İstanbul’daki “Suriye Ligi”nde kırık hayaller koşuyor

Ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan milyonlarca Suriyeli içinde eski futbolcular ve hakemler de var. Yıkılmış ülkelerinde bıraktıkları futbol hayallerini kendi aralarında kurdukları liglerde yeniden yeşertmeye çalışıyorlar

15 Mart 2011’de başlayan Suriye iç savaşı 8. yılını geride bıraktı. Kanlı iç savaş, beraberinde ölüm, acı ve göç getirdi.

Milyonlarca Suriyeli ülkesini terk ederek yeni hayatlar kurmak için başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Kimi bu umudunu gerçekleştirebildi kiminin hikayesi ise Aylan Bebek gibi Ege Denizi’nin derin sularında son buldu.

Savaş başladığında ülkelerinden kaçan Suriyelilerin büyük kısmı göç ettikleri ülkelerde kalıcı olmayı hedeflemiyorlardı. Ancak hiçbir şey bekledikleri gibi olmadı. Geldikleri yeni coğrafyalarda kendi kimlikleriyle yaşamak zorundaydılar.

Suriyeli sığınmacılar futbol sevdalarını da ülkelerinde bırakmadılar. Kendi aralarında kurdukları liglerde futbol özlemlerini gidermeye çalışıyorlar.

Suriyeli esnaf liglere sponsor oldu

Bu liglerin herhangi bir resmi yanı yok. Suriyeli tüccarlar tarafından desteklenen bu liglerde Suriye’deyken ülkenin çeşitli kulüplerinde futbolculuk yapan sığınmacılar da ter döküyor. Genellikle tekstil atölyelerinde çalışan bu futbolcular, hafta sonlarını kiraladıkları halı sahalarda lig maçlarını oynayarak geçiriyorlar.

İstanbul Merter’de bu liglerden birini organize eden İsmail Hasan’ın Türkiye macerası 6 yıl önce başladı:

“Savaşta bombalar mahallemizi ve evlerimizi yıktı. Başka çözüm bulamayınca ben de ailemle birlikte Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldım.”

 

 

60 takımı bir araya getirdi

Vatandaşları arasında “Simo” lakabıyla tanınan Hasan’ın futbol aşkı Suriye’de başlamış, Türkiye’de devam etmiş. 2 ligin organizatörü olduğunu söyleyen Hasan 40 takımın büyükler, 20 takımın ise çocuklardan oluştuğunu söylüyor:

“Eskiden Suriye’de futbolda iyi olanlara yardımcı oluyordum. Burada da futbolcu yetiştirmek istiyorum. Türkiye’de biraz zor, bu çocukları Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe almıyor. Biz de çözümü bu şekilde ligler düzenleyerek bulduk.”

Ligde başarı gösteren takımlara ödül de veriliyor. Suriyeli esnafın desteğiyle şampiyon takıma 2 bin TL, ikinci olan takıma bin TL, ligde üçüncü olan takıma ise 500 TL ödül veriliyor. Liglerin “En iyi kaleci,” “en iyi forvet,” “en iyi oyuncu” gibi ödülleri de var.

Ligin en iyi futbolcusuna kolonya ödülü

Bu ligde “en iyi oyuncu” seçilen futbolcu 21 yaşındaki Maher Algan. Ödül olarak kendisine bir şişe kolonya verildi. Tabii ki bunun manevi değeri maddi değerinin oldukça üstünde. Kendisi, Suriye’nin Hurriye kulübünde top oynarken bir gün iyi bir futbolcu olup ödülden ödüle koşacağının hayalini kuruyordu: 

“Türkiye’de boya işi yapıyorum. Buradaki turnuvadan arkadaşlarım aracılığıyla haberdar oldum. Geldim ve oynuyorum. Maçın en iyi oyuncusu seçildim ve turnuva sahibinden ödül aldım. Türkiye’de veya Avrupa’da futbola devam etmek istiyorum ama henüz önüme bir fırsat gelmedi. Hayat Türkiye’de futbol oynamak isteyen Suriyeliler için zor. Galatasaray’a ya da Beşiktaş’a gitmek istiyorum ama olmuyor. Çalıştığım için böyle kulüplere başvuru yapmaya bile gidemiyorum. Zaten evrak çıkartmamız da imkansız. Çok iyi, gelecek vaadeden 15-16-17 yaşlarındaki futbolcular bu sıkıntılardan dolayı oynayamıyorlar.”

İttihad’ın eski futbolcusu da sahada: Tek isteğim eski günlerime dönmek

Türkiye ile Suriye arasında “dostluk” rüzgarlarının estiği 2007 yılında Fenerbahçe Halep’te bir dostluk maçına çıkmıştı. 2-2 biten maçta rakip evsahibi olan Al İttihad’tı. Şimdi bu ligde top koşturan Adib Mekriş işte o kulübün eski futbolcularından biri. 7 yıl önce Halep’ten kaçarken futbola devam edebileceğini düşünüyordu ancak şimdi bir mağazada tezgahtarlık yaparak hayatını kazanmak zorunda.

Şimdi bu gayri resmi ligde arkadaşlarıyla birlikte formasını giydikleri takıma da İttihad adını koymuşlar. Hayattaki tek isteğinin “Eski günlerde olduğu gibi yine Al Ittihad’da futbol oynayıp eski hayatımı geri kazanabilmek” olduğunu söylüyor.

Yahya Nasif de tıpkı Adib Mekriş gibi eski bir Al Ittihad futbolcusu. Savaş başlayınca o da 7 yıl önce soluğu Türkiye’de almış:

“Türkiye’de futbol oynayabilmek için birçok kulübün kapısını çaldım. Bölgesel Amatör Ligi’ne gittim. Çatalca ve Zeytinburnu’ndaki kulüplere başvurdum. Anadolu yakasında birkaç takıma gittim ama hepsinden elim boş döndüm. Suriyeli olduğum için lisans sıkıntısı yaşıyoruz. Liglerde futbol oynamak için gerekli lisansı çıkaramıyoruz. Belki şans bana birgün güler ve ben futbola devam edebilirim.”

 

Muhammed Ömer Fiyad.jpeg
Muhammed Ömer Fiyad (sağda)

 

“Beşiktaş beni alırsa çok iyi bir futbolcu olurum”

Muhammed Ömer Fiyad aslında aynı organizasyon tarafından düzenlenen çocuklar liginde oynuyor. Bugün buraya büyükler liginin maçlarını izlemek için gelmiş. Henüz 14 yaşında olan Fiyad 5 yıldır Türkiye’de ve Türkçeyi çok iyi konuşuyor. Annesi, babası ve 6 kardeşiyle birlikte Suriye’den buraya göç eden Fiyad okula da gitmiyor. Hayatta tek amacı Beşiktaş’ta top oynamak:

“Babam burada tekstil atölyesinde çalışıyor. Maçlarımı bazen arkadaşlarla bazen de Suriyelilerin kurduğu takımlarda oynuyorum. Burada önceden Tozkoparan kulübüne başvurdum ama beni almadılar. En sevdiğim futbolcu Quaresma ve Messi. Buradaki turnuvada bazen büyüklerle Ittihad takımında oynuyorum, orta saha da görev alıyorum. En büyük hayalim iyi bir futbolcu olabilmek. Beşiktaş’ta oynak isterim. Beni alırlarsa çok iyi bir futbolcu olabilirim.”

 

Abdülnasır Muhammed Muhiddin.JPG
Abdülnasır Muhammed Muhiddin

 

Eskiden hakemdi şimdi dikiş ustası

34 yaşındaki Abdülnasır Muhammed Muhiddin de 3 yıl önce Halep’ten Türkiye’ye gelenlerden biri. Suriye liglerinde hakemlik yapan Muhiddin burada dikiş makinesi öğrenerek bir atölyede çalışmaya başlamış. Hakemliğe devam edebilmek için burada başvuru yapsa da diğer Suriyeli futbolseverler gibi amacına ulaşamamış. O da şimdi bu ligde hakemlik yapıyor:

“Burada hakemlik yapmamızı kabul etmiyorlar. Uğraşıyorum, uğraşıyorum, uğraşıyorum ama yine de olmuyor. Hiç fırsat verilmiyor. Ben de buradaki turnuvalarda yardım amaçlı hakemlik yapıyorum. Allah’tan bir fırsat bekledim, Türkiye’de iyi bir hakem olmak istedim. Olur diye umutla bekliyorum. Allah bize ne gösterecek bilmiyoruz. İnşallah savaş biter de ben de eski işime geri dönebilirim.”

 

Ahmed Haşimi1.jpeg
İstanbul'un Fatih ilçesinde futbol turnuvası düzenleyen Ahmed Haşimi, organizasyonu neden düzenlediğini Independent Türkçe'den Mehmet Altunkılıç'a anlattı

 

“Hatıralarımız orada kaldı. Onları unutamayız”

Bu turnuvalardan biri de 32 takımla İstanbul Fatih’te oynanıyor. Turnuvanın diğerlerinden ayrılan bir özelliği de var. Mısırlı ve Afrikalıların oluşturduğu takımlar da bu turnuvada diğer Suriyeli takımlarla karşılaşabiliyor.

Turnuvanın organizatörü Ahmed Haşimi. Haşimi Halep’te doğup büyümüş. “Halep çok eski, çok güzel bir şehir. Bizim hatıralarımız orada kaldı, onları unutamayız” diyen Haşimi bu turnuvayı neden düzenlediğini şöyle anlatıyor:

“Amacımız para kazanmak değil. Suriyeliler spor yapabilsin, spor heyecanını yaşayabilsinler diye bu turnuvayı düzenliyoruz. Buradaki turnuva İstanbul'daki Suriyeliler arasında en güzel turnuvadır.”

Haşim işini oldukça ciddiye alıyor. Sahaya çıkan takımlar meşaleler eşliğinde karşılaşmaya uğurlanıyor. En az 3 hakem de sahada görev alıyor ve karşılaşmayı kayda alan fotoğrafçı ve kameramanlar var. Haşimi’nin oyunculara tek bir uyarısı var: “Büyük bir hırsla oynamayın, dostluk ve güzellik içerisinde oynayın.”

“Şampiyonlar Ligi sistemi ile oynuyoruz”

Haşimi turnuvanın Şampiyonlar Ligi sistemine göre oynandığını söylüyor. 8 farklı grupta 4’er takım bulunuyor. Gruplarda ilk 2’ye giren takımlar bir üst tura girme hakkı kazanıyor. 3. olanlar kendi aralarında oynayabiliyor. Gruplardan sonuncu ayrılanlara ise eve gitmek düşüyor. Bu turnuvaya da Suriyeli esnaf sponsor oluyor. Bazı esnaf takımlara eşofman ve ayakkabı verirken bazıları ise maçlara kuruyemiş gönderiyorlar. Birinci olan takıma ise kupa ve madalya veriliyor.

Haşimi’nin bu turnuvayı düzenlerken bir amacı daha var. Onu şöyle anlatıyor:

“Arkadaşlar güzelce toplansın, insanlar başka yerlere gitmek yerine sahaya gelsinler istiyoruz. İçlerindeki o hırsı sahada çıkartsınlar. Adam sahaya gelmezse nereye gider belli değil. Onun için herkesi sahaya davet ediyoruz. Burada ‘sadece Suriyeli olsun’ demiyoruz. Her memleketten insan var. Sonuçta oynadığımız futbol ve bunu herkesle paylaşıyoruz. Herkesi bir araya getirmeye çalışıyoruz. Buradaki turnuvamızda Mısır’dan gelen kardeşlerimiz de var. Yemen’den gelen kardeşlerimiz de var. Türk arkadaşlarımız da bizimle oynuyor. Arkadaşlar güzelce oynasınlar istiyoruz.“

Yetkililerden destek beklediklerini belirten Haşimi şöyle devam ediyor:

“Yetkililerden maddi-manevi destek elbette isteriz. Ama en çok istediğimiz buralarda oynayan iyi oyuncuları görsünler, gelip izlesinler. İyi oyuncuları alsınlar. Buradaki yetenekleri bir görseler, onları keşfetseler her şey çok farklı olur. Gerçekten çok yetenekli oyuncu arkadaşlarımız var onlar neden iyi birer futbolcu olmasınlar.”

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU