DEVA Partisi'nden doğalgaz yorumu: Rezerv boyutunun kazılan tek bir kuyuyla belirlenmesi mümkün değil

DEVA Partisi yaptığı açıklamada, "Sadece doğalgaz rezervini bulmakla eksen değişikliği yaşanmıyor. Üretim ve yatırım maliyetlerinin de doğru hesaplanması gerekiyor" dedi

Erdoğan, 21 Ağustos’ta 'Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi' açıklamasını yaptı / Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 21 Ağustos'ta 'Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi' açıklamasının ardından tartışma devam ediyor.

Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) bulunduğu iddia edilen rezervin doğru değerlendirilmesi uyarısı yaptı.

"Doğalgaz çıkarmanın maliyeti faturalara yansıyabilir"

Rezerv boyutunun kazılan bir tek kuyuyla belirlenmesinin mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, "Hatta rezerv büyüklüğü tanımı için bir kuyu açılması yetmez, en az 3 kuyu açılmalı. Üstelik açıklanan rezervin toplam rezerv mi, yoksa üretilebilir rezerv mi olduğu da belirtilmedi. Doğalgazın Ağustos 2020 uluslararası piyasadaki fiyatı 70 dolar civarındayken, bugüne kadar tüm araştırmalar için Akçakoca'ya yapılan 610 milyon tutarındaki yatırım maliyeti dikkate alındığında buradan üretilen bin metreküp doğalgaz bedeli 510 dolara yükseliyor. Öyle gözüküyor ki doğalgaz çıkarmanın maliyeti faturalara yansıyabilir" denildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Üretim ve yatırım maliyetlerinin doğru hesaplanması gerekiyor"

"Sadece doğalgaz rezervini bulmakla eksen değişikliği yaşanmıyor" denilen açıklamada, "Üretim ve yatırım maliyetlerinin de doğru hesaplanması gerekiyor. Bulunan rezerv bahsedildiği gibi eksen kayması sağlayacak, cari açığı kapatacak hatta cari fazlaya geçecek bir ekonomik değere sahip değil, sadece cari açığa azaltmada az bir miktar olumlu katkı sağlayabilir" ifadelerine yer verildi.

"Rezervin değeri yaklaşık 35 milyar dolara kadar düşüyor"

Evlerdeki doğalgaz faturalarını yükselten bir diğer durumun da kötü anlaşmalar olduğu belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:

Bahsedilen rezervin değeri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın ifadesiyle ülkemizin aldığı gaz fiyatlarından hesaplanırsa 65 milyar doları buluyor. Ancak dünya piyasasındaki gaz fiyatları daha düşük olup bu rakamlar baz alındığında rezervin değeri yaklaşık 35 milyar dolara kadar düşüyor. Yani doğalgaz rezervine sahip olan ülkelerle yaptığımız anlaşmalar, dünya ortalamasına göre yaklaşık 2 kat daha pahalı doğalgaz tüketmemize sebep oluyor.

"Seçimlere endeksli planlanan proje zarar getirir"

Karadeniz’de bulunan doğalgazın, bir sonraki başkanlık ve genel seçimin olası tarihi 2023’te ekonomiye kazandırılacağı söyleniyor. Ancak ülkemizin bulmuş olduğu rezerv için ihtiyatlı bir tahmin olarak en az 5 yıllık bir süre öngörmek gerekiyor. Doğalgaz üretiminin 2023 seçimlerine endeksli şekilde planlanması projenin maliyetini yükseltir, hatta zarar getirir. Ayıca 5 yıldan daha uzun bir süre Türkiye’nin çıkarlarını negatif yönde etkileyebilir. 

"Kaynaklar ülke menfaatine uygun bir şekilde kullanılmalı"

Türkiyenin yüksek fiyattan imzaladığı gaz kontratları sırasıyla Azerbaycan ile 2021'de, Cezayir ile 2024'te, Rusya ile 2025'te, İran ile 2026'da son buluyor. Özellikle Rusya ve İran ile yapılan anlaşmaya göre yıllık toplam 25.6 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyoruz. Yıllık toplam ithal ettiğimiz doğalgazın yarısını karşılayan Rusya ve İran ile doğalgaz anlaşması için tekrar masaya oturmadan önce Karadeniz rezervini hayata geçirmemiz gerekiyor. 

"Üniversitelere yatırım yapılmalı, kamu desteği sağlanmalı"

Bahsedilen keşfin kanıtlanmış rezerve dönüşmesi halinde bu rezerv miktarı ülke ekonomisinin tüm sorunlarına çare olmamakla birlikte dışarıya bağımlılığın azaltılmasına ve ülkemiz sanayisine rekabetçi fiyattan gaz tedariğine yardımcı olabilir. Bu kaynakları ülke menfaatine uygun bir şekilde kullanabilmek gerekiyor. Bunun için de şeffaf, hesap veren ve dürüst bir yönetim şart.

Tüm bunların yanı sıra sondaj faaliyetleri için dışarıdan hizmet alınıyor olması ve bu faaliyetleri yürüten az sayıda personelimizin bulunması da büyük bir sorundur. Alanında uzman kişilerin yetiştirilmesi ve kamuda tutulması, daha düşük maliyetli doğalgaz üretimi için gerekli teknolojinin geliştirilmesi için kamu desteği sağlanması, bu konuda çalışan üniversitelere yatırımlar yapılması oldukça önemli.

 

Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU