DEVA Partisi: İktidar ve ortakları için yeni rant imkanları, çevre ve doğa için yıkım denecek olan bu karardan hemen vazgeçilmeli

DEVA Partisi Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Ekmen, Muğla’daki sahil, plaj ve koyların Anayasa’ya aykırı biçimde Deniz Kıyı ve Çevre Yönetimi Anonim Şirketi’ne devredildiğine dair haberlere değindi

Fotoğraf: Twitter

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Mehmet Emin Ekmen, Muğla’da bulunan sahiller, plajlar, yat bağlama tesisleri, iskeleler ve koyların Anayasa’ya aykırı bir şekilde “Deniz Kıyı ve Çevre Yönetimi Anonim Şirketi” adlı özel bir kuruluşa devredildiğine yönelik haberleri değerlendirdi.

Ekmen, “İktidar ve ortakları için yeni rant imkanları, çevre ve doğa için yıkım denecek olan bu karardan hemen vazgeçilmelidir” diyerek, “Yetkilendirilmiş şirketin yönetim kurulu yapısı da bu yöndeki endişe ve şüpheleri arttırmıştır” ifadelerini kullandı.

Yazılı bir açıklama yapan Ekmen haberlerde, ‘Deniz Kıyı ve Çevre Yönetimi Anonimi Şirketi’nin, turizm bölgelerinde yetkili kılındığı bilgisini yer aldığını  ve Antalya’da Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yer alan Demre’ye bağlı Üçağız Mahallesinde yaklaşık 13 hektarlık denizalanı ve iskelenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 10 yıllığına MUÇEV Turizm Tic. Ltd. Şti.’ne kiralandığını söyledi.

“Söz konusu bu tasarruf, ‘Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit Alanları ile Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Bulunan Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Yerlerin İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 65. maddesi, Danıştay kararları, Anayasa ve 2863 sayılı Kanuna aykırı” diyen Ekmen şunları kaydetti:

Kıyıları şirketlerin insafına bırakan bu karar, yerel yönetimleri devre dışı bırakarak, denetim dışı işlemlere imkân sağlayacak, yeni ve kontrol dışı rant alanları yaratacaktır. İktidar ve ortakları için yeni rant imkanları, çevre ve doğa için yıkım denecek olan bu karardan hemen vazgeçilmelidir. Yetkilendirilmiş şirketin yönetim kurulu yapısı da bu yöndeki endişe ve şüpheleri artırmıştır. Konuyla ilgili çıkan haberlere yönelik yetkili kurumlar tarafından şu ana kadar herhangi bir yalanlamanın gelmemiş olması kaygıları artırmıştır. İddialar titizlikle incelenmeli, şüpheler giderilmeli ve kaygılar yanıtlanmalıdır. Gerçekleşmiş olması durumunda bu uygulama, başta Anayasa olmak üzere,Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve ilgili tüm mevzuata aykırıdır. Eşsiz doğa güzelliklerinin yağmalanmasının önü açılmamalıdır.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU