İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lerzan Özkale Maçka kampüsünün taşınma hazırlığının ve başlatılan kapsamlı restorasyonun satışla ilgili şüpheleri desteklediğini öne sürüyor. Prof. Özkale, Maçka binasıyla ilgili taşınma ve restorasyon sürecini, kuşkularını Independent Türkçe’ye anlattı:

“Bu olayı ilk duyduğumuz andan itibaren gelişmeleri anlatan bir araştırma yaptık, sorular sorduk, cevaplarını verdik. İTÜ’de geçmişte böyle bir uygulama yok. Seçimlerden sonra, 11 Nisan günü fakülte dekanı, dekan yardımcıları, bölüm başkanları ve yüksek dereceli idari personelin katıldığı toplantıda bir konuşma yapıyor Rektör. ‘İşletme Fakültesi’nin (Maçka binası) taşınması için 60 milyon lira lazım. Binali bey başkan olsaydı çok kolay bulurdu, bu iş 23 Haziran’da hallolacak’ diyor. Bu sözleriyle rektör siyasete ne kadar bulaştığını göstermiştir. Hiçbir dönemde bir partiyi bu kadar açık destekleyen bir rektörü olmadı okulun.”

11 Nisan toplantısındaki iddia konusu konuşması nedeniyle ve "tutarsız bilgi paylaşımlarından" dolayı İTÜ Rektörlüğünün bina satışını yalanlayan açıklamasına güvenilemeyeceğini öne süren Prof. Özkale şöyle devam etti:

“Dekanın rektörlüğe yazdığı bir yazı var; ‘biz gelecek dönem nerede eğitim yapacağız, bize bina gösterin’ diyen. Rektörün bu yazıya verdiği yanıtta, ‘şu tarihte gideceksiniz’ diyen hiçbir şey yok. ‘En kısa zamanda’ diye bir ifadesi var. Maslak’taki AVM binasına taşınma yapılacak ama ne orada, ne Maçka binasında en küçük bir çalışma, bir hazırlık yok.”

Prof. Dr. Lerzan Özkale / Fotoğraf: Twitter

Tabelasız restorasyon

“Maçka’da eski maden fakültesi eylül ayından itibaren hiçbir proje levhası olmadan restorasyona alınmış durumda” diyen Özkale konuyu araştırdıklarını şu sözlerle anlattı:

“Gidip binanın kontrol mühendisi ile görüştüğümüzde bize söylediği; ruhsat alamadıkları yönünde. Böyle bir restorasyon projesine koca bir kamu üniversitesi nasıl başlıyor. Bunun üzerine Beşiktaş ve Şişli belediyelerine gittik, niye ruhsat alınamadığını sorduk. Bize ‘kamuya terkedilmiş bir alan var, vakıflardan bir yazı bekliyoruz’ denildi. Geçmişte de tarihi pek çok kamu binası, okul binası bu şekilde çok kapsamlı bir restorasyon yapılıp elden çıkarılmış durumda. Özal döneminde Taşkışla binamızı Selim Edes’e otel olarak vereceklerdi, binadan çıkmadık, planı engelledik. Bugünkü tarihi binalarımıza dair bu spekülatif düşüncelerimizin arkasında bu olaylar var.”

Taşınma 1999 depreminden sonra gündeme geldi

Prof. Dr. Lerzan Özkale İTÜ’ye bağlı tüm fakülte öğretim üyeleri ve öğrencileriyle işbirliği halinde süreci takip ettiklerini belirterek, ortak mail grubundan yaptıkları şu duyuru ve notları paylaştı:

"Değerli İTÜ Öğretim Üyeleri, taşınma konusu gerçekten İTÜ’lü meslektaşlarımızla dayanışmaya ihtiyacımız olan bir konu! Zira hiçbir hazırlık yapılmadan, binanın deprem güvenliği sorunu yeni ortaya çıkmış gibi, apar topar dayatılan ’çözüm’, öğrencilerle öğretim üyelerinin bağını kopartarak, öğretim kalitesini düşürecek bir sorumsuzluk örneği! Bu konuda bir grup arkadaşımla yaptığımız ayrıntılı araştırmaya dayanarak İTÜ’lüleri bilgilendirmek ya da bilinenleri hatırlatmak üzere aşağıdaki notları düşüyor ve sizleri, İşletme Fakültesi öğretim ve idari kadrosu ile öğrencilerinin yanında, binanın projelendirilerek kısa sürede geri kazanılmasına sahip çıkmaya davet ediyorum.”

İşletme Fakültesi bina ve eklentilerinin, İTÜ’nün tapusuna sahip olduğu tek bina olduğu ve İstanbul’un en değerli bölgelerinden birinde yer aldığı hatırlatılan duyuruda şöyle deniliyor:

“Binanın deprem riskine ilişkin ilk İnşaat Fakültesi raporu 2002 yılına dayanmaktadır. O tarihten bu yana konu tüm rektör seçimlerinde vaat olarak dile gelmiş, sonra da unutulmuştur. Yalnızca Prof. Dr. Muhammed Şahin’in ilk döneminde projelendirilmiş, ancak Prof. Dr. Mehmet Karaca rektör olunca rafa kalkmıştır. Prof. Karaca’nın ikinci dönem için bizlere ulaştırdığı projeler kitapçığı sayfa 50’de, ‘İşletme Fakültesi Yeni Binası’ için 2017-2018 proje tarihi olarak verilmiş, 15 bin metrekare alanda, 3 bin 600 öğrenci kapasiteli 45 derslik, 120 adet öğretim üyesi odası, 450 kişilik konferans salonu ve sosyal tesis taahhüt altına alınmıştır.”

Prefabrik binada öğretim de seçenekler arasında

11 Nisan 2019 tarihli toplantıda öğretim kadrosunun Maslak’ta  Arı Mola binasına taşınacağı, Dekanlık ve idari büroların tarihi binada kalacağı, eğitimin Eylül’de Maslak’taki uygun binalar ya da prefabrik binalar da seçenek dahilinde olmak üzere başlayacağının açıklandığı belirtilen duyuruda şöyle denildi:

“Binaların ne şekilde yenileneceği sorusuna net yanıt verilmediği, ancak ne zaman geriye dönüleceği sorusuna net olarak ‘geri dönmeyeceksiniz’ dendiği bilgisi mevcuttur. Bu durumda Dekanlığı ve idari personeli Maçka’da, öğretim üyeleri (sayılarının yarısı kadar odada) eski AVM binasında, öğrencileri de bulduğu yerde ders gören darmadağın edilmiş bir İşletme Fakültesi hakkında ayrıntılı sorular bilgi dahilindedir. İTÜ tarihinde bu kadar plan/projesiz iş yapıldığına ilişkin örnek var mıdır? Bunun İşletme Fakültesi gibi İTÜ’nün tek tapulu binasının başına gelmesi tesadüf müdür? Konu Üniversite Yönetim Kurulunda (ÜYK) görüşülmüş müdür? Daha önce taahhüt edilen tarihte yapılmayıp, işe aniden yerel seçimlerin malum sonuçlarının ardından kalkışılması tesadüf müdür? Üniversitenin akademik ve idari üst düzey yöneticilerinin katıldığı toplantıda, seçim sonuçlarıyla ilgili siyasi mülahazalara girilmesi, İTÜ tarihinde daha önce görülmüş bir durum mudur? Bu ani kararın, Eylül 2018’de başlayan ve hala proje levhası bulunmayan Maçka Kışlası restorasyonunu izlemesi tesadüf müdür? Bu kadar tesadüf ve tutarsızlığın bir araya gelmesinin, Maçka gibi son derece değerli bir semtte yer alan binalarla ilgili olarak daha önce Taşkışla’nın başından geçen olumsuz deneyimi hatırlatması yersiz midir?”