı, israfı yaşam tarzı haline getirmeleridir.

İşte bunlar Cumhurbaşkanı'nın ve iktidar ortaklarının asıl rakipleridir.

Cumhurbaşkanı bu gerçeği bir an önce görmelidir.

Cumhurbaşkanı muhalefet liderine "Bu daha iyi günleriniz; daha neler olacak neler" diyecek kadar gazaba gelmemelidir.

Cumhurbaşkanı kendine gelmelidir.

Çünkü "Bunlar daha iyi günleriniz; daha neler olacak neler" diyerek muhalefeti tehdit etmek, muhalefeti destekleyen milletin yüzde 50'sini kendine düşman etmenin de ötesinde iç çatışmayı davet etmek demektir.

İç çatışmayı davet etmek ise zaten hasta olan ülke ekonomisini komalık etmek demektir.

Elbette bu durumdaki bir ülkeye bırakın yabancı yatırımcıyı, yerli yatırımcı bile yatırım yapmak istemeyecektir.

Bu da ülkede işsizliği, yoksulluğu, çaresizliği büsbütün büyütecektir.

İktidara karşı işsizliğin, yoksulluğun, çaresizliğin oluşturduğu tepkileri zirveleştirecektir.

Bu da iktidarın kendi kafasına kurşun sıkması değil midir?

Dinle Cumhurbaşkanı; bak sana Türkiye ekonomisi hasta yatağından sesleniyor.

Ve "Bu daha iyi günler; bu gidişle daha neler olacak neler" diyor!  

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.