AYM'den ataması güvenlik soruşturması gerekçesiyle yapılmayan kişi hakkında hak ihlali kararı

Anayasa Mahkemesi, vergi müfettişliğine güvenlik soruşturması olduğu gerekçesiyle ataması yapılmayan aday hakkında hak ihlali kararı verdi

Vergi müfettişliğine ataması güvenlik soruşturması gerekçesiyle yapılmayan başvurucunun davasında Anayasa Mahkemesi "hak ihlali" kararı verdi / Fotoğraf: AA

Anayasa Mahkemesi, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda Vergi Müfettiş Yardımcısı olarak görev yapan başvurucunun, yazılı ve sözlü aşamaları geçerek vergi müfettişliğine atanmaya hak kazanmasına rağmen güvenlik soruşturması gerekçesi ile ataması yapılmayan R. B.'nin başvurusunda "hak ihlali" kararı verdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Resmi Gazete'de vergi müfettişliğine atamaları gerçekleştirilen adaylar arasında yer almadığını gören başvurucu, idareye yaptığı başvuruda bilgi alamadı.

R. B.’nin işleme karşı İdare Mahkemesinde açtığı davada, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından verilen savunmada adı geçen kişi hakkında yürütülen güvenlik soruşturmasında elde edilen bilgilerin olumsuz olduğu ve "devlet sırrı" niteliğinde bilgiler bulunduğu belirtilerek kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından atamasının yapılmadığı bilgisine yer verildi.

Mahkeme tarafından, devlet sırrı olarak nitelendirilen belgenin iade edilmek şartıyla memur eliyle heyetlerine teslim edilmesini istenirken, mahkeme heyeti, davacı aleyhine karar verdi ve idarenin işlemini iptal etmedi.

Kararda karşı oy

Karşı oy veren üye, belgenin imzasız ve hangi kurumdan alındığının belli olmadığını, ayrıca kişinin akrabaları hakkında yer alan bilgilerin kişinin memur olduğu tarihten önceki döneme ait olduğunu belirterek "Bu kapsamda, hukuken kabul edilebilir bir belge olmadan yapılan işlemin iptali gerektiğini" ifade etti.

Danıştay İkinci Dairesine giden temyiz işlemi de davacı aleyhine sonuçlandı.

Bunun üzerine R.B, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.

Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru sonucunda;

  • Başvurucunun kardeşleri ve babası hakkında elde edildiği iddia edilen bilgilerin hangi delillere dayandığı, bu iddianın nasıl ve neden doğduğu konusunda idare tarafından Mahkemeye sunulan bilgi ve belgelere sahip olmayan kişinin temyiz aşamasında etkin olarak itiraz ve yorumda bulunmasının mümkün olmadığı,
  • Somut olarak temyiz aşamasında başvurucu hakkında hüküm verilen konu hakkında bilgi ve belgelerle ilgili olarak etkin ve pratik imkanların sağlanmadığı,
  • Bu nedenle, başvurucunun hükme esas alınan belgelere dair itiraz/yorumda bulunma konusunda etkin ve pratik imkanlarının sağlanmamasının silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleriyle bağdaşmadığı gerekçesiyle,

Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği hükmüne vardı.

Başvurucunun tazminat talebin reddeden Anayasa Mahkemesi, yargılama giderlerinin başvurucuya ödenmesine ve kararın bir örneğinin de Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine hükmetti.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU