Hendek’te 7 işçinin öldüğü havai fişek fabrikası patlamasının davası olaylı başladı

İlk duruşma öncesi ailelerin yürüyüşü ve mahkeme salonuna girişleri engellendi. Patlamada ölen Erhan Ateş’in eşi, “Ben balkonda 7 gün boyunca eşimi bekledim. Ne yaşadığımızı buradaki insanlar biliyor” dedi. Duruşma 15 Mart'a ertelendi

Sakarya'nın Hendek ilçesinde bir havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020'de meydana gelen, 7 kişinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin ise yaralandığı patlamaya ilişkin, aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 5'i tutuklu 7 sanığın yargılanmasına başlandı. Adliye önünde toplanan aileler, adalet istediklerini söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek ve 3 gün sürecek olan davanın ilk duruşmasına başlandı. Duruşmada 108 müşteki dinlenecek.

Çalışanlar ve ölenlerin aileleri adliye önünde toplandı

Adliye önünde toplanan fabrika çalışanları ve patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları, duruşma salonuna giremediklerini belirterek tepki gösterdi. Adliye binası önünde güvenlik önlemi alan polis ekipleri ise korona virüs sebebi ile duruşma salonuna herkesin alınamayacağını belirtti.

Adalet istediklerini belirten fabrika çalışanları ve hayatını kaybedenlerin yakınları, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini söyledi. Patlama anını anlatan fabrika çalışanlarının sözleri ise kan dondurdu. Bir fabrika çalışanı, alevlerden kaçarak fındık bahçelerinde kurtulmayı beklediklerini söyledi. İşçiler daha sonra açtıkları pankartlarla, “Hak, hukuk, adalet” sloganları attı.

“Ben 7 gün boyunca eşimi bekledim”

Patlamada ölen Erhan Ateş’in eşi 7 gün boyunca eşinin kurtarılmasının beklediğini söyleyerek, “Ne yaşadığımı bir Allah biliyor bir de ben. Ben 7 gün boyunca eşimi bekledim. Sonra bana bir tabut getirdiler. 15 dakika durdu. Ben kendimi onunla avutuyorum. Ben iki çocukla kaldım. Ben de oranın yemekhanesinde çalışıyordum. Eşimin hakkı kaybolmasın, adalet istiyorum. 7 gece beklemek ne demek? Ben hiç içeri girmeden balkonda 7 gün boyunca eşimi bekledim. Ne yaşadığımızı buradaki insanlar biliyor” dedi.

hendek.jpg
Patlamada ölen Erhan Ateş’in eşi "Adalet istiyorum" dedi / Fotoğraf: İHA

 

Aileler duruşma salonuna alınmak istenmedi

Açıklamanın ardından adliye girmek isteyen aileler bir kez daha engelle karşılaştı. Duruşma salonunun 30 kişilik olduğu gerekçesiyle içeri alınmak istenmeyen aileler mahkeme başkanı ile görüştükten sonra  kontrollü olarak içeriye alındı.

Kovid-19 tedbirleri gerekçesi ile duruşmaya müştekiler ve patlamada hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç dışında izleyici alınmadı. 

Sanıklar SEGBİS’le katıldı

Tutuklu sanıklar duruşmaya cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz 2 sanık ile avukatları ise mahkeme salonunda hazır bulundu. 

Savcı tutuklulukların devamını istedi

Duruşma savcısı, daha büyük bir duruşma salonu ayarlanması için duruşmanın ertelenmesini ve sanıkların tutukluluklarının devamını talep etti.

Savunma avukatı: Gaziantep’te 1 kişi bile tutuklu değil

Davada, tutuklu bulunan fabrika sahiplerinden Yaşar Coşkun'un avukatlığını Sakarya Baro Başkanı Abdurrahim Burak üstleniyor.

Sakarya Baro Başkanı tahliye talebinde bulunurken müşteki vekillerinin itirazda bulunması üzerine gerginlik yaşandı. Salona giren polisler gerginliği yatıştırdıktan sonra sanıkkların tahliye talepleri alındı.

Sakarya Baro Başkanı müvekkilinin tahliye edilmesi için Gaziantep'te 11 kişinin hayatını kaybettiği hastane patlamasını örnek göstererek "orada 1 kişi bile tutuklu değil" dedi.

Duruşmadaki ifadeler

Duruşmada müşteki vekilleri adına konuşan avukat Gülşen Uzuner, yargılamanın, fiziki şartları uygun duruşma salonunda yapılmasını ve sanıkların salonda hazır bulundurulmasını talep etti.

Söz alan sanık avukatları da müvekkillerinin duruşmada hazır bulundurulması yönündeki talebe diyeceklerinin olmadığını belirterek, fiziki şartları uygun duruşma salonunda yargılamanın yapılması talebinde bulundu.

Görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı sanıkların tutukluluk halinin devamını ve eksik hususların tamamlanmasını istedi.

Müşteki avukatları adına tekrar söz alan Gülşen Uzuner, sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi.

Mahkeme başkanının fiziki şartlara ilişkin durumu anlatmasının ardından söz verilen sanıklar tahliyelerini talep etti.

Fabrika sahiplerinden tutuklu sanık Y.C, "Çalışan arkadaşlarıma Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. 6 aydır tutuklu olmam nedeniyle çalışanlarım da mağdur olmuştur." dedi.

Sanık Y.C. duruşma salonuna getirilmeleri durumunda koronavirüs tedbirleri kapsamında 2 hafta karantinaya alınacaklarını, bu durumun göz önüne alınmasını ve tahliyesini talep etti.

Sanık avukatı fenalık geçirdi

Tutuklu sanık avukatları da müvekkillerinin tahliye edilmesi talebinde bulundu.

Sanık Y.C'nin avukatı Abdurrahim Burak, olayda sabotaj ihtimali olduğunu iddia ederek, müvekkilinin tahliyesini istedi. Bu esnada bazı müşteki vekilleri, Burak'ın ifadelerine tepki gösterdi.

Avukatlar arasında sözlü tartışma çıkarken, fenalık geçiren diğer sanık avukatı Özgür Akın'a sağlık ekiplerince müdahale edildi.

Duruşma ertlendi

Duruşmaya ara karar verilmek üzere ara verildi.

Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.

Heyet, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak Ferizli ilçesinde inşa halinde bulunan büyük duruşma salonunun gelecek celse için hazır edilmesine, aksi durumda fiziki şartları uygun bir duruşma salonunun hazırlanması konusunda araştırma ve hazırlık yapılmasına, bu hususta mahkemeye bilgi verilmesinin istenmesine karar verdi.

Tutuksuz müşteki sanık A.Ç. ve tutuksuz sanık A.R.E.C. ile talimatla beyanları alınmasına karar verilen müştekiler dışındaki tüm müştekiler hakkında sonraki duruşmaya zorla getirilme emri düzenlenmesine hükmedildi.

Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına ve gelecek celse duruşma salonuna getirilmesini kararlaştıran heyet, duruşmayı 15 Mart'a erteledi. 

Heyet, ayrıca sanıkların tutukluluk durumunun 4 Şubat ve 2 Mart'ta gözden geçirilmesini kararlaştırdı. 

Baro başkanının açıklaması

Independent Türkçe'ye konuşan Sakarya Barosu Başkanı Burak, ilk sıfatının avukat, ikinci sıfatının da Sakarya Barosu Başkanı olduğunu belirterek, profesyonel olarak avukatlığa devam ettiğini ve savunma hakkının kutsallığına inandığı için davayı kabul ettiğini söyledi.

"Sabotaj iddiası araştırılmadı"

Burak, soruşturma aşamasında müvekkilinin sabotaj iddiasının araştırılmadığını ve duruşmada bu iddiaya yönelik bulgularını mahkemeye sunacağını ifade ederek, "Patlamadan hemen sonra Ateşin Çocukları İnisiyatifi olayı üstlendi. Sosyal medyada ve bazı medya organlarında, Ateşin Çocukları İnisiyatifi'nin patlamayı üstlendiğine yönelik haberler çıktı ama hemen ardından bu haberlere erişim engeli getirildi. Müvekkilim Yaşar Coşkun, patlamanın sabotaj olduğunu belirtiyor ve fabrikada aynı anda farklı noktalarda patlamaların yaşandığını, bunun da sabotaj dışında açıklanamayacağını söylüyor. Bu husus yeterince araştırılmadı. Biz mahkemede tahkikatın derinleştirilmesini talep edeceğiz" dedi.

Abdurrahim Burak, davayı kabul etmesninin nedeni ise "Ben bu davayı alırken, savunma hakkının kutsal olduğuna inandığım için aldım" sözleriyle açıkladı.

22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor

1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 5’i tutuklu 7 sanığın ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi isteniyor.

 

Independent Türkçe, AA, İHA

DAHA FAZLA HABER OKU