Çin'in komünist pençeleri

Çin hükümetinin son 6 ayda teknoloji şirketlerine yönelik eylemleri kesinlikle masum görülemez. Hükümetin, bu şirketlerin Çin'in komünist bir ülke olduğunu unutmasını istemediği aşikar

Fotoğraf: Reuters

Çin hükümeti geçen hafta elektronik mağazaları olan 34 teknoloji şirketi ile bir araya gelerek bu şirketleri tekelci yöntemler benimsemek konusunda uyardı ve sistemlerini yasal sonuçlara maruz kalmadan önce değiştirmeleri için onlara bir ay süre verdi.

Bu doğal görünüyor, çünkü bugün dünyadaki birçok ülke genel olarak tekelleşme ve özel olarak teknoloji şirketleri tekeli ile savaşıyor.

ABD de Facebook ve Amazon şirketlerine karşı benzer bir uygulamaya gitti. Hal böyleyken, Çin'deki durumu farklı kılan ne? 

Bu ayın başında Çin, e-ticaret sitesi Alibaba'ya 2,8 milyar dolarlık bir ceza kesildiğini açıkladı. Kuşkusuz tarihi olan bu para cezası, Çin'deki tüm perakende satışların yüzde 10'unu oluşturan sitenin tekelci uygulamalarına yönelik bir cezaydı.

Alibaba şirketi, finansal teşvikler veya elektronik platformunu kullanmaktan mahrum etmek gibi yollarla insanları satışlarını kendi web sitesiyle sınırlandırmaya zorlamakla suçlandı.

Soruşturma başlatıldığının açıklandığı geçtiğimiz aralık ayından cezanın açıklandığı tarihe kadar Alibaba'nın hisseleri yüzde 13'ün üzerinde değer kaybetti.

Rekor para cezasının açıklanmasının ardından ise şirketin hisseleri yüzde 6,5 arttı. Evet, hisseleri düşmek yerine yükseldi.

Bu, piyasanın para cezasının açıklanmasından ve soruşturmanın sona ermesinden duyduğu memnuniyetin yanı sıra Çin hükümetinin şirkete daha fazlasını yapabileceğine dair endişelerinin kanıtı.

Hepsinden önemlisi, piyasanın bu tepkisi, Çin hükümetinin şirketin sahibi ve kurucusu Jack Ma ile arasındaki görünen düşmanlığın üstesinden gelmesi veya en azından Alibaba'yı cezalandırma yoluyla öfkesini Jack Ma'ya yöneltmemesinden duyduğu rahatlamanın delili.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Jack Ma geçtiğimiz kasım ayında yani soruşturma başlamadan önce Çin hükümetini eleştirdiğinden beri kamuoyunda görünmedi.

O tarihten itibaren Çin hükümeti, Çinli milyarderin sahip olduğu Ant Grup'un 37 milyar dolarlık halka arz planını askıya aldı.

O dönemde bunun Çin hükümetinin Jack Ma'nın açıklamalarına misillemesi olduğuna dair şüpheler gündeme gelmişti.

Ancak, Çin hükümeti, soruşturmalara ve finansal teknoloji şirketlerine yönelik düzenleyici yasaların yeniden formüle edilmesine devam etti.

Bu, askıya alma kararının halka arzdan önceki son anlarda gelmesi dışında, yeni düzenlemelerin yayınlanmasına kadar halka arzın askıya alınması kararının normal görünmesini sağladı.


Çin hükümetinin tüm bu icraatları, piyasa sistemlerini herkesi koruyacak şekilde yeniden formüle eden herhangi bir ülke gibi doğal bir anlam taşıyabilir.

Ancak bunun arkasında, Çin hükümetinin Çinli teknoloji şirketlerinin artan etkisi ve nüfuzundan duyduğu gizli korku yatıyor.

Çin hükümetinin son aylarda büyük ölçüde etkisini azaltmaya çalıştığı Jack Ma bunun örneği olabilir.

Çin hükümeti, Jack'ın kendi gündemine hizmet eden medya gruplarına kredi vererek kamuoyunu ve Çin toplumunu etkilemeye çalıştığını düşünüyor.

İktidar partisi (Amerikan Wall Street Journal'a göre) Jack Ma'dan tüm medya şirketlerini satmasını talep etti.

Çinli milyarderin, 2019'da Alibaba'daki resmi görevinden ayrıldığında asıl hedefi eğitimdi. Bu nedenle 2015 yılında kurduğu üniversitesi Hupan'a odaklandı.


Hupan Üniversitesi, dünyada öğrenci kabul şartları en zor üniversitelerden biri, hatta bu konuda Harvard Üniversitesi'ne benzetiliyor.

Öğrencinin bu üniversiteye kabul edilebilmesi için daha önce çalışan sayısı 30'dan az olmayan kendi şirketini kurmuş olması, en az 3 yıllık kurumlar vergisi mükellefi olması ve yarım milyon dolara ulaşan getiri sağlaması gerekiyor.

Bu üniversite hayatının geri kalanında Jack Ma'nın üzerinde çalışmak istediği şey gibi görünüyordu, peki Çin hükümeti ne yaptı?

Jack'ın gelecek nesil girişimcileri etkileyememesi için gelecek yıldan itibaren yeni öğrencilerin kabul edilmesini yasakladı.


Çin hükümetinin son 6 ayda teknoloji şirketlerine yönelik eylemleri kesinlikle masum görülemez. Hükümetin, bu şirketlerin Çin'in komünist bir ülke olduğunu unutmasını istemediği aşikar.

Bu şirketlerin veya bu zenginlerin, servetleri ne kadar büyük, nüfuzları ve müşteri tabanları ne kadar geniş olursa olsun hükümetin sesinden daha yüksek bir ses olmadığını ve son sözün ona ait olduğunu unutmamalarını istediği açık ve net.

Tek seferde 34 teknoloji şirketinin CEO'su ile görüşülmesi bu şirketlere "Başkalarından ders alana ne mutlu” anlamında bir mesaj taşıyor.

Bunlar arasında Jack Ma'dan daha zengin ve etkin olanı yok. Ama yine de Ma'nın başına tüm bunlar geldi.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU