Bilim insanlarına göre pandaların korunması diğer türlere zarar veriyor

Araştırmacıların elde ettiği verilerin daha bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor

Pandaların sayısı olumlu biçimde artarken, diğer türler açısından durum tar tersi (Unsplash)

Bilim insanları pandaların korunmasının ekosistemin bütünü açısından düşünüldüğü kadar faydalı olmadığını gösterdi. Edinburg Napier Üniversitesi’nden ekolog Jason Gilchrist konunun ayrıntılarını Conversation’a yazdığı makalede değerlendirdi. 

Gilchrist, pandaların 1980’lerde doğayı koruma hareketinin sembolü olmasıyla birlikte pandaların barındığı 67 koruma alanının ve sayısız vahşi yaşam koridorunun oluşturulduğunu belirtiyor. Dahası bu çabalar sayesinde 1970’li yılların sonunda bin civarında olan pandaların sayısı şu anda bin 864. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Öte yandan 3 Ağustos’ta Nature’da yayımlanan makaleye atıfta bulunan Gilchrist, pandaların ekosistemin geri kalanı açısından o kadar da faydalı olmayabileceğini belirtiyor. Bahsi geçen araştırmada bilim insanları 10 yıl boyunca kameralardan elde edilen görüntüleri inceleyerek leopar, kar leoparı, kurt ve Asya yaban köpeği gibi etçil hayvanların pandaların geliştiği yerlerden çekildiğini keşfetti. 

Bu hayvanların sayısının pandaların koruma alanlarında ciddi ölçüde azaldığının görüldüğü belirtiliyor. Araştırmacılar ayrıca kurt ve Asya yaban köpeğinin onlar arasında işlevsel açıdan neslinin tükenebileceğine, kaplanların neslininse burada çoktan yok olmaya yönlendiğine işaret ediyor.

Gilchrist, bu verilerden hareketle pandaların korunmasına yönelik hamlelerin diğer türler ya da daha geniş ekosistemler açısından faydalı olmadığının görüldüğü söylüyor. 

Bu veriler türlerin korunmasına yönelik temel bir fikrin soru işareti uyandırmasına neden oluyor. Bu fikir belirli türlere para ve zaman harcamanın bu türlerin birlikte yaşadığı diğer türlerin ve habitatların da yarar sağlayabileceğine işaret ediyordu. Ancak bu verilerin bilinenlerin tersini gösterdiği anlaşılıyor. 

 

conversation.png
Grafikteki siyah çubuklar Çin'de belirtilen etçil hayvanların bulunduğu yerleri, gri çubuklarsa ortadan kaybolduğu yerleri gösteriyor (Nature Ecology & Evolution/The Conversation)

 

Gilchrist günümüzde ekosistemleri ve daha geniş alanları korumaya daha fazla vurgu yapıldığını ve bunun da bölgenin ekolojisinin etkin biçimde devam ettirilebilmesi için ona işleyen bir sistem gibi yaklaşılması gerektiği yönündeki mantığa dayandığını ifade ediyor.

Tüm parçaların bütünde birbirleriyle kurdukları sağlıklı ilişkiler doğrultusunda işlemesi gerekiyor. Öte yandan tek bir türün korunmasına odaklanmak da kaçınılmaz biçimde yanlış olmak zorunda değil. Merkeze alınan tür, ekosistemin tamamının korunması adına yardım toplanmasında amiral gemisi işlevi görebilir.

Peki pandalara odaklanan yaklaşım bu açıdan neden başarısız oldu? Gilchrist, pandanın gereksinimlerinin leopara veya kurda kıyasla küçük olduğunu ve vahşi doğada karşılaştıkları tehlikelerin de birbirinden farklı olduğunu söylüyor. Gilchrist bambu yiyen pandaların, et seven leoparlara yardım etmesinin mümkün olmadığına işaret ediyor. 

Etçil hayvanlar da uygun yaşam alanlarına ve çok sayıda av alanına ihtiyaç duyuyor. Bu alanların bir çoğu insan yerleşimine açılmış durumda. 

Bahsi geçen araştırmanın doğayı korumaya yönelik daha bütüncül bir anlayışın geliştirilmesi gerektiğini vurguladığı aktarılıyor. 

 

Independent Türkçe, The Conversation

DAHA FAZLA HABER OKU