Dilipak: İstanbul Sözleşmesi’nin ayağına basıyorum, ses başka yerlerden geliyor!

"Kim kimdir daha görünür oluyor. Benim günahımı taşıyacak hamallarım çoğalıyor"

Fotoğraf: AA

Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ni savunan kadınlara “fahişe” benzetmesi yapmasının ardından AK Parti’nin dava açacağını açıkladığı Akit yazarı Dilipak, “Daha söyleyeceklerim var” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Dilipak, bugün yazdığı yazıda “İstanbul sözleşmesinin ayağına basıyorum, ses başka yerlerden geliyor!” dedi ve şu ifadeleri kullandı:

Bu da iyi oldu. Kim kimdir daha görünür oluyor. Benim günahımı taşıyacak hamallarım çoğalıyor. Ayasofya birilerinin midesine oturdu. Hırslarını bir yerlerden çıkaracaklar. İstanbul sözleşmesi ile ilgili ilk itirazlarımızı da “Komplo” diye geçiştirmişlerdi. Kenevirde yaşanan olayları biliyoruz. Bahaneleri hazır: “Bakanlıklardaki o kadar profesör, uzman bilmiyor, siz mi biliyorsunuz!”, “Reis bilmiyor siz mi biliyorsunuz!” Klişe sözler. Aynı şablon, gıda, sağlık, bilişim için de temcid pilavı gibi tekrarlanır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İstanbul Sözleşmesi ve “Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ni (Lanzarote Sözleşmesi) eleştiren Akit yazarı, şunları yazdı:

Erken evlilik, evden uzaklaştırma, kadının beyanının esas alınması, partner, nafaka, evlilik birliğinin kurulması, cinsiyet eşitliği, kadının beyanını esas alan düzenleme, birey tanımlaması, hakemliğin reddi gibi konularda mevzuat sorunun çözümüne yardımcı olmuyor, dahası yarayı daha da derinleştiriyor. Bu yapıda, fuhuş meşru hale getiriliyor ve korunmak isteniyor. Din ve ahlak, gelenek sanık sandalyesine oturtuluyor.

 

Akit, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU