Mısır, Suudi Arabistan ve İsrail'le ilişkiler konuşulurken Mescid-i Aksa'ya saldırı öne çıktı…Arık: Dostların çoğalması bölgedeki koşullara bağlı

Türkiye, başlattığı diplomatik temaslarla bölgesindeki sorunları çözmeye çalışıyor. Mısır ve Suudi Arabistan ile görüşüldü, İsrail ile temas kuruldu. Ancak, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya saldırısı yine gerginliğe yol açtı

Ortadoğu coğrafyasındaki sorunlar bitmek bilmiyor. Türkiye'nin bölgedeki ülkelerle yaşadığı sorunlar da yıllardır gündemden düşmüyor. 

Ankara, komşuları başta olmak üzere sıkıntı yaşadığı ülkelerle iyi ilişkiler kurmak için adımlar atmaya başladı. 

7 yıldır Mısır ile süren gergin ilişkiler yüz yüze konuşulacak hale geldi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile Mısır Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Kahire'de bir araya gelip sorunlarını masaya yatırdı.

Hemen arkasından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suudi Arabistan'a gitti. 

Mısır, Suudi Arabistan derken İsrail ve hatta Suriye ile temas kurulması konuşulur hale geldi.

İsrail ile görüşmelerin bir süredir devam ettiğine ilişkin bazı örnekler de yaşandı. 

E0oXS91XEAEjdUu.jpeg
İsrail'in maslahatgüzarı, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam'ı ziyaret etti / Fotoğraf: Twitter


Maslahatgüzar, bakan yardımcısını ziyaret etti

İsrail'in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Irit Lillian, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam'ı ziyaret etti. 

Sosyal medyada paylaşılan mesajda, "Maslahatgüzar Irit Lillian, Serdar Çam'a nezaket ziyaretinde bulundu. Görüşmede, iki ülke arasında turizm, kültür, sanat ve kalkınma işbirliği alanlarında ortak faaliyetlerin artırılmasına dönük işbirliği imkanları ele alındı" ifadelerine yer verildi. 

Türkiye'de bu ziyaret gerçekleşirken İsrail'de ise bir bakan Türk yetkililerinin de arasında bulunduğu bir heyete iftar verdi. 

E0y_5nrXEAgjifk.jpeg
İsrailli Bakan Gabi Ashkenazi, Türk yetkililerin de aralarında bulunduğu heyete iftar verdi / Fotoğraf: Twitter


İsrailli bakan iftar verdi

Mavi Marmara saldırısının baş sorumlusu olarak gösterilen, Türk vatandaşlarını katlettiği için yargılanırken İsrail ile varılan anlaşma sonucu TBMM'den çıkarılan kanunla affedilen İsrailli Bakan Gabi Ashkenazi'nin verdiği iftara Türkiye'den bazı kişiler katıldı. 

Sadece bunlar değil. İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye'den Ankara'dan Tel Aviv yönetimine üst düzey bir davet gittiği gündeme gelmişti. 

İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, 18-20 Haziran'da düzenlenecek "Birinci Antalya Diplomasi Forumu"na davet edildi. Steinitz'in daveti kabul etmesi durumunda İsrail'den Türkiye'ye yıllar sonra bakan düzeyinde bir ziyaret gerçekleşmiş olacaktı. 

Bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 25 Aralık 2020'de "İsrail ile istihbari noktada münasebetlerimiz zaten kesilmiş değil, devam ediyor. Burada en tepe noktadaki kişilerle bazı sıkıntılar yaşıyoruz" demişti. 

bcdd5a47-e9f8-4031-b0c4-d5f30d6d3798.jpg
İsrail güvenlik güçlere Mescid-i Aksa'da ibadet edenlere sert müdahalede bulundu / Fotoğraf: AA


"İsrail polisi Mescid-i Aksa'ya saldırdı" 

Türkiye, gerek devletin tepesinden verilen mesajlarla gerekse kurumlar arasında gerçekleşen temaslarla sorunları çözüp, ilişkileri düzeltmeye çalışırken bölgede her seferinde farklı gelişmeler meydana geldi. 

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerde gerginliğeneden olan son hadise ise İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya yönelik girişimleri oldu.

Cuma günü gerçekleşen ve yüzlerce insanın yaralandığı olaylarda İsrail, sert tutumunu sürdürürken Türkiye'de hem iktidar hem de muhalefet olup bitenlere seyirci kalmadı. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grubu bulunan partiler, yayımladıkları bildiriyle "işgal girişimini kınarken" tam kapanma uygulamasına aldırmayan binlerce kişi ise İsrail'i protesto etti. 

Böylelikle Türkiye'den yine İsrail karşıtı sesler yükseldi. Tüm kesimlerin sert eleştirdiği İsrail ile ilişkilerin yeniden gerginleşmesine yol açacak tutum ve davranışların sergilenmesinde birinci derecede Tel Aviv yönetimi eleştiriliyor. 

E050YTDXIAMvIBm.jpeg
Filistinliler, sert müdahaleye karşı direniş başlattı / Fotoğraf: AA


"Düşmanların azalması bölgedeki koşullara bağlı" 

Peki, Türkiye'nin bölgesinde "düşmanlarını azaltıp, dostları artırması" neden sağlanamıyor? Bu Türkiye'nin politikalarından mı yoksa bölgedeki olağanüstü koşullardan mı kaynaklanıyor? 

"Kaynayan kazan" olarak adlandırılan Ortadoğu'daki devletlerin karşı karşıya kaldıkları hem iç hem de dış problemler var. Birbiri içine girmiş ve yıllardır devam eden sorunlar çözülmediği gibi yenilerini de tetikliyor. 

Bundan ise genellikle her ülke başkasını suçluyor. Örneğin İsrail, Filistin meselesinde Türkiye'yi suçlayabiliyor. 

Benzer durumlar, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Suriye, Mısır ve Irak ile ilişkilerde de gündeme getiriliyor.

d19aa38e-c3ff-45f0-9d49-6f8a274874ed.jpg
Polisin orantısız güç kullanması nedeniyle yüzlerce kişi yaralandı / Fotoğraf: AA


"Türkiye sorunları çözüp iyi ilişkiler kurmak istiyor"

Emekli Büyükelçi Umut Arık, Türkiye'nin bölgedeki ülkelerle ilişkilerinin bozulmasının nereden kaynaklandığına bakılması gerektiğini söyledi. 

Arık, Doğu Akdeniz, Ege, Suriye ve Irak gibi alanlarda meydana gelen sorunların bizatihi Türkiye'nin herhangi bir çekişmesinden dolayı bu sorunların büyümesine yol açmadığını belirtti. 

Türkiye'nin bölgedeki egemen bir devlet olarak kendi çıkarlarını korumak için mücadele ederken başka ülkelerin ilişkileri bozacak adımlar attığını vurgulayan Arık, "Türkiye yapılan tecavüzkar girişimlere karşı durduğunda, bu durum bazı hasımları tarafından uluslararası alanda istismar konusu olarak kullanılıyor" dedi. 

Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin girişimlerine destek veren Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri'nin de sorunları kaşımaya çalıştığına dikkati çeken Arık, "Çevremizdeki ülkelere bakın. Suriye ve Irak egemenliğini kaybetmiş durumda. Libya'da kan döken bir Halife Hafter meselesi var. Doğu Akdeniz'de ise Mısır sürekli olarak aleyhimize tahrik ediliyor. Ancak Türkiye son zamanlarda oldukça akılcı adımlar atarak sorunları çözmek ve iyi ilişkiler kurmak istiyor" diye konuştu. 

"İsrail'in Doğu Kudüs tutumu herkesin tepkisini çekiyor" 

Irak'ta PKK, Suriye'de bu örgütün uzantısı durumundaki YPG'nin Türkiye için her zaman sorun teşkil ettiğini, müttefik olduğunu savunan devletlerin ise bunlara silah desteğine devam ettiğinin altını çizen Arık, şunları kaydetti: 

Türkiye ilişkilerini genelde iyi tutmaktan yanadır. İsrail ve Mısır ile ilişkilerini geliştirmek istiyor. Hayata geçirilmek istenen planları bozucu gelişmeler medya geliyor. Doğu Kudüs'teki tutumu sadece Türkiye'nin tepkisini çekmiyor. İsrail'in kendi içinde de büyük tepkiye yol açıyor. Uluslararası ilişkilerde tepkiler oluyor. Yahudi toplumu da sert tepki gösteriyor. Ne yazık ki, Arap ülkelerinin tutumuna gelince bir suskunluk olduğu kesin. Bölge ülkelerinin iç politikalarındaki sıkıntılara rağmen Türkiye şu veya bu şekilde iyi ilişkiler kurmak istiyor. Mısır'ın ardından Suudi Arabistan ile de temas kuruldu. Türkiye, Birleşmiş Milletler tarafından da varlığı kabul edilen Filistin'in haklarına riayet edilmesini istiyor. Bunu savunduğu zaman ise farklı girişimlerle karşı karşıya kalıyor

"Bölge koşulları dostların çoğalmasını engelliyor" 

"Türkiye'nin gerek diplomatik gerekse fiili olarak sahada yapmaya çalıştığı şey çıkarlarını korumak, mazlumlara yönelik uygulamalara engel olmaktır" diyen Emekli Büyükelçi Umut Arık, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Türkiye, çıkarlarından ve hem Suriye'nin hem de Irak'ın kuzeyinde kendisine kurulan planlardan kurtulmaktan vazgeçemez. Arap ülkelerine karşı ters bir politikası yoktur. Türkiye, kimi devlet ve örgütlerin takdim etmeye çalıştığı gibi bölgesinde mütecaviz ve agresif bir tutum içinde olmadı. Türkiye'nin bölgesinde askeri hakimiyet kurma çabası da yok. Ama çevresindeki etkenlerden dolayı iç düzeninin bozulmasına ve ulusal çıkarlarına zarar verilmesine de izin vermez. Dışarıdan gelen tehditlere boyun eğdiği zaman Suriye, Irak ve Afganistan gibi egemenliğini koruyamamış bir devlet haline gelmiş olur. Bunu kabul etmek mümkün değil. Türkiye'nin bölgedeki politikası çok değişmemiştir. Bu, Atatürk döneminden beri devam ediyor. En kısa şekliyle söylediği gibi ‘Yurtta sulh, cihanda sulh'. Ama hemen arkasından gelen de ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulhu salah'. Yani Türkiye, bölgesinde dostlarını çoğaltmak, düşmanlarını azaltmak istiyor. Ancak bu, bölgedeki koşullardan dolayı çoğu zaman mümkün olmuyor. Dolayısıyla Türkiye'nin bölgesinde herhangi bir devletin mevcudiyetini engelleme veya yok sayma amacı yoktur. Ama kendisine siyasal mevcudiyetini de tehlikeye sokacak herhangi bir harekete de müsaade etmez." 

4d21d721-d2f7-45fb-8c3d-06ce9d8bc185.jpg
FİDDER Başkanı Muhammed Mişeniş'e göre İsrail, Filistinlileri bölgeden çıkarmak için her yolu deniyor / Fotoğraf: AA


"Siyonist devlet amacına ulaşmak için her yolu deniyor" 

Filistin ile Dayanışma Derneği (FİDDER) Başkanı Muhammed Mişeniş ise Türkiye hangi adımı atarsa atsın İsrail'i bölgedeki hedeflerinden vazgeçiremediğini söyledi. 

İsrail'in Türkiye ile bozulan ilişkilerini düzeltmek için perde gerisinde bazı girişimlerde bulunduğunu diğer tarafta ise silahsız Filistinlilere zulmetmeye devam ettiğini dile getiren Mişeniş, "Siyonist devlet amacına ulaşmak için her yolu deniyor" dedi. 

"Yahudiler Kudüs'ü tamamıyla ele geçirmek istiyor" 

İsrail'in son Mescid-i Aksa saldırısının birçok sebebi olduğunu belirten Mişeniş, bunları şöyle sıraladı: 

"Öncelikle Kudüs'ü tamamıyla ele geçirmek istiyor. ABD'nin desteğiyle başkent ilan ettiği bu kentte Müslümanlara ait bütün izleri silmeyi amaçlıyor. İkincisi Filistinlileri bölge çıkarmak istiyor. Onun için baskınlarla Filistinlilerin evlerine el koyuyor, sadece Filistinlilerin yaşadığı yerlere fanatik Yahudileri yerleştirmeye çalışıyor. Onun için Kudüs başta olmak üzere Filistinlilerin yaşadığı bölgelerdeki yol ve yer isimlerini değiştiriyor."

"İsrail, Filistinlilerin mallarına ve topraklarına zorla el koyuyor" 

Yapılan asimilasyonla Filistinlileri yerinden yurdundan etme politikaları nedeniyle direnişin başladığını anımsatan Mişeniş, "Kudüs'e ramazanda dünyanın dört bir yanından binlerce Müslüman ibadet için geliyor. Bunların Kudüs'e gelmesinin sebebi buranın İslam kenti olmasından kaynaklanıyor. Fanatik Yahudiler ise bu gelişlere büyük tepki gösteriyor. Onun için her ramazanda mutlaka Mescid-i Aksa'ya saldırıyorlar. Mescid-i Aksa 140 dönüm arazi üzerine kurulmuş. Bu alanda Mescid-i Aksa, Kubbet'üs Sahra ve Kıble Camii var. Alanın büyük bölümü de boştur. İsrail, bu alanı gasp etmek istiyor. O yüzden sürekli saldırıyor. Yahudiler, buraları almak için saldırdıkça Filistinliler ise canları ve kanlarıyla direniş gösteriyor" ifadelerini kullandı. 

Muhammed Mişeniş.jpeg
FİDDER Başkanı Muhammed Mişeniş / Fotoğraf: Twitter


"Türkiye, Filistin meselesinde ittifak ediyor"

Türkiye'yi yakından takip ettiğini belirten Mişenir, iktidarı muhalefetiyle tüm tarafların Filistin meselesi konusunda ittifak ettiğini, İsrail'in Filistin politikalarına aynı sertlikle tepki gösterdiğini söyledi. 

Bu durumun İsrail'i çok öfkelendirdiğini savunan Mişeniş, "İsrail'in Türkiye politikası iki yüzlüdür. Alttan ticarete devam edip iyi ilişkiler kurmaya çalışırken arka planda ise özellikle Filistin'e destek konusunda uluslararası platformlarda Ankara'nın aleyhine çalışır. İsrail, iyi ilişki kurmadığı Türkiye'nin bölgedeki ülkelerle de iyi diplomatik ilişkiler kurmasını istemiyor. Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Lübnan ve Kuveyt ile ilişkileri bozuk olursa bundan İsrail istifade eder" değerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye'nin bölgesinde iyi ilişkiler kurmak istediğini ancak içindeki sorunlar ve işgalci girişimde bulunan devletlerin buna yanaşmadığını İsrail'in yaptığı saldırılardan örnek göstererek anlatan Muhammed Mişeniş, "Siyonist devlet el uzatmakla geri adım atmıyor. Türkiye gibi Müslüman ülkelerin ses çıkarmasıyla amaç ve hedefini erteliyor. Eğer, Arap devletleri de Türkiye'nin göstermiş olduğu tepkiyi gösterseydi belki de İsrail'in saldırılarına her yıl tanık olmayacaktık. Bakın Müslüman ülkeler süper güçlerin tahrikleriyle birbirleriyle uğraşırken diğer devletler amaçlarını gerçekleştirerek hedeflerine adım adım yaklaşıyorlar" diyerek sözlerini noktaladı.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU