Kobani davasında beraat eden HDP’li siyasetçiler Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) istinaf mahkemesine başvurarak beraat kararının bozulmasını istedi. İBB, sanıkların kamu malına verdikleri zararın giderilmediğini öne sürerek cezalandırılmalarını talep etti.
T24’ten Ceren Bayar’ın haberine göre, Demirtaş ve Yüksekdağ ile diğer HDP’li sanıklar, Kobani protestoları ve şiddet olaylarıyla ilgili davada bazı suçlamalardan 42 yıla varan ağır hapis cezaları almış, öldürme, yağma ve mala zarar verme gibi suçlardan ise beraat etmişti.
İBB’den itiraz gerekçesi
İBB’nin dilekçesinde, sanıkların kamu malına zarar verme suçunu işlediği sabit olduğu belirtilerek, beraat kararlarının hukuka aykırı olduğu savunuldu. İBB, zararın halen giderilmediğini vurgulayıp, “Bu nedenle bazı sanıklar hakkında verilen beraat kararının kaldırılarak cezalandırılmalarına karar verilmesini talep ederiz” ifadelerine yer verdi. İBB’nin Kobani davasına müdahil olması, AKP döneminde yapılan suç duyurusu ile başlamış, istinaf başvurusu ise şimdiki yönetim tarafından 11 Ağustos 2024 tarihli dilekçe ile yapılmıştı.
EGM’den Sırrı Süreyya Önder için talep
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) de istinaf mahkemesine başvurarak, geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder’in beraat kararının bozulmasını ve tüm suçlamalardan cezalandırılmasını istedi.
MHP istinafa taşımadı
MHP’nin davada müdahil olmasına rağmen istinaf mahkemesine başvuru yapmadığı öğrenildi. HDP’li avukatlar, bu durumu MHP’nin davanın sanıklar lehine bozulmasını istediği şeklinde yorumladı.
Tanrıkulu: İBB’nin Kobani davasına itirazı siyasi değil, rutin bir işlem
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Kobani Davası’ndaki beraat kararlarına yaptığı itirazın siyasi bir tutum olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu söyledi.
Tanrıkulu, avukatların kurum adına rutin bir işlemi hayata geçirdiğini belirterek, “İBB'nin bir siyasi tutum olarak bu davayı temiz ettiği sonucunu çıkarmak son derece yanlış, haksız olur” dedi.
Kobani olayları sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP yönetiminde olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, “Ankara'da açılan bu davaya müdahil olan Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ydi” ifadelerini kullandı.
Davanın sonucunda hüküm kurulduğunu ve o dönemde müdahil olan İBB’nin suçtan zarar gördüğü tespitinin yapıldığını vurgulayan Tanrıkulu, “Avukatlar kurumsal işleyiş bakımından gelen kararları temyiz etmek zorundalar. Bu hukuk davası da olabilir, ceza davası da olabilir. Rutin işleyiş kurumsal olarak bu şekildedir” diye konuştu.
Tanrıkulu, bu nedenle İBB’nin itirazını siyasi bir karar gibi yansıtmanın doğru olmadığını yineledi.
T24
© The Independentturkish