Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden iki yeni fakülteye tepki: 12 Eylül askeri rejiminden sonra ilk defa

Açıklamada "Yeni fakültelerle ilgili kararın iptalini ve bir kez daha atanmış rektörün istifasını talep ediyoruz. Üniversitemizdeki polis ablukasının kalkmasını, tutuklu ve ev hapsindeki öğrencilerin özgür bırakılmasını istiyoruz" ifadeleri yer aldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Melih Bulu'yu rektör olarak atamasını ardından Boğaziçi Üniversitesi'nde başlayan protestolar devam ediyor.

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, 6 Şubat tarihli Resmi Gazete’de çıkan Cumhurbaşkanlığı kararı ile üniversiteye iki yeni fakülte kurulması kararına tepki gösterek bir açıklama yaptı.

"12 Eylül Askeri Rejimi'nden sonra ilk defa Boğaziçi Üniversitesi'ne dayatılan bu karar ile üniversitesinin iradesi hiçe sayılmıştır" ifadesinin yer aldığı açıklama anayasada yer alan "akademik özerklik" ilkesine atıfta bulunularak şu ifadelerle devam etti:

Bu anti-demokratik karar, üniversite akademik kurullarının bu yönde bir talep ve hazırlığı olmadan ve üniversite senatosunun onayı alınmaksızın verilmiştir. Hukuk ve iletişim fakültelerinin açılma kararı kurumumuzun kamuya ilan etmiş olduğu uzun vadeli stratejik planlarında yer almamaktadır. Dahası yeni fakülte kurmak için YÖK ile üniversitemiz arasında gerçekleşmesi gereken müzakere ve planlama süreçleri de yürütülmemiştir. Bu adımla anayasamız tarafından korunan akademik özerklik ilkesi bir kez daha açık şekilde ihlal edilmiştir. Kabul etmiyoruz!

"Sadakate değil, liyakate dayalı bir akademik kadro" vurgusu

Üniversitelerde yeni bir bölümün ya da yeni bir programın açılması için şeffaf müzakere ve hesap verilebilirlik ilkesini temel alan bir karar alma süreci gerektiğinin belirtildiği açıklama " Süreçler ancak bu şekilde yürütüldüğünde evrensel kriterlere uygun bir öğrenim ve bilimsel araştırma ortamı yaratılır, sadakate değil, liyakate dayalı bir akademik kadro oluşturulabilir ve kamusal kaynakların etkin kullanılması sağlanabilir. Bu süreçlerin sağlıklı olarak işleyebilmesinin en önemli teminatı özerklik ilkesinin kurumsallaşmasıdır. Tam da bu nedenle, beş haftadır akademik özerkliği savunuyor ve demokratik bir üniversite talep ediyoruz. Vazgeçmiyoruz!" ifadeleriyle devam etti.

İstifa çağrısını yinelediler

Melih Bulu'nun istifasının yinelendiği açıklama şöyle devam etti:

Biz, bugün, burada, yeni fakültelerle ilgili kararın iptalini ve bir kez daha atanmış rektörün istifasını talep ediyoruz. Üniversitemizdeki polis ablukasının kalkmasını, tutuklu ve ev hapsindeki öğrencilerin özgür bırakılmasını istiyoruz. ülkemizdeki tüm üniversiteleri kapsayacak bir demokratik reform süreci çağrısını da kamuoyu önünde yineliyoruz. 

Ayşe Buğra'ya destek

Açıklamada ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kavala'nın karısı" sözleriyle hedef aldığı Prof. Dr. Ayşe Buğra'ya destek verilerek "Aynca hocamız ve meslektaşımız Prof. Ayşe Buğra'ya yapılan saldınyı esefle karşılıyor, kınıyoruz" denildi.

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU