Suriye’de rejimin İdlib’e düzenlediği hava saldırısında 188 kişi öldü, binlercesi göçe zorlandı

Aylardır tırmanan gerilimin, muhalif grupların elindeki şehre yönelik çok daha büyük bir rejim saldırısının öncüsü olmasından korkuluyor

Suriye rejiminin ve müttefiklerinin geçen hafta boyunca İdlib’e düzenlediği hava saldırılarında 180’den fazla kişi öldürüldü ve 150 binden fazlası yerinden edildi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) The Independent’a anlattığına göre, bombalamalar 30 Nisan’dan beri 88’i sivil 188 kişiyi öldürdü ve ölenler arasında birçok çocuk da var.

Bölgedeki siviller yiyeceklerinin tükendiğini ve açıktaki çiftliklerde gizlendiklerini söylüyor.

Konuya ilişkin açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, okul, hastane ve ilk yardım ekiplerinin vurulduğunu söyleyerek, askerden arındırılmış bölgeye yönelik saldırıları kınadı.

Hunt ayrıca, bunun Eylül’de ateşkes imzalanmasından beri kaydedilen ilk ölümcül varil bombası kullanımı olduğunu belirtti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Salı günü yaptığı açıklamada Hunt, “Rusya’nın ve Suriye rejiminin İdlib’e yönelik askeri harekatlarının artmasından derin endişe duyuyorum. Okul, hastane ve ilk yardım ekiplerine yönelik saldırılarla ilgili korkunç raporlar var. Rusya’nın bizzatihi kendisinin Türkiye'yle üzerinde anlaştığı ateşkesin aleni bir ihlali olan bu son saldırı, İdlib’de halihazırda zaten korkunç olan insani durumu daha da kötüleştiriyor” dedi. 

Hunt ayrıca, Rusya ya da Türkiye’nin yasadışı kimyasal silah kullanması halinde, “hızlı ve uygun bir cevap” verme tehdidinde de bulundu.

Macron da aynı sözleri tekrar ederek İdlib’de artan şiddeti “son derece endişe verici” olarak tanımladı.

Macron, “Rejim ve müttefiklerinin hava saldırıları son birkaç günde pek çok sivili öldürdü… Suriye’deki insani durum hassas ve askeri seçenek kabul edilebilir değil” diye konuştu.

Rusya'yla  muhalifleri destekleyen Türkiye arasında Eylül’de imzalanan ateşkes anlaşmasının, yaklaşık 3 milyon kişinin yaşadığı bölgeye rejimin kapsamlı bir saldırı yapmasını önleyeceği varsayılıyordu.  

 

suriyee.jpg
8 Mayıs'ta İdlib'deki Atme kasabası yakınlarındaki bir kampta yerlerinden edilmiş Suriyeliler / Fotoğraf: AFP 

 

Anlaşma şartları uyarınca aşırılık yanlısı gruplar ve cihatçılar, planlı bir tampon bölgeden çekilecek ve Suriye hükümetinin elindeki bölgeleri Türkiye sınırına bağlayan stratejik M4 ve M5 otoyollarında trafiğin akmasına izin verilecekti. 

Ancak önceden El-Kaide’ye bağlı olan bir grubun (Nusra Cephesi) üyelerinin kontrolündeki Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) bölgeyi terk etmemesi rejim ve müttefiki Rusya tarafından gerçekleştirilen ölümcül hava saldırılarının ve bombardımanın doruk noktasına ulaşmasına sebep oldu. 

Saldırılardaki artış yakın zamanda hükümetin tam saldırıya geçeceğine dair korkuları artırdı ve binlerce sivil, evlerini terk ederek İdlib’ın kırsal kesimlerine kaçtı.

Çarşamba günü hükümet yanlısı Merkez Askeri Medyası, askeri birliklerin muhaliflerin kontrolündeki Kefr Nabuda kasabasına girdiği haberini geçti. Kefr Nabuda, İdlib şehrinin 50 km güneyinde, kuşatma bölgesinin güneybatı ucunda kalıyor.  

 

 

İngiltere merkezli SOHR, yakın hava desteğiyle gerçekleşen kara operasyonunu doğruladı.

Bölgedeki siviller ve ilk yardım ekipleri, bombardımanın çok ağır olması sebebiyle birçok kişinin yiyecek ve tıbbi destek olmayan kırsal bölgelerde gizlenmek zorunda kaldığını söyledi.

Muhammed isimli Suriye Sivil Savunma üyesi The Independent’a verdiği demeçte, “Devasa bir yer değiştirme… Bölgede hiçbir yaşam işareti yok” dedi ve ışıkların Rus gözcü uçaklarına yerlerini belli ettiğini vurgulayarak “Işık açamıyoruz, yemek pişirmek için ateş yakamıyoruz ve tabii dükkanlar kapalı olduğundan yiyecek de alamıyoruz” diye ekledi.

Muhammed, bu durumun ilk yardım ekiplerinin çalışmasını da yavaşlattığını belirtti ve “Ruslar, yakındaki Umkiye kasabasında bir evi hedef aldılar. Oraya vardığımda 5 cesetle karşılaştık (2 kız çocuğu, 2 erkek çocuğu ve bir adam) ve aydınlatma olmadan, karanlıkta çalışmak zorunda kaldık. Cesetleri oradan çıkarmamız epey zaman aldı” dedi.

Hafta başında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres “acil çatışmasızlık” çağrısı yaptı ve “taraflardan ateşkes anlaşmasına tamamen uymalarını” istedi.  

Guterres, 28 Nisan’dan beri en az 7 sağlık tesisinin ve 9 okulun vurulduğunu söyledi.

UNICEF Yönetici Direktörü Henrietta Fore da ilk yardım çalışanlarının şu an birçok bölgeye ulaşamadıklarını söyledi. 

Fore, “En az 5 bin 500 kişi susuz kaldı. Yardım hizmetleri ancak güvenlik şartları iyileştiğinde devam edebilir” dedi.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/middle-east

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU