Ev kadınından Kılıçdaroğlu’na: Bayat ekmek alıyorum, çocuklarıma marketin attığı çürük meyveleri yediriyorum

Kılıçdaroğlu'nun video konferans yöntemiyle bir araya geldiği ev kadınları, hayat pahalılığından ve geçim sıkıntısından şikayet etti

CHP Genel Başkanı Kemal  Kılıçdaroğlu, video konferans yöntemiyle ev kadınları ile bir araya geldi.

Farklı illerden 72 ev kadınının, yaşadıkları sosyal ve ekonomik sorunları anlattığı toplantıda; Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ve Parti Meclisi Üyesi Deniz Demir de Kılıçdaroğlu'na eşlik etti.

“İşim düştüğünde kapılarına almadılar”

“Neye elimizi atıyorsak zaten her şey ateş pahası. Pazara çıktığımızda 50 TL ile hiçbir şey alamıyoruz hele ki bu pandemi döneminde” diyen ev kadını şöyle konuştu:

“Bazen bize baştakilerimiz ‘Çocuklarınıza bağışıklık sistemimi kuvvetli olması için yedirin içirin' diyorlar. Neye elimizi atacağız, neyi yedireceğiz? Bir portakalın kilosu 6 lira olmuşken. Yemeğimizin ilk malzemesi yağ 65-70 lira olurken nasıl geçindireceğiz? Asgari ücrete zam yapılmasını dört gözle beklerken zam yapıldı ardından sabah kalktığımızda her şeye zamla uyandık. Yorulduk artık, uykularımız kaçıyor. Doğru dürüst bir şeyler alamıyoruz çocuklarımız için, geçimimiz o kadar zor ki. 4-5 sene önce AKP'ye üyeydim her zaman yardımlara çağırıyorlardı ama bir gün işim düştüğünde zor durumda olduğumda beni kapılarına bile sokmadılar. İlla her şey işlerini görene kadar mıydı?”

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Çocuklarımız okulu bırakmak zorunda kaldı”

Daha önce esnaflık yapan bir kadın üniversite öğrencisi çocuklarının çalışmak zorunda kaldığını anlatarak, “Daha önce esnaftım. Yıllardır çocuklarımız en iyi şartlarda okusun diye mücadele ettik. Çocuklarım üniversite ikinci sınıfa geldikten sonra okulu bırakıp, iş aramaya karar verdiler. ‘Anne baba artık size yük olmak istemiyoruz, okutmak için çok zorlanıyorsunuz' dediler. Biz bu günler için mücadele verdik ve yolun sonunda daha iki çocuğumuz varken, dört çocuğumuz var, iki çocuğum da iş arıyor, kardeşlerini okutabilmek için. İş aradıkları zaman yol parası ve servis olmadığını söylüyorlar. Aldıkları asgari ücret belli, kendilerinden vazgeçtiler, evimizde huzur olsun diye uğraşıyorlar” dedi.

“Bir aydır devamlı etiket değiştiriyoruz”

Eşiyle mahallede bakkal işleten bir kadın da, “Son bir ayda devamlı etiket değiştiriyoruz, sürekli zam geliyor. Allah herkesin yardımcısı olsun. Büyük marketler mahalle aralarına kadar girdi, küçük esnafı bitirdi. İnsanlar önceden bir kilo çay alıyordu artık yarım kilo alıyorlar. Her şey o kadar zamlandı ki insanların da gücü yetmiyor, işsizlik çok” dedi.

“Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar”

Özel gereksinimi olan bir kadın, “Geçim çok zor. Çalışıyoruz ama eşim engelli ben engelli. Asgari ücrete zam geldi ama anında her şeye zam oldu. Verdiği günün ertesi günün bütün zamlar patlama yaptı. Eşimin sigortasını ödüyorum, asgari ücrete zam geldi, ertesi 300 (lira) birden zam verdiler” diye konuştu.

Başka bir kadın bu konuya ilişkin “Buna kaşıkla verip kepçeyle almak deniliyor” dedi.

“Çürük meyve alıp çocuklarıma yediriyorum”

Geçim sıkıntısı çeken bir kadın, “Eşim yeni işe girdi. İki senedir evdeydi. Üç tane çocuğum var. Ekmek alacak halim yok. Bayat ekmek alıyorum, çocuklarıma yediriyorum, pazara çıkamıyorum. (Bir market) A 101 çürük meyveleri atıyor, onları almaya çalışıyorum, çocuklarıma yediriyorum” dedi.

“El birliği ile değiştireceğiz”

Ev kadınlarının sorunlarını dinleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Ev hanımlarının sosyal güvenlik haklarının olması lazım. Eskiden vardı bu haklar, ev hanımları sosyal güvenlikten yararlanabiliyorlardı ve zamanı gelince de emekli olabiliyorlardı” dedi.

Türkiye'de 10 milyon gencin işsiz olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet tarihinde bu kadar işsiz hiç olmamıştı ama maalesef bunları yaşıyoruz" ifadesini kullandı.

Tüm bunları değiştirecekleri sözünü veren Kılıçdaroğlu, "Anneler, size söz veriyorum, bütün bu haksızlıkları bitirmek mümkün. Ama bunları bitirmek için ortak çalışmak lazım. Ortak bir hedefe kilitlenmek lazım" değerlendirmesinde bulundu.

"Babalardan da duydum"

Toplantıya katılan bir annenin, "çocuğu bir şey ister' diye markete gidemediğini" söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, aynı durumdan babaların da yakındığını belirtti.

Kılıçdaroğlu, "Ev hanımlarının sosyal güvenlik haklarının olması lazım. Eskiden vardı bu haklar, ev hanımları sosyal güvenlikten yararlanabiliyorlardı ve zamanı gelince de emekli olabiliyorlardı. Maalesef 2008'de yapılan bir kanun değişikliği ile sadece Bağ-Kur üzerinden, o da isteğe bağlı, isterse emekli olabiliyorlar. Diğer sosyal güvenlik haklarından yararlanamıyorlar" açıklamasında bulundu.

Çocukların gülüp oynaması kadar güzel bir şey olmadığına işaret eden Kılıçdaroğlu, CHP olarak, en büyük arzularının bunu sağlamak olduğunu dile getirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz 'aile destekleri sigortası' diye bir sigorta dalını hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bunun temel hedefi şu; geliri olmayan veya belli bir rakamın altında olan ailelere doğrudan doğruya devletin destek vermesidir" diye konuştu.

Bu sigorta dalının olması durumunda, bugün evlerdeki dramların hiçbirinin yaşanmayacağını savunan Kılıçdaroğlu, aile gelirinin belli rakamın altına düşmesi halinde aile sigortasından asgari bir gelirin evdeki kadının banka hesabına yatacağını, kadının da bankadan parasını çekerek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacağını söyledi.

“Türkiye zengin bir ülke”

Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bakın Ağrı'da da kardeşimizin derdi var, İzmir'de de. Aynı dertleri paylaşıyorsunuz, çocuklarınız işsiz. Adana'daki de işsiz. Niye işsiz? 18 yıldır bu memleketi yönetenler, niye sizin derdinizi duymadılar? Onların çocukları işsiz mi? Hayır. Diyorsunuz ki 'bizim aylığımız bile yok.' Bir maaşla yetinmiyorlar, 2-3-4 maaşla yetinmiyorlar, 5 maaş alıyorlar. En hafifi de 10 bin lira. 50 bin lira bir eve giriyor. Öbür evde çocuklar aç. Bu vicdan mıdır, adalet midir? Sizden istediğim şu, bu memleketin başına haram yemeyen, kul hakkı yemeyen, yolsuzluk yapmayan bir adam getirin Allah aşkına. Düzgün adam olsun, ahlaklı adam olsun, herkesin inancına, yaşam tarzına saygı duysun. Bir de böyle insan getirin, o zaman Türkiye'nin kurtulacağını göreceğiz. Türkiye, zengin bir ülke, fakir bir ülke değil. Ama kaynakları adil dağıtılmadığı için büyük bir kısmı fakir, bir kısmı da köşeyi dönmüş, zengin. Bu tabloyu değiştireceğiz ama el birliğiyle değiştireceğiz. İnşallah güzel bir Türkiye'yi kadınlar sayesinde kuracağız. Çünkü sizin yaşadığınız sorunların büyük bir kısmını belki beyleriniz yaşamıyor"

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU