Erbakan’ın Danışmanı Prof. Dr. Gündoğan: Borca dayalı para-kredi sisteminin değişmesi gerektiğini Erdoğan’a önerdim

Türkiye’de faizsiz bir sistemin uygulanabileceğini iddia eden Prof. Dr. Mete Gündoğan, borca dayalı bir para-kredi sisteminin değişmesi gerektiğini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da önerdiğini söyledi

Fotoğraf: Twitter / @mtgundogan

Kanal 42’de yayınlanan Reaksiyon programında gazeteciler Rumeysa Zügül ve Muhammed Okur’un sorularını cevaplayan ekonomi uzmanı Prof. Dr. Mete Gündoğan faizsiz bir sistemin mümkün olduğunu savundu.

Milli Görüş’ün merhum lideri Necmettin Erbakan’ın 25 yıl danışmanlığını yapan Prof. Dr. Mete Gündoğan, “Faiz bir dünya gerçeğidir diyen insan, faiz dışında bir sistemin kurgulanabileceğini anlamayan insandır ama gidip anlatırsanız anlar” dedi. Gündoğan şu ifadeleri kullandı:

Bir şeyi yaftalayıp orda bırakmamak lazım. Bir insan diyelim ki böyle bir cümle kurdu, gittiniz dediniz ki "ya sen bunu dedin ama böyle bir sistem değişikliği yaptığın zaman bunu alternatifi olabilir" ya bi deneyelim diyerek işin içine girdiği zaman bu değişir. Çünkü hak geldiği zaman batıl zail olur, çünkü faiz dediğin şey Allah'ın yasakladığı batıl olan bir şey.

Gündoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da önerdiği sistemi şöyle anlattı:

Düşünün merkez bankası ürettiği, bastığı paraları satıyor bankalara. Yani borç olarak veriyor. Bankalar da aldıkları parayı defalarca piyasaya satıyor, bir defa değil iki defa değil istediği kadar. Bu işlem için bize diyorlar ki, "bu para çarpanıdır kısmi rezerv sistemidir" bu yalan, böyle bir sistem yok. Bu bilmeyen ya da kendi yetiştirdikleri ekonomist dedikleri adamları inandırmak için uydurdukları bir bahane. Bunu nerden biliyoruz? Merkez bankası 100 milyar lirayı diyelim ki yüzde on faizle bankalara verdi, bankalar belli miktarda banka payını koyuyor, 100 milyar lirayı defalarca satıyor. Nereye kadar satıyor? İki buçuk trilyon, 3 trilyona kadar satıyor. Düşünün sizin piyasada 200 milyar lira var, siz ne yapıyorsunuz iki buçuk trilyon, üç trilyon kredi veriyorsunuz.

Nasıl oluyor bu? Olmayan parayı satıyorsunuz. Buna borca dayalı sistem diyoruz, hepsi borç. Hatta bu işin matematiğini ben makale olarak da yazdım, matematiğine baktığımızda para eşittir borç, borç varsa para var borç yoksa para yok, böyle bir kapana girmişiz önce bunu kaldıralım. Sayın Cumhurbaşkanımıza önce bunu önerdim, bunu kaldıralım. Bunu kaldırmak zor bir şey değil. İkincisi yeni bir para-kredi sistemi mi kuracaksın? Piyasada var olan mal ve hizmetleri çevirecek kadar paranın varlığını coğrafi olarak da temin edecek bir şeffaf formu üretin

Pandemi süreci çok müsait

Türkiye’deki ekonomik sistemin değişmesi gerektiğini söyleyen Gündoğan, pandemi sürecinin bu değişime en uygun zaman olduğunu ifade etti. Gündoğan şunları söyledi:

Biz yepyeni bir paradigmayla, düşünceyle; yepyeni bir sistem kurabiliriz. Kendi içimizde çift para sistemi, bölgemizde yeni bir para-kredi sistemi ki herkesin kabul edebileceği. Tanımlayalım karakteristiklerini, para-kredi sistemi, ticareti tanımlayalım yeniden ve alışverişlerimizde mal-parayı tanımlayalım aramızda. Bunlar tamamen mühendislik işi, yapalım. Çünkü her şeyin niteliğini ve niceliğini biliyoruz geriye bir şey kalmıyor ki, yani oturup formüle edeceğiz. Türkiye şartları şu anda buna çok müsait.

 

Independent Türkçe, Kanal 42 

DAHA FAZLA HABER OKU