Küba gıda kıtlığıyla mücadelede devekuşu, kemirgen ve timsah yetiştirecek

Uzmanlar, hayvanları beslemek için ürün yetiştirmek yerine insanları doğrudan bunlarla beslemeyi öneriyor

Küba devleti gıda kıtlığıyla mücadelede tarihte zaman zaman nesli tükenme noktasına gelmiş ülkeye has ve protein yönünden oldukça zengin Karayip fareleri yetiştirmeyi düşünüyor / Fotoğraf: The Independent 

Küba devleti ülkede yaşanan et ve yumurta kıtlığından dolayı devekuşu, timsah ve kemirgen yetiştirmeyi planlıyor.   

ABD’nin 10 yıllarca ticari ambargo uyguladığı komünist yönetimli ülkede ekonomi son aylarda oldukça zayıfladı ve döviz akışının da kısıtlı hale gelmesiyle yağ, un, et ve yumurta bulmak giderek daha zor hale geldi. Şu an yiyeceğinin yüzde 70’ine varan kadarını ithal eden Güney Amerika ülkesi Küba, bu duruma çare bulma arayışında.

Bu kapsamda devekuşu çiftliği kurmak için çalışmalara başlayan Küba devletine ait Flora and Fauna şirketi Başkanı Guillermo Garcia Frias, “Bir devekuşu bir kerede 60 yumurta bırakıyor. Bu yumurtalardan 40 civciv elde ediyorsunuz ve bu 40 civcivden her yıl 4 ton et sağlanabiliyor. Öte yandan bir inek yılda sadece bir dana yavruluyor ve bu bile bir yılın sonunda hala bir yavru konumunda” dedi.

Küba’ya has Hutia veya Karayip fareleri olarak bilinen kemirgenlerden de bahseden Garcia, “Protein değerleri diğer tüm et türlerinden daha yüksek ve derileri de çok kaliteli” şeklinde konuştu. Garcia ayrıca şirketinin halihazırda timsah çiftleştirdiğini de sözlerine ekledi. 

Ülkede yetişkinlerinin 8,5 kiloya kadar büyüdüğü bilinen 10 tür Karayip faresi bulunuyor.

Öte yandan, Garcia Frias’ın açıklamaları ve Küba’nın geçmişte gıda planlamaları konusundaki tutumu sosyal medyada mizah konusu oldu. Meksika sınırına sığınmacı olarak gelen Kübalı bir kuş sürüsüyle ilgili paylaşım en ilgi çeken görüntülerden biri oldu.  

Bir aydır markette tavuk bulamadığını söyleyen 22 yaşındaki öğrenci Elizabeth Perez ise “Bu kadar alışılmadık şeyler yerine, raflardan kaybolan tavuk gibi daha temel besin maddesi olan şeylere odaklanmalılar” dedi.

Komünist Parti lideri Raul Castro çarşamba günü yaptığı açıklamada, kıtlığın artacağı yönünde uyarılarda bulunurken 1990’lardaki büyük yoksulluğun asla geri dönmeyeceğinin de altını çizmişti.

Uzmanlar, hayvanları beslemek için mahsul yetiştirmek yerine doğrudan insanları bunlarla beslemenin artan nüfusun gıda ihtiyacı ve açlıkla mücadelede daha etkili olacağı görüşünde.

Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı da artan et tüketiminin sürdürülebilir olmadığı yönünde uyarılarda bulunuyor.  

Dünya Tarımında Şefkat’in (Compassion of World Farming) Baş Politika Danışmanı Peter Stevenson konuyla ilgili, “Gıda kıtlığıyla mücadelede yeni yollar keşfetmek için verim elde edeceğimiz uygulamalara odaklanmalıyız. Örneğin insan gıdası üretecek potansiyel alanları olabildiğince artırmak gibi” açıklamasında bulundu.

Stevenson sözlerine şöyle devam etti:

“Bu alanları insanların da yiyebileceği gıdalarla beslenen hayvanlara çiftlik kurmak için harcamak bu açıdan en verimsiz yöntemlerden biri. Devekuşu çiftliklerinde kuşların insani olmayan kesimlerle katledilmesi ya da bu çiftliklerde kötü koşullarda tutulmalarındansa, bu hayvanları beslemek için kullanılacak buğdaygiller direkt insanların tüketimine sunulabilir.”

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/americas

Independent Türkçe için çeviren: Irmak Göksu

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU