İklim değişikliği araştırması: Kuraklıktan etkileneceklerin sayısı bu yüzyılın sonuna kadar üçe katlanacak

Yapılan araştırmada, 20’nci yüzyılın sonunda her 100 kişiden üçünün su kıtlığı çektiği,2100 yılında bu rakamın yaklaşık 3 kat artarak yüzde 8’e yükseleceği belirtildi

Fotoğraf: AA

ABD'de, iklim değişikliğinin önümüzdeki yıllarda su kaynaklarını ve kuraklık şiddetini nasıl etkileyebileceğine dair dünya çapında ilk görüşü sunmak için küresel bir araştırma gerçekleştirildi.

Michigan Eyalet Üniversitesi'nde yapılan ve Nature Climate Change'de yayımlanan araştırmaya göre, gelecek yıllarda içme suyu kaynaklarının da yeryüzünün üçte ikisinde hızlı bir şekilde azalmaya başlayacak ve gelecekte yaşanacak kuraklıklardan etkilenecek kişi sayısı bu yüzyılın sonuna kadar yaklaşık üçe katlanacak.

Araştırmayı yürütenlerden profesör Yadu Pokhrel, Akdeniz bölgesinde, Afrika'da, ABD'nin bazı bölgelerinde, Avustralya'da ve Amazon nehrinde su kıtlığının "özellikle alarm verici" olduğunun altını çizirken, 2100 yılına kadar her 12 kişiden 1'inin su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağını ve 20. yüzyılın sonunda bu sayının 33'te 1 olduğunu söyledi.
 
"Bu su stok azalışının ve gelecekte artacak kuraklıkların başlıca sebebinin yer altı sularının pompalanmasının ya da sulamadan çok iklim değişikliği" olduğunu belirten Pokhrel, karbon emisyonlarından çok daha önce insanlığın kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirtti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dünya için iki senaryo

Pokhrel'in de aralarında bulunduğu mühendis ile hidrologlardan oluşan uluslararası bir ekip, iklim değişikliğinin yeryüzünün kullanılabilir tüm su kaynakları üzerinde gelecekte yaratacağı etkiyi ilk defa hesaplamayı başardı. NASA'nın iki GRACE (Gravity Recovery and Climate Experiment) uydusu ile 2002'den 2017'ye kadar topladığı verileri inceleyen bilim insanları, iklim değişikliğinin etkilerini hesaplayabilmek için iki senaryo üretti.

İlk senaryoda insanlığın 2015 Paris Anlaşması'na uygun olarak, insanlığın metan ve karbondioksit emisyonlarını küresel ısınmayı iki santigrat derecenin altına düşürmeye yetecek kadar azalttığı varsayıldı. İkinci senaryoda ise karbon kirliliğinde daha yavaş bir azalma olduğu öngörüldü.

Daha iyimser olan ilk senaryoda orta ila şiddetli kuraklıklar yüzyılın ortalarına doğru artıp ardından istikrar kazanırken aşırı su kıtlıkları da sık bir şekilde artmaya devam ediyor.

RCP6.0 olarak bilinen ikinci senaryoya göre ise Pokhrel, "Aşırı ve istisnai kuraklıklar 2100 yılına kadar iki katından fazla artarak yakın geçmişte yüzde üçlük bir orana sahipken yüzde sekize yükselebileceğini işaret ediyor" dedi.

 

Independent Türkçe, NTV

DAHA FAZLA HABER OKU