15 Temmuz 2016 günü darbeye direnen 248 şehit oldu, 2 bin 100'den fazla kişi ise yaralandı. 15 Temmuz'un ardından FETÖ ile mücadele yeni bir evreye girdi.
Aslında FETÖ'ye yönelik soruşturma ve davalar çok daha öncesinde başlamıştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
2014 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, örgütün üst yönetimine yönelik çatı soruşturması başlattı.
Soruşturmanın şüphelileri arasında Fetullah Gülen'in dışında Akın İpek, Osman Hilmi Özdil, Hidayet Karaca, Ekrem Dumanlu, Mustafa Yeşil, Suat Yıldırım, Cevdet Türkyolu, Sait Aksoy gibi isimler vardı.
Bu kişiler, bazı gazeteler tarafından takibe alınmış ve gizliden fotoğraflanmaya, manşetlere çekilmeye başlanmıştı.
Ankara'daki emniyet mensupları, bunun FETÖ yöneticilerin kaçmalarına zemin hazırlayacağını düşünüyordu.
Savcılık takip için mahkemeden karar aldı
Başsavcılık, örgütün "imam" kadrosunda bulunan isimler için harekete geçti ve 7 Ağustos 2015 günü, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.
Mahkeme, İstanbul'da yaşayan 13 "FETÖ imamının" da teknik ve fiziki takibinin yapılması için karar çıkarttı.
Karar, Ankara Emniyet Müdürlüğü kanalıyla İstanbul Emniyeti'ne gönderildi.
3 gün sonra, 11 Ağustos 2015'te İstanbul Emniyet Müdürlüğü Ankara’ya bir yazı yazdı.
İstanbul Emniyeti: Gündemimiz çok yoğun, takip yapamayız
Dönemin İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı'nın imzasıyla gönderilen yazıda şüphelilerin sürekli takibinin yapılamayacağı bildiriliyordu.
Yazının ekinde yer verilen raporda, teknik takibin yapılmayacağına ilişkin gerekçeler şu şekilde sıralandı:
"Teknik takibi yapılması istenen hedef sayısının fazla olması, bu çalışmayla ilgili tarafımızın önden bilgilendirilmemesi ve gündemin yoğun olması…"
Söz konusu raporda, şüphelilerden Mustafa Yeşil'in yurt dışında, Suat Yıldırım'ın Sakarya’da, Ekrem Dumanlı'nın ise Rize'de olduğu söyleniyordu.
İstanbul'un "takip yapamayız" cevabı Ankara'ya gelince, Ankara Emniyeti'nde İstanbul'daki şüphelilerin takibi için ayrı bir birim kuruldu.
Ekrem Dumanlı'nın izine 1 Eylül 2015'te İstanbul'da ulaşıldı.
Dumanlı'nın izine en sonra 2 Eylül'de rastlandı
Ekibin tuttuğu tutanakta şunlar yazılıydı:
“Saat 16.15’te Kanaltürk televizyonundan çıkarak adres önünde toplanmış bulunan yaklaşık 100 kişilik bir gruba hitap ettikten sonra 34 ZS 8890 plaka sayılı siyah renkli aracın arka koltuğuna binerek Büyükdere Caddesi istikametine hareket etti.”
2 Eylül tarihli tutanaklarda Dumanlı’nın takibine ilişkin bir gelişmenin olmadığı bildirildi. 3 Eylül tarihli tutanakta ise “Takip yapılmadığı” ifade edildi. Dumanlı’nın izine bir daha ulaşılamadı.
'İsrail imamı' da benzer şekilde kaçtı
"FETÖ'nün İsrail İmamı" olarak bilinen Harun Tokak'ın kaçış süreci de Ekrem Dumanlı'nın firar serüverine benziyor.
28 Ağustos 2015 ile 10 Eylül arasında takipte olduğu görülen Tokak hakkında 11-14 Eylül arası herhangi bir çalışma yapılamadı.
Tokak bu süreçte yurtdışına kaçmayı başardı.
© The Independentturkish