Kurtulmuş: İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanması yanlıştı

Kurtulmuş, İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili, “Nasıl usulünü yerine getirerek bu sözleşme imzalanmışsa, aynı şekilde usulü yerine getirilerek bu sözleşmeden çıkılır" ifadelerini kullandı

Fotoğraf: AA

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İstanbul Sözleşmesi, Ayasofya’nın statüsü ve sosyal medya düzenlemesi konularına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

30 yerel televizyonda yayımlanan "Anadolu Soruyor Programı"nın canlı yayınında konuşan Kurtulmuş, Ayasofya'nın ibadete açılmasına yönelik tartışmalara ilişkin "Ayasofya'nın statüsünün ne olacağı konusu hiçbir yabancı ülkeyi ve hiçbir yabancıyı ilgilendirmez. Bu doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenlik hakkıdır ve aziz milletimizin vereceği bir karardır” dedi.

Kurtulmuş, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Ayasofya'ya yönelik açıklamalarına ilişkin şunları kaydetti:

Sayın Pompeo'nun basına düşen açıklamasında fevkalade rencide edici cümleler de vardır. Sanki Türkiye'de var olan bizden önceki yani Osmanlı'dan önceki Türkler'in Anadolu'daki varlığından önceki Selçuklulardan önceki kültürel varlıkları sanki korumakta zorlanıyormuş ya da korumuyormuş bunlara sahip çıkmıyormuş gibi bir imajla üstten bir üslupla ders verir gibi eğer bunları yaparsanız ilişkimiz düzelir anlamına gelen sözler söylemiştir ki bunlar asla kabul edilemez.

Ayasofya’nın ibadete açıklaması konusunda bir toplumsal bir talep olduğunu belirten Kurtulmuş, “Ayasofya'nın ibadete açılmasının artık vakti gelmiştir diye düşünüyorum. İnşallah bugün Danıştay'dan bu yönde bir karar çıkar ve uygulamayı ortaya koymuş oluruz” dedi.

"İnsanlık dışı bir durumdur"

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve yeni doğan çocuğu ile ilgili sosyal medyadan hakaret içerikli paylaşım yapılmasını ahlaksızlık ve insanlık dışı olarak niteleyen Kurtulmuş, sosyal medyayla ilgili düzenlemelerin mutlaka yapılması gerektiğini ifade etti.

Sosyal medyada hedeflerinin özgür bir iletişim alanı haline dönüştürülmesi ve insanların hak ve hukukunu koruyabilen bir platform haline gelmesi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Bunun mutlaka sağlanması lazım ve bu anlamda siber suçlar konusunda gerekli düzenlemelerin de belki yapılması gerekiyor. Yani buradaki en önemli hususlardan birisi de sahte hesaplar üzerinden nasılsa ben bilinmiyorum tanınmıyorum diyerek yapılan saldırılardır bunların kaldırılması lazım." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, yaygın kullanım alanı bulunan sosyal ağlara yönelik, şunları söyledi:

Bu sosyal mecralar üzerinden olağanüstü yüksek miktarlarda para kazanıyorlar, reklamlar vasıtasıyla bunların Türkiye'de kazandıkları paralar karşılığında herhangi bir vergi ödemiyorlar, hukuk bakımından eğer bu mecralar üzerinden bir suç işlenirse bunların hukuki muhatapları yok. Biz istiyoruz ki bu firmaların Türkiye'de hukuki muhatapları olsun. Bunlar diğer bütün firmalar gibi medya alanında medya iletişim alanında var olan faaliyet gösteren konvansiyonel medya nasıl burada hukuki bir takım muhataplıklara karşı karşı karşıya geliyorsa, bu sosyal medya şirketleri de aynı şekilde muhatap olsunlar. Burada var olsunlar yani af edersiniz bir sabun gibi tutamıyorsunuz bir duman gibi görüyorsunuz ama ne belli değil. Bir uluslararası şirket tamam eyvallah ama bu şirket Türkiye'de faaliyet gösterirken Türkiye ile bu şirketler daha doğrusu, Türkiye'de bir muhataplığı yok bunun olmasını arzu ediyoruz.

"LGBT'nin saldırgan faaliyetlerine karşı tepkiler var"

Dünya çapındaki bazı firmaların LGBT ile ilgili destek açıklamalarının sorulması üzerine Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:

Bu söylediğiniz tehlike sadece Türkiye için değil bütün dünya için var olan bir tehlikedir. Burada mesela toplumsal cinsiyet yönelimi ya da cinsiyet tercihleri gibi cinsiyet sadece bir tercihmiş gibi bunun ifade edilmesi fevkalade insanlık dışı bir meseledir. Yani yaradılışa aykırı olan bir husustur, yani açık söyleyeyim bir üçüncü cinsin ortaya çıkmasının ve bunun meşru legal hale getirilmesinin çabalarıdır. Daha da açık söyleyeyim bugün dünyanın birçok ülkesinde bazı yerlerinde maalesef hemcins evliliklerin yasal hale getirilmesi erkek erkeğe ya da kadın kadını af edersiniz evliliklerin ortaya çıkarılması gibi son derece insanlık dışı, ahlak dışı, yaradılış dışı ve doğal olanın dışında bir mesele pompalanmaya çalışılıyor. Türkiye'de bu grup üzerinden sayısal olarak çok az çok Allah'a çok şükür yine bütün partilerin tabanlarında çok büyük bir şekilde bu grup grubun yaptığı bu saldırgan faaliyetlere karşı tepkiler var. Milletimiz ahlaki değerlerin ve bu anlamda aile değerlerinin korunması konusunda oldukça titiz davranıyor. Bu konudaki geleneklerine sahip çıkmaya çalışıyor.

"İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanması yanlıştı"

Kurtulmuş, İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik soruya, "İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanması gerçekten yanlıştı. 2011 yılında İstanbul'da imzalandı ve Türkiye 2012'nin Kasım ayında bunu Parlamentodan geçirerek yasalaştırdı” dedi.

Kurtulmuş şöyle devam etti:

2014'te de bu sözleşmeye imza atan ülke sayısı 10 ülkeye çıkınca 2014'te de İstanbul Sözleşmesi, uluslararası bir hukuk metni haline getirildi. Bu metnin içerisinde iki tane önemli husus var dikkat çekmemiz gereken ve bizimle asla uyuşmayan, bunlardan birisi toplumsal cinsiyet meselesi bir de cinsel yönetim yönelim tercihi. Şimdi bunlar ve başka şeyler de var ama bu iki meselenin demin konuştuğumuz çerçevede tam da bu LGBT vesaire gibi unsurların marjinal unsurların ekmeğine yağ sürecek kavramlar olduğu ya da onların arkasına sığınarak faaliyet yapabilecekleri alanlar oldu görülüyor.

"Sözleşmeden çıkılır"

İstanbul Sözleşmesi'nin iptaline ilişkin gelen soruya Kurtulmuş, "Tabii ki, yani siyaset şöyle bir şey değil, siyaset yukarıda bir alan ve halk ne düşünüyor bununla ilgilenmeyen bir alan değil. Halkımızda böyle büyük bir beklenti varken AK Parti olarak biz buna bigane kalmayız. Nasıl usulünü yerine getirerek bu sözleşme imzalanmışsa, aynı şekilde usulü yerine getirilerek bu sözleşmeden çıkılır" karşılığını verdi.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU