Ev sinemasında bu hafta: Zamana yenilmeyecek bir korku; Lanetli Çocuk

Mehmet Erduğan, Independent Türkçe için "Lanetli Çocuk" adlı filmi ve bu hafta çevrim içi platformlarda yayımlanacak diğer seçme filmler ile "Festival ajandası"nı yazdı

TRT'nin 1985-1989 yılları arasında yayımladığı "Alacakaranlık Kuşağı" (The Twilight Zone) serisiyle büyümüş biri olarak gerilim ve korku filmlerine her daim ilgim olmuştur.

Öyle ki çocukluğumun en heyecan veren eğlencelerinden biri; ailelerimizin evde olmadığı zamanlarda arkadaşlarımla bir araya gelip, kiraladığımız VHS ve Beta kasetleri alıp, perdelerle evdeki ortamı karartarak gerilim ve korku dolu bir dünyanın içine kendimizi sokmaktı.

Bir film türü olarak popülaritesini her dönem koruyan ve seyredenin ilgisini sürekli canlı tutan, üstelik diğer türlerin aksine, dışavurumcu, psikolojik, bilim-kurgu, gerilim, paranormal ve slasher gibi zengin bir alt tür seçkisine sahip olan korku sineması ilk çıktığı tarihten günümüze evirilen yapımlarla adrenalini yükselterek seyircisine korku salmaya devam ediyor.


Zamana yenilmeyecek bir korku; Lanetli Çocuk

Yönetmen: William Brent Bell / Oyuncular: Lauren Cohan, Rupert Evans, James Russell, Jim Norton, Diana Hardcastle, Ben Robson, Jett Klyne, Lily Pater, Matthew Walker, Stephanie Lemelin / Süre: 97 dakika
 

 

İçimdeki Şeytan (The Devil Inside, 2012) ve Kurt (Wer, 2013) gibi filmleriyle tanıdığımız William Brent Bell'in çektiği Lanetli Çocuk (The Boy, 2016) benim şahsen bu türde seyrettiğim, sürprizli sonuyla şaşırtan en kaliteli korku filmlerinden biri.

Bell, 2016'da ilkini çektiği 2020'de de devamını getirdiği bu yapımlarla Brahms adlı ürkütücü bir porselen bebeği de hem sinemaya kazandırmış hem de hayatımıza dahil etmiş oldu.
 


Korkuseverleri tatmin edecek

İçimdeki Şeytan ve Kurt gibi filmleriyle hem gişede hem de eleştirmenler nezdinde hak ettiği değeri alan, korku türüne farklı bir soluk getiren William Brent Bell'in, Türkiye'de Lanetli Çocuk ismiyle gösterilen ve bu hafta itibarıyla seri olarak Netflix'in Doğaüstü Korku Filmleri kuşağına eklenen korku güzellemesi The Boy, bu türe ilgi duyan sinemaseverleri tatmin edeceğini söyleyebilirim.

Üstelik klasik korku filmleri kalıplarının dışına çıkarak farklı temalar üzerinde çalışmayı tercih eden yönetmen, bu film ile "Chucky" ve "Annabelle" gibi sinemanın en ürkünç ve efsanevi bebeklerine bir alternatif yaratarak "Brahms" isimli yeni bir bebeği de bu ürkütücü bebeklerin yanına arkadaş olarak eklemeyi başarıyor.
 

 

Issız bir İngiliz köyünde

Filmin 2016 yılında çekilen ilk bölümünü özetlemek gerekirse; Lanetli Çocuk, sorunlu geçmişinden uzaklaşıp kendini rehabilite etmek isteyen Amerikalı bir kadının, kuş uçmaz kervan geçmez bir yere, neredeyse hiçliğin ortasında denebilecek ıssız bir İngiliz köyüne dadı olarak gitmesini ve akabinde evin içinde yaşadığı olayları konu ediyor.
 


Ülkesinden ilk defa ayrılan ve yaşlı bir İngiliz çiftin sekiz yaşındaki erkek çocuğuna bakıcılık yapmak üzere onların evine yerleşen Greta, dadılık yapacağı çocuğun neredeyse gerçek boyutlarda bir porselen bebek olduğunu anladığında bir an şok yaşayıp şaşkınlığını gizleyemese de kendini çabucak toparlar ve durumu kontrol altına almaya çalışır.
 


Yaşı geçkin bu tuhaf çiftin, gerçek çocukmuş gibi muamele ettiği bir oyuncak bebeğe onların istediği gibi davranmaya özen gösterir.

Onun kurallarını çiğnediğinizde en kötü kâbusunuz gerçek olur…
 

 

Porselen çocuğa dadılık

Greta'nın eve gelmesiyle uzun süre öteledikleri tatil planlarını bir an önce gerçekleştirmek isteyen Bay ve Bayan Heelshire, Brahms'ın bakımı konusunda Greta'ya mutlaka uymak zorunda olduğu kapsamlı bir görev listesi verir ve onu aşina olmadığı bu kocaman evde Brahms ile yalnız bırakarak evden ayrılır.
 


Bu dakikadan itibaren Greta'dan Brahms'ı mutlu edebilmesi için; onu her gün yeni ve temiz elbiselerle giydirmekten ona şiir ve kitap okumaya, onu beslemekten gece yatırdığında iyi geceler öpücüğü vermeye varan bir dizi kuralı yerine getirmesi beklenilmektedir.
 

 

Evde tuhaf olaylar

Aniden ortadan kaybolan eşyalar, koridorlarda yankılanan kahkahalar, hıçkırıklar, evin çevresindeki tuzaklar ve çeşitli yerlerinden gelen çıtırtılar ile her şeyin altında ürkütücü ve rahatsızlık hissinin hâkim olduğu bu evde Greta'nın yüz yüze iletişim kurabildiği tek kişi, eve haftada bir kasabadan erzak getiren Malcolm'dur.

Evde anlamlandıramadığı şekilde meydana gelen şeyleri yalnız kalmış olmasına ve ruh halinin bozukluğuna bağlayan Greta, olan biten şeylerin kendi kafasında meydana geldiğini düşünür ve üzerinde pek durmaz.
 


Yirmi sene önce, sekizinci yaş günü partisinde çıkan bir yangında oğullarını kaybetmiş olan bu yaşlı çiftin bu olayla baş edebilmek için böyle bir yola başvurmuş olduklarını Greta'ya söyleyen Malcolm, diğer taraftan flörtöz davranışlarıyla da onun gönlünü çelmeye çalışır.
 


Zaten geçmişte yaşadığı kötü bir ilişki yüzünden kendini pek iyi hissetmeyen Greta, kuralları boş verip Malcolm ile flört etmeye başlayınca evde bir dizi rahatsız edici ve açıklanamayan olay, onun bazı doğaüstü güçlerin devrede olduğuna ve oyuncak bebeğin canlı olduğuna ikna eder.
 


Korkutucu bir gizemin gitgide derinliklerine çekilen Greta, seyirciyi son ana kadar tahminlerde bulunmasına yol açacak merak uyandıran korkutucu bir finale doğru sürükler.


Karakter odaklı senaryo ve ürkütücü bir atmosfer

Amerikan-Çin ortaklığında, yönetmenliğini William Brent Bell'in üstlendiği, senaryosunu Stacey Menear'in yazdığı, başrollerinde Walking Dead dizisi ile tanınan oyuncu Lauren Cohan'ın yanı sıra Rupert Evans ve Ben Robson'ın yer aldığı Lanetli Çocuk'un beni son ana kadar dikken üstünde tuttuğunu ve ürperttiğini söyleyebilirim.
 


Karakter odaklı senaryosu, katmanlı ve hikâyesini açık etmeyen kurgusuyla türlerinden başarıyla ayrışan film, yönetmenin de ifade ettiği gibi; "zamana yenilmeyecek", korku olduğu kadar aynı zamanda psikolojik gerilim unsurları da taşıyan bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.
 


Kurduğu atmosferde dikkat çeken sanat yönetimi, gotik detayları ve ışık kullanımı ile seyircisini ortamın içine sürükleme konusunda başarılı olan film hikâye artık nihayete erdi denildiği bir noktada ters köşe yaparak kaotik bir sonla sürpriz yapıyor.

İnsanın kendi akıl sağlığından şüphe etmesine sebep olabilecek türden bir ifadesi olan ve melek yüzlü bir şeytan hissi uyandıran bu porselen bebek ise gerçek anlamda eski zamana ait bir sanat eseri gibi görünüyor.

 

Lanetli Çocuk 2

Bu defa başrollerini Katie Holmes, Owain Yeoman ve Christopher Convery'in üstlendiği serinin ikinci filmi ise; Heelshire Köşkü'nün geçmişinden habersiz bir şekilde oraya taşınan, masum bir ailenin hikayesini konu ediyor.
 


Bir haneye tecavüz yüzünden Liza beyin sarsıntısı geçirir, oğlu Jude aylarca travma yaşar ve sessizliğe bürünür, böylelikle çift, yaşadıkları bu travmanın ardından geçmişe sünger çekmek için çocuklarıyla birlikte ücra bir malikâneye taşınır.

Eve yerleşmeye çalışan ailenin Jude adındaki küçük oğulları ise bu arada çevredeki ormanı keşfederken yerdeki bir mezarın içine gömülmüş bir porselen bebek bulur ve onu eve götürmeye karar vermeden önce temizler.

Bulduğu bu; gerçek gibi görünen ve muhtemelen son derece şeytani bir oyuncak bebekle bağ kurar hatta Brahms adını verdiği gerçek boyutlardaki bu oyuncak bebekle arkadaşlık kurmaya başlar.

Liza ve Sean, Jude'un bebeği kendi duygularını ifade etmek için kullandığına inanırlar ancak bebek onları yönetmeye başladığında durum daha da kötü olur; Jude odasına çekilir ve bebeği gittiği her yere götürme konusunda ısrarcı davranır, ilerleyen süreçte Liza ayrıca Jude'un not defterinde korkunç ve şiddet içeren çizimler görür.

İkili çok geçmeden cinayetler ve intiharlarla birlikte bebeğin kötü tarihini öğrenir.
Jude annesini bebeği kızdırmaması için uyardığında olaylar daha da korkunç bir hal almaya başlar.

Serinin bu ikinci filmi ilkinin aksine salt psikolojik gerilim türünden sıyrılıp Annabelle, Chucky gibi kötü bir ruh tarafından ele geçirilmiş bir oyuncak bebeğin macerası haline geldiği için ilk filmin bıraktığı etkiyi yakalayamasa da yine de türün devamı olarak dikkate değer bir yapımdır.

 

Haftanın diğer filmleri

Amerika Rüyası 2

Yönetmen: Craig Brewer / Oyuncular: Eddie Murphy, Shari Headley, Wesley Snipes, Garcelle Beauvais, James Earl Jones, Arsenio Hall, David Lengel, John Amos, Vanessa Bell Calloway, Clint Smith, KiKi Layne, Paul Bates, Louie Anderson, Leslie Jones, Tracy Morgan, Jermaine Fowler, Teyana Taylor, Rotimi, Nomzamo Mbatha, Luenell, Bella Murphy, Alise Willis, Jennifer Sears, Rick Ross, Michael Blackson, Chelsea Hayes, Clyde Risley Jones, Kevin T. DeWitt, Akiley Love, Aaron Quick Nelson, Rodney Perry, Perry Zulu Jr., Michael Rubino, Ned Garnier, Navv Greene, Brittney Ivory Culbreath, Quanice Kirkland, Donny Savage, Rob Smith, Dwayne "Showtim3" Dyke Jr., Lola Adamson, McDaniel Austin, Tiffany Ayoung, Carl Windom Carlito, Aubri Ebony, Tony Eno, Jihlanni Faust, Brent Moorer Gaskins, Raphael Gunn, Donja Harper, Gregory Hobson, Shiquita James, Artrece Johnson, Alexia Medlock, Christina D. Miller, Ernest Owens, Diezel Ramos, Rahiem Riley, Andrew Rossow, Fred Saunders, Rodrick Tann, Alzie Williams, Audrey Williams, Calvin Williams, Teish Williams, Makesha Williamson, Olaolu Winfunke / Süre: 110 dakika
 

 

Amazon Prime Video Türkiye, Coming to America'nın uzun zamandır beklenen devam filmi Coming 2 America'yı bu hafta izleyicilerle buluşturuyor.

Merakla beklenen yapımda ilk filmde yer alan Kral Jaffe Joffer, Kraliçe Lisa, Cleo McDowell, Maurice ve rengarenk berber ekibi de orijinal oyuncu kadrosuyla yeniden izleyicinin karşısına çıkıyor.

1988'de çekilen ilk filmin devamı niteliğinde olan ve ilk filmdeki kurguyu takip eden Coming 2 America; yakın zamanda taç giyerek Zamunda kralı olan Akeem'in uzun süredir kayıp olan varisiyle tanışmak üzere gittiği Amerika'daki macerasını kadraja alıyor.

Kral Akeem ve güvenilir sırdaşı Semmi'nin büyük Afrika uluslarından başlayıp dünyanın birçok noktasından geçerek her şeyin başladığı yere, Queens, New York'a gerçekleştirdikleri bu yepyeni yolculuk ile Eddie Murphy, Arsenio Hall ve James Earl Jones gibi isimlerin rollerine geri döndüğü film, babası Kral Jaffe Joffer'in ölüm döşeğinde kendine verdiği bilgiyle ABD'de bilmediği bir çocuğunun olduğunu öğrenen ve babasının son isteği olarak çocuğunu tahta uygun bir varis olarak yetiştirmek için tekrardan ABD yollarına düşen Akeem ile yoldaşı Semmi'nin maceralarını anlatıyor.

 

Block Adası'nın Sesi

Yönetmen: Kevin McManus, Matthew McManus / Oyuncular: Chris Sheffield, Michaela McManus, Neville Archambault, Ryan O'Flanagan, Matilda Lawler, Jim Cummings, Jeremy Holm, Heidi Niedermeyer, Willie C. Carpenter, Matthew Lawler, PJ McCabe, Robyn Payne, Rafay Rashid, Neil Santoro, David Crossley, Kathy Oliverio, Ryan Gould, Matt Giacheri / Süre: 97 dakika
 

 

Netflix'in Korku Filmleri kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen The Block Island Sound adlı bu filmde; Block Island kıyılarında gizlenen gizemli bir güç yerel halkın ve vahşi yaşamın davranışlarını etkiler.

Kıyı ölü balıklarla doludur, gökten kuşlar düşer ve adada yaşayan balıkçı Tom Lynch, açıklanamayan baygınlık ve halüsinasyonlardan mustariptir.

Stresli bir gecenin ardından Tom aniden ortadan kaybolunca çocukları Audrey ve Harry, babalarını aramaya başlar.
Audrey ve Harry yaşananları açıklamaya çalışırken, kendilerini büyük bir tehlikenin içinde bulurlar.

 

Bombay Gülü

Yönetmen: Gitanjali Rao / Oyuncular: Anurag Kashyap, Geetanjali Kulkarni, Makrand Deshpande, Shishir Sharma, Virendra Saxena, Amardeep Jha, Cyli Khare, Amit Deondi, Gargi Shitole, Rajeev Raj / Süre: 93 dakika
 

 

Netflix'in Hint Dilinde Romantik Dramalar kuşağında 8 Mart'ta gösterime girmesi beklenen Bombay Rose adlı bu animasyon; çok farklı hayatların yaşandığı büyüleyici bir şehirdeki keşmekeşin ortasında, iki hayalperest arasında filizlenen ve zorlu bir sınavdan geçen bir aşkı kadrajına alıyor.

Gerçek olaylardan uyarlanan ve belgesel tarzında aktarılan animasyon filmi, acımasız bir toplumun dinamiklerini de mercek altına alıyor.

Yirmili yaşlarında olan Kamala, büyükbabası ve kız kardeşiyle birlikte Bombay'da yaşayan bir göçmendir.

Ailesinin geçimini sağlamak için çiçek satan Kamala'ya, sokağın karşısındaki bir başka çiçek satıcısı olan Salim gönlünü kaptırır; genç kadına aşkını ilan eden Salim, onun için her şeyi yapmaya hazırdır.

Ancak çok geçmeden Salim, Kamala'nın geceleri para kazanabilmek için dans ettiğini öğrenir.

Filmde; çocuk gelin olmaktan kaçıp Bombay sokaklarında yaşamaya başlayan bu genç kulüp dansçısı, savaş yüzünden öksüz kalmış bir gençle aşk yaşamak ve ailesini geçindirmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.

Kare kare çizilen ve müzik aracılığıyla zarifçe iç içe geçen bu imkânsız aşk hikâyesini kırmızı bir gül bir araya getirirken film, hikâyeye egemen olan aşka ve renkli hayata özenmenin genç aşıkları bu kentin tehlikeli sokaklarında nasıl yok oluşa itebileceğini gözler önüne seriyor.

Festivallerin gözdesi olan bu ödüllü yapım, Venedik Film Festivali Eleştirmenler Haftası'nın açılışında gösterilmek üzere seçilen ilk Hindistan yapımı animasyon filmi oldu, ayrıca Toronto Uluslararası Film Festivali ve BFI Londra Film Festivali'ne de seçilen film, Şikago ve Mumbai film festivallerinde de ödül kazandı.

 

Devir

Yönetmen: Ant Horasanli / Oyuncular: Francesco Filice, Vivica A. Fox, Hannah Gordon, Sam Asante, E. Fegan DeCordova, Sebastian Deery, Francisca Dennis, Kris Groulx, Nathan Hibbert, Yun Liu, Alex Loubert, Dennis Nimoh, Reece Presley, Sean Rey, Mark Rival, Reza Sholeh, Kristi Woods / Süre: 91 dakika
 

 

beIN CONNECT'in Aksiyon Filmleri kuşağında bu hafta gösterime giren Rev adlı bu filmde; araç hırsızlığı geçmişine sahip bir genç, yüzlerce egzotik süper arabanın kaçakçılığına karışan bir çetenin çökertilmesine yardımcı olabilmek için muhbir olur.

Mikey ilk arabasını çaldığında henüz 15 yaşındadır, bu işi yapması ise sadece 50 saniyesini almıştır; bu işi yapmasındaki amaç ise içinde yaşadığı topluluğa ciddi bir mesaj vermektir.

Araba yarışı yapmadığı zamanlarda araba hırsızlığı yapan Mikey, polis tarafından yakalandıktan sonra bir seçim yapmak zorunda kalır; Mikey ya hapse gidecektir ya da polis için muhbirlik yapacaktır.

Genç adam çaresizce muhbir olmayı kabul eder ve Charlie liderliğindeki büyük otomobil hırsızlığı çetesinin içine sızar.
Aksiyonun bir an bile hız kesmediği yapımın yönetmen koltuğunda, uluslararası birçok festivalden ödülle dönen Ant Horasanli oturuyor.

 

Gece Vardiyası

Yönetmen: Michael Cristofer / Oyuncular: Tye Sheridan, Ana de Armas, Helen Hunt, John Leguizamo, Johnathon Schaech, Jacque Gray, Joey Miyashima, Austin Archer, Ibrahim Quraishi, Frantz Louizia, D.L. Walker, Pam Eichner, Walter Platz, Maria Julian, Ivey Lloyd Mitchell, Brandice Brown, Isaac Akers, Cindy Perez, Ischa Bee, Stacey Ann Turner, Dee Macaluso, Peter Epstein, Adam Colvin, Tanya Price, Ty Pursley / Süre: 90 dakika
 

 

beIN CONNECT'in Suç Dramaları kuşağında bu hafta gösterime giren, Michael Cristofer'ın yönettiği The Night Clerk adlı bu film; gece vardiyasında çalışan bir resepsiyonistin hayatının otelde işlenen gizemli bir cinayetle alt üst oluşunu anlatıyor.

Yıllarca annesinin yardımıyla pek çok zorluğun üstesinden gelen, üstün zekalı ve otizimli bir genç olan Bart Bromley bir otelin resepsiyonunda çalışmaktadır ancak hastalığı nedeniyle pek normal davranabilen biri değildir.

Buna bir çözüm getirmek ve sosyal becerilerini geliştirmek isteyen bu genç adam çalıştığı otelde, insanların odalarına kamera yerleştirip nasıl hareketler yaptığını izlemeyi ve bu şekilde onları taklit ederek hastalığının üstesinden gelmeyi hedeflemektedir.

Nitekim öyle de yapar, ancak bu durum ona yarardan çok zarar getirir, çünkü; otel müşterilerini videoya almak yasak olduğu gibi bir de üzerine video kaydını aldığı bir odada bir cinayet işlenir.

Bart videodan tartışmayı görür görmez yardım etmek için odaya koşsa da cinayeti engelleyemez, bu da yetmezmiş gibi bir de yanlış zamanda yanlış bir yerde olduğu için cinayetin bir numaralı zanlısı haline gelir.

Ancak Bart, ne kadar masumiyetini kanıtlamak istese de tekrar tekrar seyrederek pratik yapmak için kaydettiği bu videodan ve güvenlik kameralarından polise bahsedemez.

Filmin oyuncu kadrosu adeta yıldızlar geçidi; Tye Sheridan'ın, Bart karakterini canlandırdığı filmde harika bir iş çıkardığını söylemek gerek.

Kendisinin yanında Ana de Armas, Cast Away filmiyle dünyaya ün salmış Helen Hunt ve ünlü komedyen ve stand-up duayeni John Leguizamo gibi isimler de filmde yer alıyor.

 

Gezegeni Kurtaracak Ziyafet

BBC Earth ekranlarında izleyiciyle buluşacak olan Eco Feast (Eat to Save the Planet) adlı bu özel belgeselde, Gregg Wallace ve matematikçi Hannah Fry, programa konuk olan bir grup ünlü ismi, seçtikleri yemeklerin karbon salınımına ne kadar etki ettiğini keşfetmeye davet ediyor.
 


Seçtikleri yemekler ünlü isimleri karbon izi tablosuna bir yere yerleştirirken bilim adamları ve şeflerden oluşan uzman ekipse yediğimiz yemeklerin olumsuz etkisini azaltmak için değerli tavsiyede bulunuyorlar.

Türkiye'deki seyirciler bu belgesele 6 Mart saat 22.00'de, Digitürk, Tivibu ve D-Smart platformlarında yer alan BBC Earth kanalından ulaşabilecek.

 

Indoo'nun Gençliği

Yönetmen: Abir Sengupta / Oyuncular: Kiara Advani, Aditya Seal, Iqbal Khan, Rakesh Bedi, Mushtaq Khan, Shivam Kakar, Alka Badola Kaushal, Rajesh Jais, Raghav Raj Kakker, Chittaranjan Tripathy, Vaibhav Palhade, Arpit Mishra, Mallika Dua, Harsh Sharma, Rajendra Sethi, Deep Gautam, Govind Pandey, Pharith Pat, Hrasif, Jitendra Rajput, Dinuka Wijesinghe / Süre: 119 dakika
 

 

Netflix'in Hint Yapımı Romantik Filmler kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen Indoo Ki Jawani adlı filmde; saf bir genç kadın bir gecelik bir ilişki arar, ancak sevgilisinin gerçek kimliğini keşfettikten sonra işler hızla sıradanlıktan karmaşıklığa döner.

Ghaziabad'da aşk arayışı içinde olan ateşli bir kız olan Indoo, en iyi arkadaşı Sonal'ın ısrarı üzerine, Dinder adlı bir flört uygulamasına katılır.

Bununla birlikte, Indoo'nun uygulamadaki yanlış kaydırması, Aditya Seal ile buluşmasına yol açar.

Onu bir terörist zannedince de işler komik bir hal alır ve ardından çılgın bir eğlence başlar.

 

Kovala

Yönetmen: Burak Kuka / Oyuncular: Dağra Solmaz (MC Stabil), Ozan Akbaba, Hande Soral, Melis Sezen, Şahin Eryılmaz, Nebil Sayın, Alican Altun, Emrah Aytemur, Erdem Şanlı, Kimya Gökçe Aytaç, Zeynep Cüreklibatur, Zafer Öztürk, Ömer Varol, Canbay, Ege Erkurt, Killa Hakan, Kubilay Karça, Anıl Kaşarcı, Rozz, Sansar Salvo, Sehinsah, Atilla Serin, Uzi, Wolker / Süre: -
 

 

Hayallerini kovalamaktan asla vazgeçmeyenlere…

Başrollerini Stabil sahne adıyla bilinen rapçi Dağra Solmaz ile Ozan Akbaba'nın paylaştığı, rap müzik etrafında dönen bir hikâyeyi odağına alan Kovala adlı bu film, bu haftadan itibaren Exxen'de yayında olacak.

Nisan 2020'de sinemalarda gösterimi planlanan fakat pandemi sonrası sinemalardaki yerini alamayan filmde; yer aldığı reklamcılık sektöründen uzaklaşmak isteyen Demir ile kendi müziğini yapmak isteyen rapçi Dağra'nın yollarının kesişmesiyle gelişen olayları konu ediniyor.

Hayalleri peşinde koşan Stabil günün birinde beyaz yakalı bir çalışan olan Demir ile karşılaşır ve bu karşılaşma hem Stabil'in hem de Demir'in yaşamının değişmesine neden olur.

Film boyunca bol bol rap şarkılarının dinlenebileceği, ülkemizde hazırlanan ilk rap müzik filmi olarak karşımıza çıkan bu film rap müziği severleri ekran başına toplayacak gibi görünüyor.

 

Köpek Yıkayıcıları

Yönetmen: Carlos Moreno / Oyuncular: Anderson Ballesteros, Ulises Gonzalez, Christian Tappan, Jhon Álex Toro / Süre: 107 dakika
 

 

Netflix'in Suç Dramaları kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen kara komedi türündeki Lavaperros (Dogwashers) adlı bu film; yönetmenin kendisinin de belirttiği üzere "ne Tarantino ne de uyuşturucu baronu hikayesi", bu sadece her tür klişeye ve önyargıya meydan okuyan düşük profilli haydutlarla ilgili basit bir hikâye.

Don Oscar, eğer isteseydi bir sonraki Escobar olabilirdi, ama onun yerine, Kolombiya'nın Tulua kasabasında küçük uyuşturucu imparatorluğunun harabelerinde oturmaktadır ve kabul etmek gerekir ki artık bu harabelerde oturmayı gerektirecek önemli bir şey de kalmamıştır.

Yine de onun küçük çaplı çetesindeki en sadık korumalarından birkaçı hala ona olan sadakatini sürdürmektedir.

Fakat bu arada, ödenmemiş bir borç Don Oscar için sorunlar doğurunca onun kötü gün için sakladığı para dolu bir torba olduğu ortaya çıkar.

Ortaya çıkan bu torba elden ele geçerken torba kimin eline geçerse onun ölmesine sebep olur.

Ölü sayısı artmaya devam ettikçe Don Oscar'ın bir avuç koruması bu süre içinde kendi sadakatlerini sorgularken Don Oscar'ı da kaçınılmaz bir son bekler.

 

Kurtuluş Ayini

Yönetmen: Pablo Agüero / Oyuncular: Amaia Aberasturi, Alex Brendemühl, Daniel Fanego, Garazi Urkola, Yune Nogueiras, Jone Laspiur, Irati Saez de Urabain, Lorea Ibarra, Asier Oruesagasti, Elena Uriz, Jeanne Insausti, Daniel Chamorro, Iñigo de la Iglesia, Ulises Di Roma, Amalia Robin, Amaia Azkue, Teresa Achalandabaso, Cristina Yélamos, Kiko Rossi / Süre: 90 dakika
 

 

Başka sıcaklık istemiyoruz, sadece öpücüğünün sıcaklığını istiyoruz…


1609 yılında, Bask ülkesinin bütün köylerinde kadınlar tutuklanıyormuş, onları bir tepeye çıkartıp, bir kazığa bağlayıp, canlı canlı yakıyorlarmış.

Bask Bölgesinde yaşayan erkeklerin denize açıldığı dönemde 17 yaşındaki Ana, köydeki diğer kızlarla birlikte geceleri ormanda düzenlenen bir partiye ilk kez katılacak olmasından dolayı oldukça heyecanlıdır, ancak şafak sökerken Ana ve dört kız arkadaşı tutuklanır.

Ana, Olaia, María, Maider ve Katalin'in neden tutuklandıklarına dair hiçbir fikri yoktur.

Kral tarafından bölgeyi arındırmak için görevlendirilen Yargıç Rosteguy De Lancre, kızları büyücülük yapmakla suçlar ve ayin yaptıklarını itiraf etmeleri için onlara türlü işkenceler uygular.

Netflix'in İspanya Yapımı Bağımsız Filmler kategorisinde 11 Mart'ta gösterime girmesi beklenen Akelarre (Coven of Sisters) adlı bu dramatik gerilim filminde; cadılıkla suçlanan bir grup kadın, engizisyon üyelerini Cadıların Şabatı'na tanıklık etme bahanesiyle kandırarak idamlarını erteletmeye çalışır.

Film; En İyi Kadın Başrol Oyuncusu (Amaia Aberasturi) dâhil dokuz dalda Goya Ödülü'ne aday gösterildi.

 

Mars Keşif Aracı: Perseverance

Mars keşif aracı Perseverance'ın yaratılış sürecinin nasıl gerçekleştiğini ekranlara getiren Built for Mars: The Perseverance Rover belgeseli, 6 Mart Cumartesi akşamı saat 21.00'de National Geographic'te izleyicilerle buluşuyor.
 


Kızıl Gezegen'in gizemini çözmek için 18 Şubat'ta NASA tarafından Mars'a gönderilen keşif aracı yüzeye iniş yaptı.

İzleyicilerin Dünya'dan Mars'a hareket eden keşif aracının NASA laboratuvarlarındaki yaratılış sürecini keşfedeceği ve NASA laboratuvarlarının büyüleyici atmosferine konuk olacağınız bu belgeseli Digiturk, D-Smart, KabloTV, Tivibu ve Vodafone TV platformlarında yer alan National Geographic kanalında izleyebilirsiniz.

 

Nöbetçi

Yönetmen: Julien Leclercq / Oyuncular: Olga Kurylenko, Marilyn Lima, Michel Nabokoff, Martin Swabey, Carole Weyers, Andrey Gorlenko, Gabriel Almaer, Blaise Afonso, Guillaume Duhesme, Michel Biel, Julian De Backer, Idris Ibragimov, Temerlan Idigov, Antonia Malinova / Süre: 80 dakika
 

 

Netflix'in Fransa Yapımı Aksiyon ve Macera Filmleri kuşağında bu hafta gösterime giren Sentinelle adlı filmde; ateş hattındaki travmatik bir görevin ardından eve gönderilen iyi eğitimli bir Fransız asker, kız kardeşine saldıran adamı yakalamak için ölümcül yeteneklerini kullanır.

Fransız ordusunda tercüman olarak çalışan otuz üç yaşındaki Klara, eğitiminde sınıf birincisi olarak mezun olmuştur ve beş dil biliyordur.

Onun bu yoğun eğitimi sonrası için yaptığı planlar arasında yer almıyorsa da Suriye'de savaşın dehşetine şahit olduktan sonra Sentinel Operasyonu kapsamında Nice'e gönderilir; sonucun böyle olabileceğini hiç düşünmemiştir.

Klara, burada annesi ve kız kardeşi Tania ile birlikte kendilerine yeni bir hayat inşa etmeye çalışır, ancak gece kulübüne giden kardeşi Tania, tecavüze uğramış ve feci şekilde dövülmüş halde bulunur.

Bunun üzerine Klara, saldırganları bulmak ve kız kardeşinin intikamını almak için acımasız bir ava çıkar.

 

Parti Planlaycısı

Yönetmen: Kayode Kasum / Oyuncular: Toyin Abraham, Broda Shaggi, Odunlade Adekola, Bimbo Ademoye, Kareem Adepoju, Lilian Afegbai, Kola Ajeyemi, Adebimpe Akintunde, Wale Akorede, Esegine Allen, Michael Amanesi, Alex Asogwa, Anita Asuoha, Cobhams Asuquo, Hadiza Blell, Nkechi Blessing, Funke Bucknor, Stephanie Coker, Davido, Timini Egbuson, Sydney Egere, Mercy Eke, Alexx Ekubo, Temisan Emmanuel, Mansurah Isah, Steph Naya Isuma, Khafi Kareem, Oladotun Kayode, Toyin Lawani, Munirat Antoinette Lecky, Lola Maja-Okojevoh, Mabel Makun, John Moses, Bolanle Ninalowo, Jeremiah Ogbodo, Tobechukwu Okoh, Afeez Oladimeji, Bamike Olawunmi, Abiri Oluwabusayo, Bukola Oshibowale, Adebayo Rdwan, Rotimi Salami, Bianca Ugo, Jennifer Zion / Süre: 100 dakika
 

 

Netflix'in Nijerya Yapımı Komedi Filmleri kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen Fate of Alakada adlı bu film; Nijerya Bağımsızlık Günü'nde sinemalarda gösterime girerek gişede dikkate değer bir başarı elde etti, Kovid-19 nedeniyle kısıtlı oturma kapasitesine rağmen sadece dört gün içinde 28 milyonun üzerinde gelir elde etti ve sonunda 112 milyonun üzerinde bir satışa ulaşarak 2020'nin en yüksek hasılat yapan Nijeryalı filmi oldu.

Film aynı zamanda tüm zamanların en yüksek hasılat yapan 14. Nijerya filmi olarak da kayıtlara geçti.

Alakada serisinin dördüncü filmi olan ve 2017'de çekilen Alakada Reloaded adlı filmin devamı niteliğini taşıyan filmin hikayesi; sosyal medya sahtekarlığı ve mevcut Nijerya pop kültürü ile dalga geçmeye dayanıyor.

Yoksul bir aileden gelen ve aşağılık kompleksi nedeniyle sorunlar yaşayan genç bir kız olan Yetunde, sosyal medya aracılığıyla finansal ve sosyal statü kazanmaya çalışırken insanlar arasında uyum sağlamak için de bir dizi eylem yapma peşindedir.

Popüler Instagram fenomeni Broda Shaggi de filmde çok önemli bir rol oynuyor.

 

Süpermen: Yarının Adamı

Yönetmen: Chris Palmer / Oyuncular: Darren Criss, Zachary Quinto, Ike Amadi, Eugene Byrd, David Chen, Alexandra Daddario, Brett Dalton, Neil Flynn, Ryan Hurst, Cissy Jones, Piotr Michael, Cristina Milizia, April Stewart, Bellamy Young / Süre: 86 dakika
 

 

Netflix'in Fantastik Animasyonlar kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen, DC Universe Animasyonlu Orijinal Filmler listesindeki otuz dokuzuncu film olan Superman: Man of Tomorrow; Clark Kent'in Süpermen olarak tanınmadan önceki ilk yaşamını anlatıyor.

Bir gazetede stajyer olarak çalışmaya başlayan Clark Kent, bu süreçte özel güçlerini keşfetmeye başlar.

İçindeki gücün farkına varan Clark, şehirde özel güçleri kopyalayabilen dünya dışı bir varlığa karşı savaşmak zorunda kalır.

Lobo ve Parasite gözlerini Metropolis'e dikince gazete stajyeri Clark Kent olarak bilinen Süpermen, iş başında öğrenmeyi yeni uç noktalara taşır; Martian Manhunter'ın yardımıyla Clark, Lex Luthor, Parasite ve asıl adam Lobo gibi en zorlu düşmanlarından bazılarını alt etmek için savaşır.

Bu film aynı zamanda, Justice League Dark: Apokolips War'daki bir öncekinin sona ermesinin ardından, doğrudan video animasyon filmlerinden oluşan yeni bir evrenin ilkidir.

 

Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrim içi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2020 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.


beIN CONNECT

Türkiye'nin lider ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün dijital içerik platformu beIN CONNECT; mart ayında da çok sevilen, popüler diziler ve gişede büyük sükse yapan filmlerle izleyicilerini mest ederken pandemi nedeniyle vizyona giremeyen filmleri de kütüphanesine eklemeye devam ediyor.

Uluslararası festivallerde yarışan filmlerden en yeni gişe rekortmeni filmlere kadar geniş film kütüphanesi ile fark yaratan beIN CONNECT'in bu hafta öne çıkan filmleri şöyle;

  • Ali Baba ve 7 Cüceler (2015)
  • Bizim Çağımız (Our Time, 2018)
  • Evcil Hayvanlar Birliği (Pets United, 2019)
  • İmkansız Canavarlar (Impossible Monsters, 2019)
  • Kabakçığın Hayatı (Ma Vie de Courgette / My Life as a Zucchini, 2016)
  • Kutsal Geyiğin Ölümü (The Killing of a Sacred Deer, 2017)
  • Silahlar Fora (Guns Akimbo, 2019)
  • Subay ve Casus (J'accuse / An Officer and a Spy, 2019)


FilmBox

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yer alan önde gelen film ve dizi kanalı FilmBox, etkileyici öyküleri, dünya yıldızları ile buluşturan sinema filmleriyle ekranları heyecan ve eğlenceyle aydınlatmaya devam ediyor.

8 Mart Kadınlar Günü ve mart ayının diğer pazartesileri, dünyaca ünlü aktrislerin başrolde olduğu, heyecan, romantizm ve eğlence dolu birbirinden güzel filmler, keyifli filmlerin adresi FilmBox ekranlarında yer alacak; kadın yıldızların ışığı her Pazartesi 21.30'da ekranlara yansıyacak.

Ayrıca FilmBox ekranlarında kaliteli filmlerin ilk gösterimleri (prömiyer) geleneği, mart ayında da devam edecek; mart ayı prömiyerleri, Cem Yılmaz'ın sıcacık filmi "İftarlık Gazoz" ile başlayacak.

Kütüphanesine eklediği birbirinden güzel yapımlarla dikkat çeken platformun bu hafta farklı kategorilerde öne çıkan filmleri ise şöyle;

  • Acımasız Tanrı (Carnage / God of Carnage, 2011)
  • Büyük Hata (Chloe, 2009)
  • Formül 51 (The 51st State / Formula 51, 2001)
  • İftarlık Gazoz (2016)
  • Jake (A Kid Like Jake, 2018)
  • John Wick 2 (John Wick: Chapter 2, 2017)
  • Hain (Our Kind of Traitor, 2016)
  • Kara Altın (Black Gold, 2011)
  • Kurt Kız (Ôkami Shôjo / Wolf Girl, 2005)
  • Mary'nin Dirilişi (Resurrection Mary, 2007)
  • Model (The Model, 2016)
  • Mükemmel Plan (Un Plan Parfait / Fly Me to the Moon, 2012)
  • Ölümcül Balayı (Deadly Honeymoon, 2010)
  • Sicario (2015)
  • Son Darbe (Final Score, 2018)
  • Tek Başına Seyahat (Jeg Reiser Alene / I Travel Alone, 2011)
  • Zachariah'ın Z'si (Z for Zachariah, 2015)


Netflix

"Birbirimize sadece bir hikâye uzaklığındayız" sloganıyla dünyada 30'u aşkın dilde, 190'dan fazla ülkede, 204 milyonu aşkın ücretli kullanıcısına, favorisi hâline gelecek bir sonraki hikâyeyi bulmalarına yardımcı olmak için farklı türlerde diziler, belgeseller ve sinema filmlerini sunan Netflix, yeni yapımları ile çemberi genişleterek büyümesini sürdürüyor.

Pandemi sebebiyle ekran başında uzun saatler geçirdiğimiz şu günlerde dünyanın en popüler dijital içerik platformuna dönüşen Netflix birbirinden ünlü isimlerin yer aldığı yapımlarıyla hayatımızı renklendirip evde sinema keyfini sürdürmemizi sağlamaya hız kesmeden devam ediyor.

Netflix'e ilginin hayli yüksek olduğu şu sıralar seyredebileceğiniz, mart ayının ikinci haftasında platforma giriş yapan filmler şöyle;

  • 2012 (2009)
  • 3:10 Yuma Treni (3:10 to Yuma, 2007)
  • Ateşle İmtihan (Trial by Fire, 2018)
  • Çelik Manolyalar (Steel Magnolias, 1989)
  • Düşmanların En İyisi (The Best of Enemies, 2019)
  • Evet Tanrı'm Evet (Yes, God, Yes, 2019)
  • Fat Pizza vs. Housos (2014)
  • Fuga (2006)
  • Hayalet Avcıları (Ghost Busters, 1984)
  • Hellboy (2019)
  • John DeLorean Hikayesi (Framing John DeLorean, 2019)
  • Kabullen (Embrace, 2016)
  • Kapımdaki Tehlike (No Good Deed, 2014)
  • Lanetli Çocuk (The Boy, 2016)
  • Luis ve Uzaylı Dostları (Luis & the Aliens, 2018)
  • Ona Tutunmak (Holding the Man, 2015)
  • Özel Tim (S.W.A.T., 2003)
  • Özel Tim: Çatışma (S.W.A.T.: Firefight, 2011)
  • Ponpon Kızlar (Poms, 2019)
  • Savunma Sanatı (The Art of Self-Defense, 2019)
  • Siyah Giyen Kadınlar (Ladies in Black, 2018)
  • Uzun Kâbus (Slender Man, 2018)
  • Vice: Gölge Adam (Vice, 2018)


PuhuTV

Doğuş Holding çatısı altında kurulan ve "Sen Nasıl İzlersen" sloganıyla faaliyetlerini sürdüren PuhuTV; bilgisayar, mobil cihazlar ve akıllı televizyonlar üzerinden erişilebilen uygulama yayınlarının yanı sıra film, dizi, çocuk türlerinde yerli ve yabancı içerikler sunmaya devam ediyor.

İnternet üzerinden hizmet veren bir medya sağlayıcısı olan PuhuTV'nin yabancı filmler kütüphanesinde, farklı kategorilerde bu hafta öne çıkan bazı filmleri şöyle;

  • [REC]³: Diriliş ([Rec]³: Génesis, 2012)
  • Değişim (Possession, 2009)
  • Fransız Kadınları (Sous Les Jupes Des Filles / French Women, 2014)
  • Kanayan Yürek (Bleeding Heart, 2015)
  • Şeytanın Büyüsü (Adaline, 2015)


Tivibu

Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu, izlenme rekorları kıran filmleri, belgeselleri, dizileri ve çocuklara yönelik farklı türlerdeki yerli ve yabancı yapımlarıyla her yaştan izleyiciye hitap etmeyi sürdürüyor.

Mart ayının bu ikinci haftasında Tivibu'nun yayın akışında ekranlara gelecek filmler şöyle;

  • Bağlılık Aslı (2019)
  • Çiçero (2019)
  • Dans Terapisi (Finding Your Feet, 2017)
  • Dünyalar Savaşı (War of the Worlds, 2005)
  • Gerçeğin Peşinde (Angel of Mine, 2019)
  • İsimsiz Katiller (Killers Anonymous, 2019)
  • Konuşan Hayvanlar (2019)
  • Kral George'un Deliliği (The Madness of King George, 1994)
  • Kuzular Kurtlara Karşı 2 (Volki I Ovtsy. Khod Sviney / Sheep and Wolves: Pig Deal, 2019)
  • Matrix (The Matrix, 1999)
  • Şimdi İntikam Zamanı (Destroyer, 2018)
  • Üç Yaz (Três Verões / Three Summers, 2019)


TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları mart ayı boyunca izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin aralarında televizyonda ilk kez izleyiciyle buluşacak filmlerin de yer aldığı bu haftaki film gösterimleri şöyle;

  • 400 Darbe (Les Quatre Cents Coups / The 400 Blows, 1959)
  • Ağ (Geumul / The Net, 2016)
  • Altın (Gold, 2016)
  • Beyaz Diş (Croc-Blanc / White Fang, 2018)
  • Büyük Adamlar (The Company Men, 2010)
  • Doru (2017)
  • Eve Yolculuk (Evge / Homeward, 2019)
  • Mavi Yaşmaklı (Rusari Abi / The Blue-Veiled, 1995)
  • Mirâciyye: Saklı Miras (2017)
  • Silverado (1985)
  • Son Konser (A Late Quartet, 2012)
  • Subay ve Casus (J'accuse / An Officer and a Spy, 2019)


Festival ajandası

Adana'da Rofife Heyecanı

19 Mart gecesi "Aman Adanalı, Canım Adanalı" diyerek herkesi YouTube üzerinden yapılacak canlı yayına davet eden Rotary Uluslararası Kısa Film Festivali, festival hazırlıklarını hızla sürdürürken programındaki filmleri seyirciyle buluşturmak için de gün sayıyor.

Pandemi nedeniyle bu yıl teması "Sağlık Çalışanları" olarak belirlenen festivale ayrıca Almanya Goethe İnstitut ve Rein Mahn Üniversitesi seçkileri de ayrı bir zenginlik katacak.

Her yıl farklı bir şehirde düzenlenen Rotary Uluslararası Kısa Film Festivali ya da bilinen kısa ismi ile ROFİFE'ye bu yıl Adana ev sahipliği yapacak.
 


Festivalin ev sahipliğini üstlenen Adana Güney Rotary Kulübü; başkanı Dr. Fatma Aydoğan ve kulüp üyeleri ile birlikte festival süresi boyunca keyifli ve heyecanlı bir program ile misafirlerini ağırlayacak.


Akademi Ödülleri değerlendirme sistemini emsal alan festival

Bu sene 13'üncüsü düzenlenen; Türkiye ve farklı ülkelerden kurmaca, deneysel, belgesel ve animasyon kategorilerinde 376 kısa filmin başvurduğu bu festivali diğer festivallerden ayıran en önemli özelliği ise Türkiye'de sekiz şehirde kurulan Kent Jürileri ile oluşturulan "Jüri Sistemi"dir.

Bu jüri sistemi ise hiçbir kısa film festivalinde olmayıp, Akademi Ödülleri ya da bilinen ismi ile "Oscar" sistemindeki gibi Akademi Üyeliği'ne benzemektedir.

Adana, Ankara, Antalya, Bolu, Eskişehir, Mersin, Samsun ve Trabzon illerinde kurulan, çoğunluğu akademisyen, amatör sinema sevdalısı ve sinema emekçilerinden oluşan 56 kişilik kent jüri üyeleri, birbirlerinden tamamen bağımsız ve habersiz oluşturdukları seçkilerini Büyük Jüri Üyeleri'ne göndererek izleyici seçkilerini oluşturdular.

Büyük Jüri ise; Kent Jüri'lerinden gelen bu seçkileri değerlendirmeye alarak kendi finalistlerini belirlediler.
 


Bu yıl 13. Rofife Büyük Jüri Başkanlığı'nı Prof. Dr. H. Hale Künüçen üstleniyor; bu değerli akademisyenin gayretleri ile oluşturduğu Büyük Jüri Üyeleri ise Anadolu Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nezih Orhon ve Doç. Dr. Alper Altunay, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nden Prof. Kaan Olguntürk ve Doç. Dr. Kurtuluş Özgen, Başkent Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Şükrü Künüçen, Bilkent Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Andreas Treske, İstanbul Kültür Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Nagihan Çakar Bigiç, yapımcı Zeynep Atakan, oyuncu Hakan Bilgin, görüntü yönetmeni Uğur İçbak, 13. Rofife Ana Komite Başkanı Dr. Güran Dinçer ve 13. Rofife Ana Komite Üyesi Rotaryen Pervin Soydemir gibi birbirinden değerli isimleri ağırlıyor.


Pandemiye rağmen festival

Bu süreçteki tüm bu planlamaları yapan, eylemleri oluşturan ana komite üyeleri bu yıl pandemiye rağmen eşsiz bir festival ortaya koyabilmek amacıyla Dr. Güran Dinçer başkanlığında düzenli aralıklarla bir araya gelerek yıl boyunca bu festival için soluksuz bir çalışma gerçekleşirdi ve gerçekleştirmeye de devam ediyor.

Bu seneki festivalin ana komite üyeleri arasında ise Prof. Dr. Hale Künüçen, Prof. Dr. Nezih Orhon, Cengiz Turgay, Pervin Soydemir ve Betigül Ceylan gibi isimler yer alıyor.

Adana'da çekilen Bir Zamanlar Çukurova dizisinin ekibinin katılımlarının yanı sıra festivale sinema ve sanat dünyasından birçok oyuncunun, yönetmenin ve yapımcının katılması bekleniyor.

Fakat geçmiş yıllarda halkın fiziki katılımıyla yapılan ödül töreni bu yıl pandemi kısıtlamaları ve zorunlulukları nedeniyle hibrit bir sistemle organize edilerek; www.rofife.org üzerinden yapılacak bir duyuru ile bağlantı kurularak YouTube kanalından canlı izlenebilecektir.

Bu heyecanlı töreni izlemek için canlı yayın gününü şimdiden ajandanıza eklemeyi unutmayın.


GAİN, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Programı

Aralık 2020 tarihi itibarıyla yayın hayatına başlayan, Türkiye'nin yeni nesil çevrim içi dijital içerik medya platformu olan GAİN, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve haftasını özel program seçkisiyle kutluyor.

"Başka Kadınlar" başlığı altında izlenebilecek 11 mikro belgeselin odağında sanattan spora, iş hayatından teknolojiye her alanda gündeme oturmuş cesur kadınlar var.

Ayrıca 8 Mart'ın Türkiye ve dünya tarihi; #MeToo'dan #SusmaBitsin'e ses getiren kadın hareketleri; sanattan spora iş hayatından dile toplumsal cinsiyet mücadelesinde doğru bilinen yanlışlara odaklanan programlar da 8 Mart seçkisi kapsamında GAİN'de izlenebilecek.


#NormalDeğil

Eşit ücret, cam tavan, istismar, beden olumlama… Yeni dünyada kadınların emek verirken karşılaştığı tüm problemler, #NormalDeğil söylemiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve haftasında GAİN ekranında ses yükseltecek.
 


Güncel tartışmalar ve kadın hakları üzerine programlar

8 Mart: "Gece, Sokakta, Birlikte"

Gece ve sokağın kadınlar için anlamı ne? 8 Mart ve kutlamalar bize ne ifade ediyor?

Gazeteci Çiçek Tahaoğlu, GAİN için hazırladığı özel dosyada Türkiye'de 8 Mart kutlamalarının tarihinde bir yolculuğa çıkıyor ve tanıklıklarla bu soruların cevabını arıyor. 

#TB

1800'lü yılların ortalarından bugüne… Dünya Kadınlar Günü nasıl başladı, hangi yollardan geçti, nereye geldi? Kadınların rehberliğinde zamanda bir yolculuk…


Sosyal Medya Adaletin Temelidir
 

Sosyal medyanın ve kamusal baskının kadına şiddet vakalarında adaletin tecelli etmesi üzerinde bir etkisi var; bunun en çarpıcı örneği de büyük bir dayanışma örneğinin sergilendiği Şule Çet davası.

Gazeteci Elif Akgül'ün GAİN için hazırladığı bu özel dosyada örnek davalar üzerinden sosyal medya varsa gelen, yoksa gelmeyen adaleti inceliyor.


Kadın Sözlüğü

Mansplaining, CIS, gaslighting, ghosting… Toplumsal cinsiyet konusunda 20 yıl öncesine göre çok daha bilinçliyiz, ama yeni dönemin kritik kavramları hâlâ pek çok insan tarafından bilinmiyor, anlaşılmıyor. Bu programın hazırladığı tam teşekküllü bir sözlük bu konuda yardıma hazır.


Ben Varım

Kimi denizaltında doğalgaz borusu döşerken, kimi dünya şampiyonu olup Türkiye'ye bir ilki yaşattı. Hayal gücü, cesaret, çalışma, azim… Her alandan kendilerine konan sınırları zorlayan kadınların hikâyesine Ben Varım'da tanıklık edebilirsiniz.


#NormalDeğil: Sporda Cinsiyetçilik 101

#NormalDeğil, sporda kadınlara daha fazla alan yaratılmasını hedefleyen bir video serisi; 8 bölümden oluşan yapımın her bölümünde sporun farklı bir alanındaki dengesizliğe dikkat çekiliyor; cinsiyetçi dil, ücret eşitsizliği, kadınların spordaki temsili gibi alanlarda süregelen erkek egemen kalıplar konusunda farkındalık yaratılarak eşitsizliğin giderilmesi yönünde çağrı yapılıyor.


Güzel Sayılar

Türkiye'de toplumsal cinsiyet algıları değişiyor; hızla yıkılan kalıpları, umut verici sayıları ve değişen Türkiye'yi anlamak için Türkiye'nin istatistik alanında en yetkin ismi Bekir Ağırdır, Z kuşağından siyaset bilimci Zeynep Aksoy'un kadınlara ve kadın olmaya dair sorularını cevapladığı Güzel Sayılar 8 Mart özel bölümünü izleyebilirsiniz.


İlber Ortaylı ile Zaman Makinesi

İlber Ortaylı'dan Cumhuriyet tarihimizin efsane kadın akademisyenlerine saygı duruşu… Ortaylı, Behice Boran'dan Bahriye Üçok'a, Nermin Abadan Unat'tan Mübeccel Kıray'a ve son olarak aynı zamanda öğretmen olan annesi Şefika Ortaylı'ya kadar kadın eğitmenlerin tarihimizdeki izini anlatıyor.


Mucize Kızlar

Kendilerini performansa, sanata, spora, tarıma, kısacası çizgi dışındaki tutkulara adayan ve toplumun her kesimine etki eden kadınların hikâyelerinin anlatıldığı GAİN'in yeni mini belgesel serisi Mucize Kızlar yapımının ilk konuğu; artistik jimnastikte 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda ülkemizi kendi branşında temsil eden ilk sporcu Göksu Üçtaş Şanlı olacak.


#MeToo'dan #SusmaBitsin'e

2017'de aralarında Gwyneth Paltrow ve Angelina Jolie gibi yıldızların bulunduğu çok sayıda kadının, Hollywood'un ünlü film yapımcısı Harvey Weinstein tarafından cinsel saldırıya ve tacize uğradığını açıklamasının üzerine başlayan #MeToo hareketi Türkiye'de de karşılık buldu. Sinema, televizyon ve tiyatro alanında çalışan kadınların başını çektiği Susma Bitsin hareketiyle beraber kadınlar tacizci erkekleri sosyal medyada ifşa etmeye başladı. Seda Yılmaz'ın hazırladığı #MeToo'dan #SusmaBitsin'e sanat dünyasındaki kadın hareketi söylemlerine ışık tutuyor.


661

Cinsiyet eşitsizliği kadınları en çok hangi alanda etkiliyor? Bu konuda yaşadıkları deneyimler neler? Geçmişten bugüne ne gibi farklılıklar var? 661'in 6 kuşaktan kadınları bu hafta toplumsal cinsiyet eşitsizliğini konuşuyor.


Dadanizm

Dünyadaki beden olumlama değişimi; ırk, cinsiyet, cinsel kimlik olumlaması gibi pek çok konuya dadanabileceğiniz 8 Mart özel bölümüyle popüler kültür rehberimiz Dadanizm, Seden Mestan'ın anlatımıyla ekrana geliyor.


Güçleri ve cesaretleriyle ilham veren "Başka Kadınlar"

Dünyaca ünlü isimler, gerçek hikâyeleriyle gündeme oturan kadınlar, Başka Kadınlar seçkisinde buluşuyor, kısa ve çarpıcı 11 belgeselin her biri bu kadınların adeta küllerinden doğmalarına tanıklık ediyor.

İşte o belgeseller ve konuları…


Tamara Holder on Sexual Assault in Television

Fox News sunucusu Tamara Holder, şirketindeki erkek bir yönetici tarafından saldırıya uğruyor. Bunu bildirmesi üzerine sözleşmesi yenilenmeyerek işsiz bırakılıyor. Sunucu, başka kadınların aynı şekilde mağdur olmasını engellemek için kariyerinde çizdiği rotayı bu programda anlatıyor.


Mischa Barton on Being a Victim of Revenge Porn

Bir dönemin yıldız oyuncusu Mischa Barton intikam pornosu kurbanı olmuş, sonrasında karanlık bir süreç yaşamıştı. Barton'ın seks kasetiyle tehdit edilmesini, toplum tarafından ötekileştirilmesini ve içinden geçmek zorunda kaldığı tüm zorlukları kendi ağzından dinleyebilirsiniz.


Amanda Knox Opens Up About Harassment

10 seneyi aşkın süre boyunca cinayetten tutuklu bulunan Amanda Knox'un suçsuzluğu mahkeme kararıyla ispatlanmıştı. Mahkeme sürecinde ise medya onun hakkında sistematik bir karalama çalışması yürüttü. Knox'un bu süreçte yaşadıkları GAİN izleyicisini şaşırtacak.


Brett Rossi on Overcoming Domestic Abuse with Charlie Sheen

Pornografik film oyuncusu Brett Rossi ünlü oyuncu Charlie Sheen ile evliliğinde aile içi şiddete ve tacize maruz kaldığını iddia etmişti. Bu programda Rossi, söz konusu olayların nasıl örtbas edilmeye çalışıldığını ve mücadelesini anlatıyor.


How Shark Tank's Barbara Corcoran Made $66 Million After Getting Dumped

Yatırımcı Barbara Corcoran, partneri tarafından sekreteri için terk ediliyor. Ardından New York'un en başarılı emlak firmalarından birini kuruyor. Corcoran, karmaşık olaylar zincirini ve çarpıcı başarı hikâyesini anlatıyor.


Gabrielle Union on Dealing with Divorce

ABD'li oyuncu Gabrielle Union, ilk evliliğinin nasıl dağıldığını ve iyileşebilmek için neler yapması gerektiğini samimi bir şekilde izleyicilere aktarıyor.


Alexandra Waterbury on Sexual Exploitation in Ballet

New York Şehir Balesi balerinlerinden Alexandra Waterbury, bazı erkek partnerleri tarafından mesajlarla rahatsız edilir. Bu onun için, işyerinde cinsel sömürünün ötesinde, tutkuyla bağlı olduğu sanatına da hakaret anlamına gelir. Kurumla davalık olan yetenekli dansçı, yaptığı değişim çağrısıyla kadın mücadelesi için de ilham verici bir örnek oluşturuyor.


What Professional Fortnite Looks Like for Women

Milyarlarca dolarlık bir endüstri, milyonlara ulaşan ödüller… E-spor'un erkek egemen dünyasında, bu heyecan verici pastadan pay almak için tutkuyla mücadele veren kadın sporcular… Üzerlerindeki baskıyı, linç kampanyalarını, sayısız önyargıyı ve tüm bunları nasıl tek tek yıktıklarını anlatıyorlar.


Will You Be Wearing Digital Fashion in The Near Future?

Instagram artık sanal bir podyum. Üstelik teknoloji modanın fiziksel boyutunu tamamen rafa kaldırmaya niyetli. Dijital moda sayesinde, sanal kıyafetlerinizi giyerek dilediğiniz gibi paylaşım yapabilirsiniz. Üç kadın influencer, dijital modanın geleceği hakkındaki fikirlerini paylaşıyor.


Surveillance and the City: Know When You're Being Watched

Büyük şehirdeyseniz, her an gözetim altındasınız. Networks of New York'un yazarı Ingrid Burrington, New York örneğinden yola çıkarak, büyük şehirlerin nasıl sürekli bir gözetim kültürüyle çevrili olduğunu anlatıyor.


Female Skaters

Tehlike, eğlence, tutku… Kadınlar heyecan dolu kaykay camiasının tam merkezinden bildiriyor. Az sayıdaki kadın kaykaycının hikâyeleri izleyiciyi farklı bir dünyayla tanıştıracak.

 

İstanbul Film Festivali

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Film Festivali'nin Nippon Paint sponsorluğundaki yeni seçkisi 5-28 Mart tarihlerinde dijital ortamda izleyiciyle buluşuyor.

İstanbul Film Festivali'nin Mart Seçkisi, prömiyerlerini Venedik, Berlin, Kudüs, Tribeca, Cannes film festivallerinde yapmış ve aralarında sinema tarihinden klasiklerin de yer aldığı 12 filmden oluşuyor.
 


Programda edebiyat dünyasına içeriden mizahi bir bakış atan, başrollerini Margaret Qualley ile Sigoruney Weaver'ın paylaştığı My Salinger Year; sosyal medya ile fitness kesişimini bir sanal dünya "fenomeni" gözünden ele alan Sweat; Dolly Wells'in Noah Baumbach ve Lena Dunham tarzındaki bağımsız komedisi Good Posture; Altın Lale'li Tsai Ming-liang'ın 2020 Berlin Teddy Jüri Ödülü kazanan son filmi, Filmekimi'nde sinemada gösterilen Rizi ve başrolünde bağımsız fantastik ve korku filmlerinde izlemeden duramadığımız Nicolas Cage'in olduğu Color Out of Space yer alıyor.

Mart Seçkisi'nde sinema tarihinde yer etmiş, Küba'nın en tanınmış yönetmenlerinden Tomás Gutiérrez Alea'nın bürokrasi hicvi La Muerte de un Burócrata; korku türünün efsane filminin arka planını gözlemleyen Leap of Faith: William Friedkin on The Exorcist ve başrolünde Tom Hiddleston'ın bulunduğu yönetmen Joanna Hogg'un İngiliz sinemasındaki yerini sağlamlaştıran aile dramı Archipelago filmleri de var.

Yossi&Jagger ile tanınan Eytan Fox'un yeni filmi Sublet; Hong Sang-soo'nun Berlin'de kendisine En İyi Yönetmen Ödülü getiren son filmi Domangchin Yeoja; Kelly Reichardt'ı üne kavuşturan western Meek's Cutoff ve Meksika sinemasının en önemli isimlerinden Arturo Ripstein'ın son filmi El Diablo Entre Las Piernas seçkinin öne çıkan diğer filmleri arasında yer alıyor.

Gösterimleri 5 Mart akşamı 21.00'de başlayacak ve filmonline.iksv.org adresinden izlenecek filmlerin biletleri aynı site üzerinden alınabilecek; bilet alınan filmler, gösterime açık kaldıkları 5'er gün boyunca izlenebilecek.

Her hafta sonu yeni eklenen filmler 5 gün sonra 21.01'de gösterimden ve sistemden kalkacak.

Önceki seçkilerde olduğu gibi her seansın bilet kapasitesi sınırlı; filmlere tek tek bilet alınabileceği gibi gösterime açık filmleri içeren Kombine Film Paketleri de daha avantajlı bir fiyatla satın alınabilir.

Tüm filmler Türkçe altyazılı gösterilecek, filmlere yalnızca Türkiye'den erişilecek.

Bu arada dilerseniz İKSV Film Online mobil uygulamasını iOS ve Android versiyonlarıyla indirebilir, hesabınıza eklenen filmleri uygulama üzerinden de izleyebilirsiniz.

İstanbul Film Festivali çevrim içi gösterimleri Mart Seçkisi filmleri:

  • Bacaklarının Arasındaki Şeytan (El Diablo entre las Piernas / Devil Between the Legs, 2019)
  • Bir Bürokratın Ölümü (La Muerte de un Burócrata / Death of a Bureaucrat, 1966)
  • Günler (Rizi / Days, 2020)
  • Güzel Poz (Good Posture, 2019)
  • İnançlı Atlayış: Friedkin Şeytan'ı Anlatıyor (Leap of Faith: William Friedkin on The Exorcist, 2019)
  • Kaçan Kadın (Domangchin Yeoja / The Woman Who Ran, 2020)
  • Kestirme Yol (Meek's Cutoff, 2010)
  • Kiracı (Sublet, 2020)
  • Salinger Yılım (My Salinger Year, 2020)
  • Takımada (Archipelago, 2010)
  • Ter (Sweat, 2020)
  • Uzaydan Gelen Renk (Color Out of Space, 2019)


Pera Film'den 8 Mart'a Özel Retrospektif

Pera Müzesi Film ve Video Programları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında, Amerikan deneysel sinemasının öncü isimlerinden Sadie Benning'in çalışmalarından oluşan retrospektif niteliğinde bir seçki sunuyor.

İki hafta boyunca gösterimde kalacak "Sadie Benning: Direniş Günlükleri" adlı programda sinemaseverler, sanatçının 6 eserini çevrim içi olarak izleyebilecek.

Video çekmeye 15 yaşında oyuncak kamerasıyla başlayan Amerikalı sanatçı, büyüme çağında yaşadığı kimlik kargaşası ve değişen arzularını anlattığı eserlerinde, çocukluk odasının mahremiyetini saf bir dürüstlükle seyirciye sunuyor.

Eserlerde kullanılan yakın çekim ve yüzen kamera teknikleri, Benning'in kamerasına hem onun en gizli sırlarına şahit olan görgü tanığı, hem de bu deneysel formatı beraber deneyimlediği suç ortağı rollerini veriyor.

Siyah beyaz kısa film ve videolardan oluşan seçkide, kendini yeni keşfeden bireyin sancıları samimi ve mizahi bir dille işleniyor.
 


İlk gençlikten erişkinliğe uzanan samimi hikâyeler

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde izleyiciyle buluşacak programda; on altı yaşındayken üç hafta boyunca okula gitmeyi reddederek eve kapanan Sadie Benning'in hüznünü ve dünyadan kopukluğunu anlattığı İçeride Yaşam; kendini toplumsal yargılar karşısında kapana kısılmış hisseden Benning'in öfkesini günlük benzeri bir kolajla kameraya yansıttığı Her Kızın Bir Günlüğü Olsaydı; okul, aile ve kadın olmaya dair klişelere meydan okuyan Kız Gücü, "kötü bir kız"la yaşadığı şehvetli ilişkiyi, cinsiyetlere atfedilen jestler ve Hollywood klişeleri eşliğinde anlattığı Aşk Değildi; kağıt hamurundan yapılmış bir kukla olan ve toplumdaki yerini uzun uzadıya düşünen Judy'yi beş kısa filmde tanıttığı Judy Sahneleri ve son olarak,  başıboş gezinen bir genci Super 8 kamera ile takip ettiği Almanca Şarkı adlı eserler yer alıyor.

MoMA, Smithsonian Müzesi, Whitney Müzesi, Kunsthalle Basel, Britanya Film Enstitüsü, Sundance Enstitüsü gibi uluslararası sanat kurumlarında ve film festivallerinde çalışmalarıyla yer alan Sadie Benning, animasyon, film ve yerleştirme alanlarında eser vermeye devam ediyor.

Pera Film'in mart ayında gösterime sunacağı bu ilk programda, deneysel sinemanın önemli ismi Sadie Benning'in film ve videolarından oluşan bir seçkisini 8-22 Mart tarihleri arasında Pera Müzesi web sitesi üzerinden izleyebilirsiniz.

Çevrim içi film programı sadece Türkiye'deki izleyiciler tarafından izlenebilecektir.

Film gösterimleri, aksi belirtilmediği sürece, +18 uygulamasına tabidir.

Sadie Benning: Direniş Günlükleri gösterim programında yer alan filmlerin kronolojisi şöyle;

  • İçeride Yaşam (Living Inside, 1989)
  • Her Kızın Bir Günlüğü Olsaydı (If Every Girl Had a Diary, 1990)
  • Aşk Değildi (It Wasn't Love, 1992)
  • Kız Gücü (Girl Power, 1993)
  • Judy Sahneleri (The Judy Spots, 1995)
  • Almanca Şarkı (German Song, 1998)

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU