Erdoğan, Suriye krizini kaleme aldı: Batı'nın önünde 3 seçenek vardır, en makulü Türkiye'yi desteklemesidir

Erdoğan açıklamasında, Batı'nın Suriye konusunda sessiz kalmaması gerektiğini belirterek, "Türkiye'nin pozisyonu, Suriye iç savaşının başlangıcından itibaren hiç değişmemiştir" dedi

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye krizinin 10. yılı dolayısıyla Bloomberg için makale yazdı.

Türkiye'nin İdlib'e yaptığı operasyonun bölgede yaşanan milyonlarca insanın hayatını kurtardığını ifade eden Erdoğan, bu dönemde Türkiye'ye övgüler yağdıran ülkelerin, kısmen koronavirüs salgınının etkisiyle Suriye'de yaşanan insani krizi unutuverdiğini belirtti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Suriye'de 100 binlerce insanın öldürüldüğünü ve işkenceye maruz bırakıldığını, milyonların ise yerlerinden edildiğini hatırlamak gerektiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

Esed rejiminin ve destekçilerinin bu meşru talepleri yok etme girişimi, terör ve düzensiz göç gibi korkunç sonuçları beraberinde getirmiştir. Birçok ülke, çeşitli neden veya bahanelerle Suriye ihtilafına müdahil olmuşlarsa da yaşanan trajedinin çıkış noktasını ıskalamışlardır. Neticede Orta Doğu'nun en önemli ülkelerinden biri, asla bitmeyecek gibi görünen bir katliamın ortasında yapayalnız bırakılmıştır. Gururla söylüyorum ki Türkiye'nin pozisyonu, Suriye iç savaşının başlangıcından itibaren hiç değişmemiştir. 

"En makul seçenek Batı'nın Türkiye'yi desteklemesi, Suriye'de çözümün parçası haline gelmesi"

Suriye konusunda, Batı'nın önünde 3 seçenek bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

İlk seçenek, Suriye'de yaşananları tribünden izleyerek daha fazla masum insan hayatını kaybetmesidir. Bu yaklaşım, yalnızca Batı'nın ahlaki iddialarını zayıflatmaz, aynı zamanda terör ve düzensiz göç gibi yeni tehditler ortaya çıkararak, uluslararası güvenliğe ve Avrupa'nın siyasi istikrarına zarar verir. İkinci seçenek, kalıcı bir çözüm için gereken tüm askeri, ekonomik ve diplomatik çabaları sarf etmektir. 10 yıldır hiçbir ciddi adım atmayan Batılı liderlerin böyle bir niyeti olduğuna inanmak için bir neden bulunmamaktadır.

Son ve en makul seçenek ise Batı'nın Türkiye'yi desteklemesi, asgari maliyet ve azami etkiyle Suriye'de çözümün parçası haline gelmesidir. Burada somut beklentimiz açıktır. Batı'nın öncelikle güvenli bölgelere saldıran ve eli kanlı rejime payanda olan YPG'ye karşı net bir tavır takınması gerekmektedir. Bunun yerine meşru Suriye muhalefetine gerekli destek sağlanarak barış ve istikrara yatırım yapılmalıdır. İlaveten, Batılı ülkelere insani krizin sonlandırılması noktasında üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirme çağrısında bulunuyoruz. Türkiye'nin yükünün paylaşılmaması, Avrupa'ya yönelik yeni göç dalgaları ortaya çıkarabilecektir. Son olarak, Batı'nın Suriye içerisindeki güvenli bölgelere yatırım yapmasını ve bu barış projesini net bir şekilde desteklemesini talep ediyoruz. Suriye için demokratik ve müreffeh bir gelecek alternatifi olduğunu tüm dünyaya göstermek zorundayız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU